Adana’da, 51 yıl hapse mahkum edilen Sedat Keser tarafından cinsel istismara uğrayan 4,5 yaşındaki kız çocuğunun, hem soruşturma aşamasında savcılığın hem de dava sürecinde mahkemenin çocuğun yeniden örselenmesini ve ikinci mağduriyeti yaşamasını engellemek için hassas davranarak beyanını almadığı öğrenildi. Öte yandan, Sedat Keser’e verilen toplam 51 yıl cezanın, ‘Çocuğa karşı cinsel istismar’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarına yönelik Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen en yüksek ceza olduğu belirtildi. 
Yüreğir ilçesi Güzelevler Mahallesi'nde 10 Şubat’ta, düğün sırasında 21 yaşındaki Sedat Keser’in cinsel istismarına uğrayan 4.5 yaşındaki kız çocuğu ile ilgili adaletin tecellisi hızlı bir şekilde gerçekleşti. Olayın ardından yakalanıp tutuklanan Sedat Keser hakkında soruşturmayı yürüten Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu, olaya ilişkin adli tıp kurumu ve tıp fakültesi raporları, tanık beyanları, olay tutanaklarını kapsayan tüm delilleri kısa sürede temin ederek Keser hakkında 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'Cebir tehdit veya hile kullanarak çocuğu cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açtı. 

Savcılık ve mahkeme hassas davrandı 
Olayı anlatması durumunda çocuğun yaşadıklarını hatırlayarak travma yaşayabileceği ve ikinci kez mağduriyet yaşayabileceğini dikkate alan savcılık, hassas davranarak tanıkların beyanları, doktor raporları, olay tutanağı ve sanığın emniyetteki ifadesi ile sorgusu esnasında Sulh Ceza Hakimliğine verdiği ifadesinde suçunu kabullenmesi nedeniyle mağdurun ifadesini almadı. Çocuğun örselenmesini engellemek için hassas davranan mahkeme heyeti de, çocuğun yaşının küçük olması nedeniyle maruz kaldığı eylemleri algılama, anlama ve anlatma yeteneğinin olmaması da dikkate alarak çocuğun duruşma salonuna getirilmesine gerek görmedi ve beyanını almadı. 

Tanıklar SEGBİS’le ifade verdi 
Güvenlik nedeniyle Adana Bölge Adliye Mahkemesi’nde görülen davada, Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cumali Tülü iddia makamında yer aldı. Duruşmaya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Sedat Keser, soruşturma aşamasında savcılık ve Sulh Ceza Hakimliğinde verdiği ifadeleri reddederek suçsuz olduğunu iddia etti. Tanıklar da SEGBİS aracılığıyla Antalya’dan duruşmaya katılarak olaya ilişkin beyanlarını verdi. 

"Olayın vahşice oluşu nedeniyle indirim uygulanmasın" 
Duruşmada mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Başsavcı Vekili ise, sanığın her iki suçtan cezalandırılmasını isterken, suçların işleniş biçimi, vahşice oluşu, işlenen suçların kendini savunamayacak durumdaki küçük mağdurenin hayatı boyunca kendisini etkileyecek mahiyette olmaları, meydana gelen zarar büyüklüğü nedenleriyle Türk Ceza Kanunu’nda yazılı cezaların en üst hadden tayin edilmesini talep etti. Savcı ayrıca failin eyleminin ağırlığı, toplumda infial ve gerginliğe neden olması ve kamu vicdanında oluşturacağı rahatsızlık gibi hususların göz önüne alınarak, kamu oyunda ‘iyi hal indirimi’ olarak adlandırılan takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasını istedi. 

TCK’daki suça ilişkin en yüksek ceza 
Mahkeme de, sanığı ilk celsede "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 30 yıl, "Cebir tehdit veya hile kullanarak çocuğu cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 21 yıl olmak üzere toplam 51 yıl hapis cezasına çarptırarak tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı. 
Verilen cezanın Türk Ceza Kanunu’nda en üst sınırdan olduğu öğrenildi.