Küresel aktörlerin hiçbir zaman boş durmadığını, yerli işbirlikçileriyle Türkiye'yi karıştırmaya çalıştıklarını vurgulayan Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti:
''Türkiye'yi karıştırmak isteyen karanlık güçler her defasında farklı bir dolap çevirdiler. Bunların amacı Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek ve iç karışıklık çıkarmak. Mazlumların, mağdurların umudu olan Türkiye'nin, yeniden bölgesel bir aktör olmasını istemeyen kişiler bunlar. Dün Gezi olayları vardı, peşinden 17 Aralık küresel operasyonu, Kobani olayları ve bugün de yerine tahkim edilmeye çalışılan DHKP-C var. Savcıyı öldürenleri, bu gençleri masum çocuklar olarak taktim etmek, suçun rengini soldurmaz. Ortada bir suç var. Türkiye'de entelektüel, sanatçı, rol model olarak taktim edilen bazı insanlar 'hayatı durdurun' çağrısı yapmışlardı. Anlaşılan hayatı durdurun çağrısı savcıyı öldürün çağrısına dönüşmüş durumda. Bu çağrıyı yapanların tamamı vebal altındadır.''
-''Türkiye'nin korku tünellerine sokulmak istendiğini biliyoruz''
Türkiye'de son 12 yılda 7 darbe girişimi olduğunu, bunların karşısında dalgakıran görevi yaptıklarını ifade eden Yalçın, ''Türkiye'de emek ve ekmek kesimleri, bu ülkede emek ve ekmeği temsil etmiyor. Geldiğimiz noktada bugün Türkiye, korku tünellerine sokulmak istendiğini biliyoruz. Biz bunların tamamının karşısına dikilerek son 12 yılda 7 darbe girişimin karşısında durduk. Çünkü bir daha asla diyoruz''diye konuştu.
Programda, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum ve İl Başkanı Mehmet Sezer de konuşma yaptı.