Tek başına iktidar olmanın önemine değinen Ünal, Türkiye'nin her alanda en temel ihtiyaçlarından birinin, siyaset kurumunun güçlü bir şekilde sorumluluklarını yerine getirmesi olduğunu belirtti.
Devletin yönetiminde ortaya çıkması gereken istikrara en çok ekonominin ve ticaretin ihtiyacının bulunduğunu ifade eden, Mahir Ünal, şunları kaydetti:
"Sizler yatırım yapıyorsunuz. Yatırım yaparken önünüzü görmek istiyorsunuz. Bu durumun istikrarlı bir şekilde sürmesini istiyorsunuz. Ekonomik istikrarın devam etmesi doğal olarak siyasi istikrara bağlıdır. Siyasi istikrarda seçimlerde sandıkta ortaya çıkar. Seçim sandıkta bir siyasi partinin iktidar olmasını seçmekten ibaret değil. Bunu böyle görmemek lazım. Türkiye'de siyaset yavaşladığında istikrarın nasıl ortadan kalktığını, belirsizliğin bu ülkeye hangi faturaları doğurduğunu hep beraber yaşadık. Şimdi bize koalisyonu 'şirin' göstermeye çalışıyorlar. Koalisyon 'uzlaşmayı sağlar, gerilimi ortadan kaldırır' diyorlar. İnanmayın. Bu ülkede ne zaman siyaset güçlü bir şekilde toplumsal teveccühe dönüştüyse, bu ülkeyi siyaset dışı kurumlar aracılığıyla yönetenler harekete geçtiler."
Ünal, yıllarca siyaseti dizayn edenlerin, siyaset dışı kurumların medya aracılığıyla Türkiye'yi yönetmeye kalkıştığını, iş dünyasında bir avuç iş adamının bu ülkeyi yönetmeye kalkıştığını vurguladı.
Siyaset güçlendiği zaman söz konusu kişi ve grupların hepsinin kendi alanlarına çekildiğine dikkat çeken Ünal, milletin iradesi güçlü bir şekilde sandıkta tecelli ettiği zaman devleti yönetmek isteyen güçlerin bundan rahatsız olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "diktatör" denmesinin nedeninin, milletin iradesinin sandıkta güçlü bir şekilde ortaya çıkmasını istemeyenlerin mücadelesi olarak değerlendiren Ünal, şöyle devam etti:
"Milletin iradesi sandıkta güçlü bir şekilde ortaya çıkınca bunlar ülkeyi yönetemiyorlar. Gazeteleri ile hükümet deviremiyorlar. TÜSİAD gazete ilanları ile muhtıra veremiyor. İşleri istediklerine veremiyorlar. Mesele bir siyasi partinin iktidar olması meselesi değil. Mesele memleket meselesidir. Meseleye böyle bakalım. İstikrarın sürmesi, Türkiye'nin huzuru ve 2023 hedefine doğru huzur ve ağız tadıyla devam etmemiz için 1 Kasım akşamına kadar canla başla çalışmalıyız."
Balsuyu da ülkenin çok ciddi badirelerden geçtiğini belirterek, bu korkulu rüyaların sona ermesini diledi.
Toplantıya, Elbistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Paksoy, AK Parti İlçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca, esnaf ve iş adamları katıldı.