Kapı, Adana Barosu'nda, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 2012 yılından itibaren 11 Ekim'in ''Dünya Kız Çocukları Günü'' olarak kabul edilmesine ilişkin, düzenlediği basın toplantısında, günümüzde kız çocuklarının durumunun hiç de iç açıcı olmadığını ifade etti.

Kız çocukları dünyanın dört bir yanında ayrımcılığa, şiddete ve cinsel istismara maruz kaldığını, meta haline getirildiğini anlatan Kapı şöyle konuştu:

''Kız çocukları ücretsiz tarım işçiliğinden, mevsimlik işçiliğe, ev içi çalıştırılmaya kadar pek çok alanda emek sömürüsüne maruz kalmaktadır. Türkiye'de her üç kadından biri 18 yaşın altında evlendirilmektedir. İçişleri Bakanlığı Haziran 2013 verilerine göre; son üç yılda 18 yaş altında evlenenlerin toplam sayısı 134 bin 629, 18 yaşını doldurmadan evlenen erkek sayısı ise 5 bin 763, reşit olmadan evlendirilen kız çocuklarının sayısı erkek çocukların sayısından 20 kat daha fazla. UNICEF'in 2012 verilerine göre 15 yaşın altındaki kız çocuklarının doğum esnasında ölme riski 20 yaşındaki kadınlara kıyasla 5 kat daha fazla. Kız çocukların çocuk gelin olması ağır bir insan hakları ihlalidir.''

Kapı, Türkiye'de erişkin kadınla ilgili yaşanan pek çok olumsuzluğun başlangıcının çocukluk dönemine dayandığını, kız çocuklarının iyi bir eğitim alıp, insan hakları kullanımında eşit konumda birer birey olması gerektiğini dile getirdi.

Kız çocukları için pozitif ayrımcılığın temelini teşkil edecek şekilde, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) olarak mevzuatlar arası çocuk tanımı farklılıklarının giderilmesinin önemine işaret eden Kapı, şöyle devam etti:

''Ulusal kanunlar, uluslararası anlaşmalar ve kanunlar gereğince kazanılmış hakların etkin kullanımının sağlanmasının, Çocuk Koruma Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Türk Medeni Kanunu arası çocuk tanımlama farklılıklarının giderilmesinin ve evlilik yaşının koşulsuz her iki cinsiyet için de 18 yaş olmasının, dini nikah yoluyla çocuk yaşta yapılan evliliklerin önüne geçilmesinin, kız çocuklarının eğitiminin önemine yönelik toplumsal, yönetimsel farkındalık ve duyarlılığın arttırılması konusunda medya ve sivil toplum örgütleri de kullanılarak geniş çaplı çalışmalar yapılmasının, kadına ve kız çocuklarına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesinin takipçisi olacağız.''