Sözlerinin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eserine ne denir?
Tiyatro ve Tiyatro Çeşitleri
Göstermeye bağlı edebi metinler denince "tiyatro" akla gelir. Çünkü tiyatro, bir oyunu sahnelemeye, onu seyircilere göstermeye dayalıdır. Tiyatro alanında ortaya konan edebî ürünler de doğal olarak göstermeye dayalıdır.
Bir sahnede seyirciler önünde canlandırılmak üzere yazılan eserlere tiyatro denir. Bir öyküyü, sahne olarak ayrılmış bir yerde, oyuncuların söz ve hareketleriyle canlandırma sanatıdır tiyatro. Ayrıca oyunların sahnelendiği binalara da tiyatro adı verilir. Tiyatro sözcüğü Yunancada "seyirlik yeri" anlamına gelen theatrondan türemiştir. Dilimize ise İtalyanca'daki teatro sözcüğünden geçmiştir. Tiyatro da başka sanatlar gibi dinsel törenlerden doğmuş, sonra dinden bağımsızlaşarak sanatlaşmıştır. Bu sanat dalına Batı edebiyatında "tiyatro"nun yanı sıra drama veya dramatik edebiyat da denmektedir.
Tiyatro, uzun yıllar edebiyatın bir kolu olarak kabul edilmiştir. Zamanla edebiyattan ayrılmış ve edebiyatın ayrı bir kolu olarak varlığını sürdürmüştür. Tiyatro, kullandığı araçlar ve iletişim biçimi açısından edebiyattan ayrılır. Bir tiyatro edebiyatından söz edilebilir ama, edebiyatın tiyatrosundan söz etmek biraz zordur. Tiyatro, edebî türler içinde en canlı; güzel sanatların diğer kollarından hayata en yakın olanıdır. Tiyatro, hayattan beslenen bir sanat dalıdır.
Bir tiyatro eserinde, oyuncuların konuşmaları ile sahnenin nasıl düzenleneceği, oyuncuların nasıl hareket edecekleri, oyunun bölümleri vb. konularda gerekli bilgiler verilir. Konuşmaların dışında kalan kısımlar metinde parantez içinde ve italik harflerle yazılır. Bunlara sahne direktifleri denir. Her oyuncu, eserde verilen konuşma metninin kendisini ilgilendiren kısımlarını önceden ezberler. Oyunu canlandırırken metne bağlı kalır. Verilen sahne direktiflerini de azamî ölçüde uygular. Oyunun başarısında, oyuncuların rollerini layıkıyla ve doğal olarak yapmaları çok etkilidir.
Klâsik tiyatro eserlerinde tek bir olayın işlenmesi, yirmi dört saat içinde ve tek bir mekânda geçmesi esası vardı. Buna üç birlik kuralı (yer-olay-zaman) denirdi. Bu kural, oyunun sahneye kolay uygulanabilmesi için konmuştur. Ancak modern tiyatroda bu kurala uyulmaz. Gelişen teknoloji, tiyatro sanatına yeni imkânlar kazandırmıştır. Şimdi artık ışık ve ses oyunları, kostüm ve makyaj değişiklikleri ile aynı oyunda farklı sahnelerin ve olayların canlandırabilmesi mümkün olmaktadır. Yine de tiyatro yazarının, eserini yazarken oyunun saneye uygulanabilirliğini dikkate alması gerekir.
Tiyatro "trajedi, komedi ve dram" olmak üzere üç ana bölümde incelenir.
Trajedi (Tragedya): Yunanca "tragoidia"dan gelen bir sözcüktür. Trajedi, tragos (keçi) ve oidie (türkü) sözcüklerinin birleşmesiyle "keçilerin türküsü" anlamında kullanılır. Günümüzdeki anlamıyla yaşamın acıklı ve hüzünlü yönlerini ortaya koyan manzum tiyatro eserleridir. Konusunu seçkin kimselerin hayatından, tarihten ya da mitolojiden alır. Kahramanları tanrılar, tanrıçalar ve soylu kişilerdir. Kusursuz bir üslubu vardır. Kaba sözlere yer verilmez. Öldürme, yaralama gibi çirkin olaylar, seyircinin gözü önünde canlandırılmaz, sahne arkasından seyirciye hissettirilir. Oyunda koroya yer verilir. Üç birlik kuralına (yer-zaman-olay birliği) uyulur.
