Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Adana Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan 276 kişi, nostalji odası sayesinde eski günlerine duydukları özlemi gidermenin mutluluğunu yaşıyor.

Huzurevi sakinleri, yaşantılarından izler taşıyan kilim, halı, demir ütü, yer minderi, radyo, gaz lambası gibi eşyaların bulunduğu odada, sohbet etme, misafirlerini ağırlama, çay, kahve içme, kitap ve gazete okuma imkanı buluyor.

Huzurevi müdürü Nurdan Avcı, AA muhabirine, kurum bünyesinde oluşturdukları nostalji odası sayesinde burada kalanların, geçmişte yaşadıklarını anımsayıp, kendilerini daha mutlu hissettiğini söyledi.

Avcı, "Odada sohbet eden yaşlılarımız kendilerini huzurlu hissediyor. Burada, geçmişteki yaşamlarından birer parça buluyorlar. Yaşlılarımız kendileri için değerli gördükleri eşyalarını bu odaya getiriyor. Nostalji odasında misafirlerini ağırlıyor, fasıllar, eğlenceler düzenliyorlar" dedi.

Avcı, huzurevinde kalan yaşlılara aile ortamını aratmayacak sıcaklıkta yaşam koşulu sunduklarını dile getirdi.

Huzurevi sakinlerine hizmet etmekten, onların sıkıntılarını gidermekten keyif aldığını vurgulayan Avcı, şöyle konuştu:

"Onlara ne kadar hizmet etsek azdır. Bizleri bu günlere getiren anne babalarımız nasıl bazı şeylere muhtaç olabiliyorsa onlar da aynı şekilde, çeşitli nedenlerle buraya geliyor. Dışarıdan bakıldığında huzurevinde kalmayı kimse istemez gibi görünür ama biz kurumumuzu onların daha iyi şartlarda vakit geçirebilecekleri şekilde düzenliyoruz. Bu oda da onlardan biri."

- "Odanın maddi değil, manevi değeri çok fazla"

Huzurevi sakinlerinden Hüseyin Güven de gününün büyük bölümünü nostalji odasında geçirdiğini, burada arkadaşlarıyla sohbet edip, çay içtiğini belirtti.

Odanın düzenlenmesine kendilerinin de katkı sunduğunu aktaran Güven, "Bazı eksiklerimiz var ama bu haliyle de güzel. Keşke herkes evinde kalan, maddi değeri olmayan ancak manevi değeri bulunan eşyaları getirse. O zaman burası daha güzel olur. Çünkü odamızın maddi değil, manevi değeri daha yüksek" diye konuştu.

Orhan Kılınç da odaya geldiği zaman huzur bulduğunu, güzel anılarını, sıcak aile ve dost ortamlarını hatırladığını anlattı.

Kılınç, odadaki eşyalara gençlerin yabancı olduğunu ancak kendilerinin bunlarla büyüdüğünü sözlerine ekledi.