ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan, cunta girişimiyle ilgili değerlendirmesinde, “Öncelikle sayın valimize, başsavcımıza, emniyet teşkilatımıza, kalkışmaya katılmayan askerimize ve tabi ki en önemlisi milli iradeye sahip çıkan halkımıza teşekkür ederim” dedi.
Yerel bir radyoya bağlanarak, değerlendirmede bulunan Çalışkan, “Vatan söz konusu olduğunda her şeyi bir tarafa bırakıp, kenetlenmek ve bütün belaları defetmek durumunda olduğumuzu çok acı bir şekilde bir daha tecrübe ettik. Bu bindirilmiş, satılık kıtaların nasıl bir zehirle beslendiklerini görmek insanı derinden sarsıyor. Kendi halkına silah sıkmayı bırakın bomba yağdırmanın hiçbir izahı yoktur. Uyduruk bildiride geçen ‘yurtta sulh cihanda sulh’ cümlesi bile darbe girişimi ile nasıl yan yana durur akla seza bir şey. Bu toplumun sinesine saplanmaya çalışılan hançer milletin rikkati ile bertaraf edildi ancak daha uyanık, her zamankinden daha dikkatli olmak mecburiyeti hasıl oldu.”
Birlik ve beraberlik çağrısı da yapan Çalışkan şunları kaydetti:
“Türkiye’ye biçilmeye çalışılan kaftan için bu millete her türlü bedel ödetme girişimi; bu dikkatle, birlik ve beraberlik ile ve de devlet millet kaynaşması ile savuşturulabilir. Herkesin sorumluluk alması gereken ve sorumlu davranışlara, sözlere, adımlara ihtiyaç duyulan bir eşikteyiz. İçeriden ve dışarıdan ateş çemberine alınmak istenen “İstiklal’e sahip çıkmak zorundayız.”
“Gidecek bir yerimiz yok, vatanımızı hep beraber cennet yurdu yapmaya mecburuz” diye konuşan ASKON Adana Şube Başkanı Çalışkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte o zaman bu nevi oyunlar, hileler, desiseler, ihanetleri tezgahlayacak mihrakların cesareti kırılabilir. Bütün memleket evlatlarını renkleriyle bağrına basacak devlet idaresi, müşfik bir dil ile toplumsal kaynaşma sağlanmalı ve bütün ihanet şebekeleri bağlantıları ile birlikte def edilmeli. Oyunun nerelerde tezgahlandığını unutmadan, piyonlara aldanmadan yüksek bir teyakkuz hali içerisinde adım adım bu çember dağıtılmalı. Toprak ayağımızın altından kaymadan, zeminin kayganlığını görmek gerekiyor. Bir birimize şefkat ve merhametle yaklaşalım, bu dostlara güven düşmana ise korku vermenin en güzel yoludur. Birbirimizi daha çok dinleyelim, daha çok anlamaya çalışalım. Bu ülke, dünyanın en güzel yeri, bu ülkenin insanları çok güzel insanlar bunu unutmayalım. Bir de güzelimiz çirkinimizden çoktur, onun için de aşamayacağımız hiçbir engelimiz yoktur. Allah, her türlü beladan, musibetten esirgesin, devlete ve millete zeval vermesin.”
Konuşmasının sonunda Çalışkan, Radyo Barış’a ilgilerinden dolayı teşekkür etti.