1997'de bir trafik kazasında hayatını kaybeden Prenses Diana'nın unvanı neydi?

Cevap: Galler Prensesi

Tüm dünyanın hayranlık duyduğu Galler Prensesi Lady Diana, Fransa'da gerçekleşen korkunç bir trafik kazası sonucu hayata gözlerini yummuş, sevenlerini göz yaşına boğmuştu.

Ölümünün ardındansa cevaplanmamış pek çok soru bırakmıştı. Bu sorulardan en önemlisi ise şuydu:

Lady Diana'nın ölümü bir kaza mı, yoksa cinayet miydi?
Zaten soylu bir aileden gelen Lady Diana, 29 Temmuz 1981 yılında Prens Charles ile evlenerek kraliyet ailesine girdi.

Düğün günündeki heyecanı ve mahcubiyeti bile, onun gelmiş geçmiş bütün soylu kadınlardan daha farklı olacağının işareti gibiydi. Ne yazık ki bu farklılık onun sonunu getirecekti. Hayatı boyunca aşkı aramış kadın Lady Diana, evlendiği gün mutlu sonu yaşadığını sanırken, aslında aksine yıllar sürecek mutsuzluğa ilk adımını atmaktaydı.

Lady Diana ile evli olması ya da ettiği sadakat yemininin Prens Charles için herhangi bir önemi yoktu.

Evli bir kadın olan Camilla Parker Bowles ile olan ilişkisine devam ediyordu. Bunu öğrenen Diana, sessiz kalmayacak, kraliyet ailesinin en önem verdiği konu olan gizliliği ihlal edip tam tamına 22,8 milyonun izleyeceği o meşhur BBC röportajında her şeyi anlatacaktı:

"Bu evlilikte biz üç kişiydik. Yani biraz kalabalıktı!"

O gün tüm dünya varlığın, şatonun ve zenginliğin içindeki mutsuz kadını görmüşlerdi. Lady Diana ile acılarının bile ortak olduğunu anlayıp, onu daha çok seveceklerdi. Ancak bu durum Kraliyet Ailesi için geçerli değildi. Bu röportaj boşanmayı da beraberinde getirdi.
Boşanmanın ardından yeniden özgürlüğüne kavuşan Diana, Pakistanlı kalp cerrahı Hasnat Khan'la aşk yaşıyordu.

Boşanmanın ardından yeniden özgürlüğüne kavuşan Diana, Pakistanlı kalp cerrahı Hasnat Khan'la aşk yaşıyordu.
Ancak aradaki kültür farkı ve Diana'nın boşanmış bir kadın olması Khan'ın ailesi tarafından uygun bulunmayınca ayrılmak zorunda kaldılar. Diana, bir kez daha sevdiği adamın ailesi tarafından onaylanmamıştı.

Kalbi kırık Diana, Dodi Al Fayed ile görüşmeye başladı.
Birlikte yaz boyu tatil yapan çift, paparazilerden rahatsız olup Paris'e gittiler. İşte korkunç kaza o gece gerçekleşecekti. Lady Diana ve Dodi, Ritz Otel'den çıktıklarında, onları büyük bir paparazi ordusu bekliyordu. Önlerinden geçip arabalarına yürüdüler.

Paparazilerden kaçmak isteyen alkollü şoför, yolu karıştırdı ve hızla bir tünele girerken kaza yaptı(!)
Kazada Diana, Dodi ve şoför hayatlarını kaybetti. Kazadan canlı kurtarılan Diana'nın koruması ise, kazadan sonra tanık koruma programı ile gizlenecek ve ondan da bir daha haber alınamayacaktı.

Kaza haberi duyulur duyulmaz, Diana'nın bir suikaste kurban gittiği iddiaları konuşulmaya başladı.

Çünkü Diana saçından makyajına, etek boyundan tavırlarına kadar her şeyiyle Kraliyet Ailesi kurallarını ihlal ediyordu. Üstelik samimi tavırları ve yaptığı yardımlarla da herkesin sevgisini kazanmıştı. Yavaş yavaş politik bir güç elde etmesi ve sevgilisi Dodi ile de finansal özgürlüğüne kavuşacak olması rahatsızlık vermeye başlamıştı.Tesadüfe bakın ki Diana'nın hamile olduğu ve evlenmek üzere oldukları haberleri ölümlerinden kısa süre önce manşetlerde yer almıştı. Bu haber İngiliz Kraliyet ailesi için bardağı taşıran son damlaydı.

Lady Diana'nın Kraliyet Ailesi'nin varlığına tehdit oluşturacak davranışlarına, kaza sonrası üstü örtülmüş sorular da eklenince, suikast söylentileri hızla yayıldı.
İşte kazaya dair şüphe uyandıran detaylar:

Öncelikle Ritz Otel'den çıkışları sırasında izlenen görüntülerde, iddia edildiği gibi şoförün sarhoş olduğuna dair hiçbir kanıt yok.
Üstelik anlaşılamayan bir nedenden dolayı da, son anda bir şoför değişikliği söz konusu.

Diana, Dodi ve şoförün ölümüyle sonuçlanan korkunç kaza, gece yarısı bir tünelde gerçekleştiği için ne olup ne bittiği tam olarak bilinmiyor.

Ayrıca İngiliz hükümeti bu konuyu Resmi Sırlar Kanunu kapsamına sokarak sansür uyguluyor, delilleri gizliyor.

Kaza anına ve sonrasına paparaziler tarafından çekilen fotoğraflar toplatıldığı için oradan da bir sonuç elde edilemiyor.

İkilinin paparazilerden kaçmaya çalışırken kaza yaptığı iddiaları da asılsız!
Zaten ilişkilerini gizlemeyen çift, otelden oldukça rahat bir şekilde çıkarken görüntüleniyorlar. Neden kaçsınlar ki? Madem paparaziler onları kovalıyordu ve madem ki kaçarken kaza yaptılar. Neden kaza anına ya da sonrasına dair tek bir fotoğraf bile yok? Hepsinin toplanmış olması sizce ne kadar gerçekçi? Tüm gazetecilerin elindeki fotoğrafa el konulduğunu var sayalım, davanın kapanmasına rağmen bunların hala saklanmasının nedeni ne?

Ayrıca Diana'nın peşinden son haftalarda hiç ayrılmayan fotoğrafçı James Andanson, 2000 yılında yanmış arabasının içinde ölü bulundu.
Üstelik Anderson Diana hakkında bir kitap yazma hazırlığı içindeydi.

Elbette bu iddialar asla doğrulanmadı.
İşte bütün bunlar ve daha pek çok soru akıllarda cevaplanamadan, kazanın tek suçlusunun ölmüş olan alkollü şoför olduğu kabul edilerek, dava kapandı.

İşte bütün bunlar ve daha pek çok soru akıllarda cevaplanamadan, kazanın tek suçlusunun ölmüş olan alkollü şoför olduğu kabul edilerek, dava kapandı.
Ve güzeller güzeli Lady Diana, tam olarak bugün gece 00:30 sularında hayata veda etti. Arkasındaysa göz yaşı ve cevaplanmamış pek çok soru bırakarak..