Adana Halk Sağlığı Müdürlüğü, 2015 yılında 21 bin 594 kişiye evlilik öncesi yapılan taramada; bin 056 kişide talesemi taşıyıcılığı, 67 kişide ise talesemi hastalığı tespit edildiğini açıkladı.
Adana Halk Sağlığı Müdürlüğü, 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü nedeniyle açıklama yaptı. Açıklamada, talaseminin (Akdeniz Anemisi) kalıtsal bir kan hastalığı olduğuna dikkat çekilerek, “Kana kırmızı rengini veren ve oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin (Alyuvar) yapımında bozuklukla karakterizedir. Alyuvara rengini veren ve oksijen taşıyan Hemoglobin denilen maddenin sağlıklı üretilememesi ile seyreder. Talasemi (Akdeniz Anemisi) taşıyıcı (talasemi minör), hafif hastalık (talasemi intermediya) ve hasta (talasemi major) tipi olarak üç farklı şekilde görülebilir. Anne ya da babasından yalnızca birinden talasemi genini alan kişide Talasemi Taşıyıcılığı meydana gelir. Taşıyıcıların büyük bir çoğunluğu bu hastalığı taşıdıklarını bilmezler. Talasemi taşıyıcılığı bir hastalık değildir. Kişinin sağlığını etkilemez, hastalığa dönüşmez. Herhangi bir tedavi de taşıyıcılığını değiştirmez. Kişinin talasemi taşıyıcısı olduğunu bilmesi önemlidir. Çünkü bir taşıyıcı başka bir taşıyıcı ile evlenirse talasemi majörlü (hasta tip) çocukları olma ihtimali artar” denildi.
Açıklamada, hafif hastalık tipinde yani talasemi intermediyada, hastalığın belirtilerinin genellikle ileri yaşlarda başladığı ve bu durumda kan nakli gerekebileceğine dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Anne ve babanın her ikisinden de hasta geni alan kişilerde ise tablosu daha ağır seyreden hasta tip yani talasemi majör ortaya çıkar. Akdeniz Anemisi olarak da bilinir. Bu çocuklar kendileri için gerekli olan hemoglobini yeterli miktarda yapamazlar. Belirtileri bebek 3-4 aylıkken başlayan, sürekli kan nakli gerektiren ciddi bir kan hastalığıdır.
Sağlıklı Türk toplumunda beta-talasemi taşıyıcı sıklığı yüzde 2,1’dir. Talaseminin sık görüldüğü ilimizin de dahil olduğu 16 merkezde ortalama talasemi taşıyıcı sıklığı yüzde 4.3 bulunmuştur.
Adana Halk Sağlığı Müdürlüğüne bağlı Adana Ticaret Odası Kalıtsal Kan Hastalıkları Tanı Merkezinde 2015 yılında 21 bin 594 kişiye evlilik öncesi tarama yapılmış olup 1056 kişide kalıtsal kan hastalığı taşıyıcılığı, 67 kişide de hastalık tespit edilmiştir.”
Açıklamada, Çukurova, Akdeniz kıyı şeridi, Ege ve Marmara bölgelerinde talasemi taşıyıcılığının çok sık görülmekte olduğunun altı çizilerek, “Bu tür hastalıklardan korunmada en etkili yöntemler; toplum eğitimi, taşıyıcıların taranması, genetik danışma, doğum öncesi tanıdır. İlimizde ruhsatlı tek tanı merkezi, Adana Halk Sağlığı Müdürlüğüne bağlı Adana Ticaret Odası Kalıtsal Kan Hastalıkları Tanı Merkezi’dir. Tanı Merkezine evlenecek adaylardan önce biri başvurmakta, kanı incelenmekte, eğer taşıyıcı çıkar ise diğer eşten de kan örneği alınarak incelenmektedir. İki taşıyıcının evlenmesi durumunda, sağlıklı çocuk sahibi olunabilmesi konusunda tıbbi danışmanlık hizmeti verilmektedir. Çukurova Üniversitesi III. Basamak Tanı Merkezi olarak Tarama Merkezi faaliyetlerine destek vermekte ve doğum öncesi tanı çalışmalarını sürdürmektedir” denildi.