Adıyaman Eğitim Bir-Sen Ali Deniz, 2016-2017 eğitim öğretim yılı nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, “Geleceğimiz eğitimcilere, demokrasimiz milletimize emanettir” dedi.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz yeni eğitim öğretim yılı münasebetiyle basına açıklaması yaptı. 2016-2017 eğitim öğretim yılının tüm öğrenciler için yeni bir heyecan, veliler için beklenti ve kaygı, eğitim çalışanları içinse bazı sıkıntı ve belirsizliklerle başlayacağının ifade eden Ali Deniz, eğitim öğretim ile ilgili birçok soruna temas etti.
Ali Deniz, “Terörü, ideolojik hesaplar, egemenlik savaşlarının yeni aracı ve yöntemi olarak kullanan emperyalist odakların bölgemizi yapay kurgularla değişime zorlaması, siyasal, kültürel, sosyal sıkıntıları daha da ağırlaştırmaktadır. 15 Temmuz’da, asıl amacı işgal, kullandığı yöntem darbe olan kalkışmada bu sıkıntıları en ağır biçimde yaşadık. Her şeye rağmen geçmişimizden süzülerek varlığını sürdürmüş milli değerlerimizi ve kimliğimizi canlı tutmak, atılım gücünü muhafaza etmek, daha da geliştirmek için eğitim asla ihmal edilmeyecek, ertelenmeyecek milli meselemizdir. Değişimin yönünü, mahiyetini isabetli kavramak, millet olarak yarınlara daha donanımlı hazırlanmak için Milli Eğitim’e her zamankinden daha fazla önem ve öncelik vermemiz gereken dönemlerden geçiyoruz” dedi.
Deniz, “Bundan sonra öz ve biçim açısından, ilk olarak Milli Eğitim’de imkan, kadro ve müfredat olarak, sonra bütün toplum düzeninde köklü değişikliğe gidilmesi, Yeni Türkiye için bir mecburiyete dönüşmüştür. Türkiye’nin, yarınların yeni ufuklarına eski yükü, anlayış ve alışkanlıklarıyla yürüyemeyeceği iyice anlaşılmıştır.
Yeni eğitim öğretim yılına, darbe sonrası çalkantılı bir ortamda girmenin sıkıntıları yaşanmaktadır. Kurulduğu günden beri milli iradenin, zengin, çeşitli ve çoğulcu bilginin, temel insan hak ve özgürlüklerinin yanında, zulmün, haksızlıkların, vesayetçilerin karşısında konum alışı ve duruşuyla eğitim meselesini dava edinen sendikal hareketimiz, başta eğitim çalışanlarının her türlü özlük hakları ve çalışma şartları olmak üzere, eğitimle ilgili herkesin ve kesimin sorunlarına çözüm aramayı, çözüm bulmayı amaç edinmiştir. Biz aradaki hassas çizgi ve ölçüyü her zaman muhafaza ederek, tutumumuzu şahsileştirmeksizin ülke ve milletin genel yararını esas kabul ettik. Ülkeye kaybettirecek hiçbir çabanın içinde olmadık, olmayacağız. Bir çeyrek yüzyılı bulan onurlu mücadele ve hak arama geçmişimizde olduğu gibi, bugün de milli duygu ve değerlerin sorumluluğuyla hareket etmenin çabası içerisindeyiz.
Hiçbir durum ve gerekçe, eğitimin kök sorunlarına, eğitim çalışanlarının ve camiasının meselelerine ilgisiz kalma nedeni olamaz. Türkiye, her sorunun üstesinden gelecek güçte ve her sorunu çözecek istidatta muktedir bir ülkedir. Bu mülahazalarla, yeni eğitim öğretim yılının, başta müfredat olmak üzere, eğitimin muhteva ve felsefesine ilişkin tıkanıklığın aşıldığı veya o yönde ümit verici çalışmaların sonuç alıcı aşamaya geldiği, eğitim çalışanlarının sorunlarının giderildiği bir yıl olmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Deniz açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın öncelikle yapması gereken en önemli işlerin başında, eğitim sistemini demokratikleştirmek, eğitim çalışanlarının sorunlarını çözüme kavuşturmak ve bu suretle tüm eğitim çalışanlarının eğitimdeki nitelikle ilgili değişme ve gelişmelere etkin katılımını ve desteğini sağlamak gelmektedir.
Açığa alma ve ihraç süreçlerinde adil davranılmalı, masumların zarar görmemesinin mücadelenin en hassas tarafı olduğu unutulmamalıdır. İstihdamda sıkıntı yaşanan yerlerde teşvik sistemi uygulanmalıdır. Milli Eğitim Şürası’nda alınan kararlar bir an önce hayata geçirilmelidir. Yeni müfredat yeni Türkiye’nin yapı taşı olmalıdır.
Öğretmen ihtiyacı acilen giderilmeli, atama bekleyen öğretmen sözü tarih olmalıdır. Takviye kurslarının niteliği artırılmalıdır.”