Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) işbirliğinde Tatarlı Höyük'te 2007 yılında başlatılan kazıların bu yılki etabı devam ediyor. Hitit ve Kizzuwatna uygarlıklarını yansıtan bir şehrin gün yüzüne çıkarılmasına dönük kazıda günümüzden yaklaşık 3 bin 500 yıl önceye ait olan Kizzuwatna uygarlığının izlerini taşıyan tapınak kompleksi çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu bildirildi. 

ÇÜ Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Kazı Başkanı Yrd. Doç. Serdar Girginer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, M.Ö 2'inci bin yılda Tatarlı Höyük yerleşmesinin kutsal özellikler gösteren dini bir merkez olduğunu belirtti.

Bu yerleşkenin yukarı kısmında 3 ayrı bölgede ÇÜ görevlileri ve uzman arkeologları nezaretinde 25 kişilik bir ekip, ayrıca Tatarlı ile çevre köylerden yaklaşık 35 işçi ile çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Girginer, "Ünlü Hitit Kraliçesi Puduhepa'nın gençlik yıllarını geçirdiği Lawazantiya kentinin, Tatarlı Höyük ile aynı yer olduğunu düşünüyoruz. Bu kent, bilim insanlarının çok uzun yıllardan beri aradığı bir kent. Aynı zamanda bu yerleşim, Hititler döneminde Çukurova'da yer alan Kizzuwatna Ülkesi'nin de en önemli iki kentinden biri. Henüz bu yerleşmenin 50'de biri kazılmış durumda."

- Kraliçe Puduhepa, marka değeri 

Girginer, kazının Kraliçe Puduhepa ve onun bir müddet yaşadığı Lawazantiya kentini içermesin Çukurova bölgesinin turizmi için son derece önemli olduğuna, bunların marka değeri olabileceğine işaret etti.

Tatarlı Höyük kazısının kısa bir sürede tanındığını ve kazı alanına gelen ziyaretçi sayısının her sene önemli miktarda arttığını ifade eden Girginer, "Bu konu doğal olarak turizmle ilişkili. İklim müsait olduğu için artmasını umduğumuz maddi desteklerle bu çalışmaların her yıl 5-6 ay sürmesi Ceyhan ve bölgeye daha yararlı olacaktır. 4-5 sene içinde açığa çıkarılan dini ve resmi yapıları, çevre düzenlemeleriyle birlikte de tüm yerleşmeyi bir Arkeopark olarak sunmayı planlıyoruz" dedi.