Ünal, bir tesiste düzenlenen toplantıda kentteki basın mensuplarıyla bir araya geldi, seçim sonuç sonuçları ve gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ünal, yaptığı konuşmada Türkiye'de 13 yılda 11 kez seçim yapıldığı, bu seçimlerin tamamının temiz ve meşru bir zeminde yapıldığını söyledi.

 Türkiye'nin güçlü bir seçim sistemi olduğunu ve buna saygı duyulması gerektiğini belirten Ünal, " Kemal Kılıçdaroğlu yine 'Türkiye'de demokrasi yok' demeyi tercih etti. Yani seçimden daha yeni çıkmışız, yüzde 85'in üzerinde bir katılımla. Bugün Avrupa'da seçimler öyle yüzde 45, yüzde 50, yüzde 55'lerde iken, ülkemizde yüzde 87 gibi bir katılımla seçim yapıyoruz.  Ama ertesi gün bu ülkenin anamuhalefet genel başkanı 'bu ülkede demokrasi yok' diyor. Yetmiyor biraz daha ileri gidiyor 'Bu rejim Göbels rejimi' diyor.  Aynştayn'ın bir sözü var diyor ki, 'Sadece ahmaklar aynı şeyleri yaparak farklı sonuç almayı beklerler'  aynı şeyleri yaparsanız her zaman aynı sonuçları alırsınız. Farklı sonuçları almak için farklı şeyler yapmanız gerekir" diye konuştu.

Muhalefet partilerinin öz eleştiri yapmaktan kaçındığını belirten Ünal, şöyle devam etti:

" Yüzde 50 oy almış bir parti olarak seçimden sonra sayın Başbakanımızın konuşmasını dinlediyseniz ne vardı, öz eleştiri vardı. Biz yüzde 50 oy aldığımız halde öz eleştiri yapıyoruz, yüzde 25 oy alan, yüzde 12 oy alan bu siyasi partiler bırakın öz eleştiriyi yapmayı hatalarında ısrar etmeye devam ediyor.  Bugün olsa 'hayır derdim' diyen Devlet Bahçeli gibi yine HDP gibi bugün olsa 'hendek kazardık' demeye devam ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu Göbels rejimi arayacaksa Cumhuriyet Halk partisinin tarihine bakmalıdır." diye konuştu.

Ünal, hiçbir silahlı unsur kalmayıncaya kadar terörle mücadelenin devam edeceğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Sırtımızı PYD'ye YPG'ye dayıyoruz diyenlere millet sandıkta cevabını vermiştir. Bunlar kendi siyasetleriyle terör arasına bir mesafe koymak zorundadırlar. Özellikle terör örgütünün 'bizim sayemizde yüzde 10 barajını aştılar, yoksa yüzde 5'te kalırlardı' diye açıklama yapması da bunların aldığı oyda terör örgütünün gölgesi ve vesayeti olduğunu açık bir şekilde ortaya çıkarmıştır, ifşa etmiştir. Eğer bundan sonra ki süreç ne olur diye soruyorsanız. 'Silahı bırakacağız, silahı bırakıyoruz, silahı da gömeceği', derlerse bunu konuşabilir değerlendirebiliriz. Ama daha önce olduğu gibi 'bıraktım, bırakıyoruz, çıktık, çıkıyoruz' gibi süreci istismar eden ve devletin çözüm konusundaki iyi niyetini istismar eden bir yaklaşımla asla bundan sonra müsaade etmeyeceğiz"