Görev gereği bir ay kadar Manisa Şehrimizde ikamet ettim. Dolu dolu bir görev ve çok hikmetli bir seyahat oldu. Manisa’daki dost ve büyüklerimizi de bu vesile ile ziyaret etmek ve birlikte gezmek nasip oldu. Manisa’da bizlerle yakından ilgilenen Rıza Abime, İsmail, Serkan, Ali ve Mehmet Kardeşlerime hassaten teşekkür ederim. Manisa insanı bizim insanımızdır. Manisa insanı, candan, samimi ve çalışkandır.

Manisa’da dost ve büyüklerimle civar ilçe ve yerleri gezerken, kendi memleketim Kahramanmaraş ile de kıyaslama imkanı buldum. Bu kıyaslama ile iki şehrin plaka numarası da peşpeşe olduğu için, 45 Manisa’dan 46 Maraş’a bakış diye bir başlık attım.
Gelelim şimdi kıyaslamalara.
45 Manisa’dan 46 Maraş’a baktığımda öncelikle Mesir Macunu’nu Manisa’nın çok iyi kullandığını, biz Kahramanmaraş’ın Dövme Dondurmayı maalesef etkin olarak değerlendiremediğimizi gördüm.
Bunu nasıl mı anladım? Evet, Mesir Macunu Şenlikleri, tam da kaldığım bu günlere denk geliyormuş. Her sene Mart ayı sonu ile Nisan ayı başına denk gelen günlerde, 1 hafta boyunca Mesir Şenliği düzenlenirmiş. Bu sefer bu şenlik 10-15 gün kadar gecikmiş ve inşallah haftaya gerçekleştirilecekmiş. Benim görevim bittiği ve oradan ayrıldığım için Mesir Şenliklerine katılamadım. Şenlikler birkaç gün sonra, 21-26 Nisan tarihleri arasında yapılacakmış. Benim görüştüğüm Manisa’lılar, Şenliklerin heyecanını yaşayıp Şenlik gününün gelmesini dört gözle bekliyorlardı. Şenliklerde ne yapılıyor derseniz, fazla da bir şey yapılmıyor. Mesela, bu yılın programında ayın 21’inden itibaren bazı sanatçıların konserleri var. Şenliğin son gününde ise Sultan Camii Külliyesinden halkın üzerine ve büyük kalabalığa doğru mesir macunu atılışı var. Bu iki etkinlik dolayısıyla halk bu Şenlikleri heyecanla bekliyor. Bu Şenlikler o kadar kalabalık oluyormuş ki, kaldığımız Otel yetkilileri 21 Nisan’dan önce oteli boşaltmamızı dahi rica ettiler. Sanırım yoğun talebi karşılamak ve Şenliklere hazırlanmak için böyle bir tedbir alıyorlar. Bu Şenliklere sırf yurt içinden değil yurt dışından da katılımlar oluyormuş.
Buraya kadar güzel de, gelelim bizim memleketimize. Gelelim 46 Maraş’a. 45 Manisa, 41 çeşit baharatla yapılan mesir macununu her derde deva diye tanıtıyor da, biz dövme dondurmayı aynı etkinlikle tanıtabiliyor muyuz? Maalesef tanıtamıyoruz. Sahi biz neden Kahramanmaraş Dövme Dondurma Festivali tasarlamıyoruz? Biz de Manisa gibi bir haftalık şenlikler düzenlesek ve şenliklerin sonunda halka bedava dondurma dağıtsak olmaz mı? Manisa’daki mesir dağıtımını bir Dernek (Manisa Mesir Macununu Tanıtma Derneği) organize ediyor. Şimdi soruyorum: “Kahramanmaraş Dövme Dondurmasını dünyaya tanıtmak için kurulu bir Dernek var mı?” “Nerede o günler” diye sesler duyar gibiyim.
Mesir Macununu ile Maraş Dövme Dondurmasını bir kenara bırakalım. Gelelim başka bir hususa. Manisa tarım, hayvancılık, jeotermal enerji, madencilik, RES ve GES (Rüzgar Enerji Santralleri, Güneş Enerji Santralleri) ve OSB’ler (Organize Sanayi Bölgeleri) gibi yatırımlarda almış başını gidiyor.  Bizim Kahramanmaraş’ta yalnızca bir OSB olduğunu ve birinin de daha planlama aşamasında olduğunu biliyorum. Sık durun, Manisa’da OSB  sayısı beş mi desem, altı mı desem, bilemiyorum. Yani peşpeşe OSB’ler inşa ediliyor ve bu sanayi bölgelerinde en az 200 sanayi işletmesi kurulmuş vaziyette. “Manisa’da işsizlik yok” diye duydum. Bu kadar yatırım içinde elbette işsizlik olmaz. Manisa tarım ve sanayide teşvik kapsamında bir İl imiş. Sorması abes mi bilmiyorum. Ancak sormadan da öğrenilmiyor. Bizim Kahramanmaraş teşvik alıyor mu? Bilen var mı? Teşvik almıyorsa, Kahramanmaraş’ı yönetenler ve siyasiler uyuyor mu?
Manisa’da bir husus daha dikkatimi çekti. Şehrin en işlek ve merkezi konumundaki bir park gibi boş alanda, her hafta bir sektör ya da sanat dalının ürünleri beş on çadır gibi stantlarda satışa sunuluyor. Mesela, ben oradayken bir hafta kadar kitapçılar satış yaptı, sonraki bir hafta da bijuteri, yüzük ve takı eşyaları satanlar stant açtılar. Böylece işsizliğin giderilmesine ve esnafın daha fazla mal satmasına hizmet ediliyor. Kahramanmaraş’ımızda da böyle bir uygulama yapılamaz mı?
Evet, bu kısa yazı boyunca 45 plakalı İl ile 46 plakalı İl’i kıyas eyledim. Ege’den bir Şehrimiz ile kendi memleketim Maraş’ı karşılaştırdım. Çok da detaylı bir karşılaştırma değil bu. Yalnızca Mesir Macunu ile Dondurmayı karşılaştırdım. Bir de iki şehrin sanayi, tarım, hayvancılık gibi ekonomisini kıyas eyledim. Bir de park gibi açık bir alandaki eşya satışını örnek gösterdim. Bu kıyaslamalarla Manisa’nın büyük bir atılım içinde olduğunu fark ettim. Gerçekten de bundan 7-8 sene önce de Manisa’yı ziyaret eylemiştim. Bu kadar bir ilerleme ve bu denli bir gelişme yok idi. Manisa son yıllarda büyük atılım yakalamış. Darısı bizim Memleketin başına. Haydi hayırlısı diyelim. Ya sabır diyelim. Umudumuz yüksek. “Sabır ile koruk üzüm olurmuş.” Biz de sabır ile, çaba ve çalışmayla Kahramanmaraş’ımızın daha da ileriye gittiğini ve geliştiğini görürüz inşaallah.  

- - - -