İlk Yunan şairlerinden Asikhylos, Sophokles, Euripides en büyük trajedi şairlerindendir. Ayrıca Fransız sanatçılarından Corneille ve Racine de önemli trajedi şairlerindendir.
Komedi: Hayatın güldürücü yönlerini konu alan manzum tiyatro eserleridir. Komedide amaç seyirciyi yalnız güldürmek değil düşündürmektir. Konusunu yaşamdan, günlük olaylardan alır. Yaşamın her kesiminden insanlar, kahraman olarak seçilebilir. Her türlü espriye, şakaya yer verilir. Üç birlik kuralına uyulur. Birbirini izleyen diyalog ve koro bölümlerinden oluşur.
Yunan şairlerinden Aristophanes, önemli komedi şairlerindendir. Fransız edebiyatında Moliere de komedi şairlerindendir.
Dram: Hayatın hem acıklı hem gülünç yönlerini dile getiren manzum tiyatro eserleridir. Hayatı olduğu gibi, yansıtır. Dramlar, konusunu günlük yaşamdan ve tarihten alır. Dramda üç birlik kuralına uyma zorunluluğu yoktur. Olaylar, çirkin de olsa sahnede gösterildiği gibi kişiler hangi sınıf ve halktan olursa olsun dramda kendine yer bulur. Dramda; konu, kişiler, olaylar, dil ve anlatım, perde sayıları bakımından belli kurallara bağlı değildir. Çoğunlukla gerçeğe uygunluğa önem verilir.
Shakespeare, trajedi, dram ve Komedi türünde başarılı örnekler vermiştir.
Müzikli Tiyatro:
Tiyatronun, "trajedi, komedi, dram" dışında türleri de vardır. Son yüzyıllarda mizahi ve acıklı öğeleri içine alan birçok tiyatro türü ortaya çıkmıştır. Bunlar müzikli tiyatro olarak da anılmaktadır.
Opera: Baştan sona orkestra eşliğinde, müzikle oynanan tiyatro eserlerine denir. Operada bütün sözler, hareketler ve jestler musikiyle bestelenir ve orkestra şefinin idaresine verilir. Operada ağır bir hüzün havası vardır. Olaylar acıklı ve hisli bir şekilde, gösterişli dekor ve kıyafetler içinde sunulur.
Operet: Sözlerinin bir kısmı müzikli bir kısmı müziksiz olan tiyatro eserleridir. Halka hitap etmek için yazılır. Operetlerde renk, ışık, kıyafetler ve dans en göze çarpıcı şekilde kullanılır.
Revü: Operetin daha hafif; fakat hiciv, alay, tenkit dolu çeşididir.
Skeç: Beş altı dakikaya sığdırılan tablolar halinde kısa, müzikli oyunlardır. Bir çeşidi de radyo skeçleridir.
Fars: Basit olay ve yergilerle dolu halk komedisidir.
Vodvil: Hareketli ve eğlenceli bir konuya dayanan alaycı, taşlamalı komedidir.
Komedi Santimental: Güldürürken düşündüren, insanı duygulandıran içli komedidir.
Melodram: Seyirciyi heyecanlandıran, hareketli ve duygusal, müzikli bir oyun türüdür.
Feeri: Masal öğelerinden yararlanılarak yazılmış tiyatro eseridir.
Piyes: Gerçeklere uygun, ciddi konulu dramdır.
Bale: Konusunu müziğe bağlı hareketlerle gösteren, konuşmanın yer almadığı tiyatro türüdür.
Pandomim: Düşünce ve duygulan müzik veya türlü eşyalar eşliğinde bazen dansla, bazen de gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan, sözsüz oyundur.