Çankaya Belediyesi ve Dil Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği Dil ve Basın Kurultayı, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşti. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’in açılış konuşmasıyla başlayan kurultayda, medya ve yargının baskı ile dönüşümü ayrıntılarıyla tartışıldı
Çankaya Belediyesi önemli bir fikir kurultayına daha ev sahipliği yaptı. Belediye’nin 29’uncu yaşını kutlayan Dil Derneği ile birlikte düzenlediği "Dil ve Basın Kurultayı" Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlendi. Medya ve yargının baskıyla dönüşümü, sosyal medyada kullanılan dil ve basının siyasallaştırılması gibi gündemdeki önemli konuların tartışıldığı kurultay, Dil Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Turan’a adandı.
ÇANKAYA BELEDİYESİ’NE TEŞEKKÜR
Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’in açılış konuşmasıyla başlayan kurultayda, Özel basın üzerinde iktidarın uyguladığı baskıları eleştirdi. Bu yılki kurultayın başlığını "Düşüme(me) Özgürlüğü" olarak belirlediklerini kaydeden Özel, "Oluşturulan ’yandaş medya ile basın sadece sansürlenmiyor aynı zamanda dilsizleştiriliyor, yok ediliyor" dedi.
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e destekleri için teşekkür eden Sevgi Özel, "Bu yıl 29. yaşımızı kutladık. Kurulduğumuzdan bu yana her zaman yanımızda olan Çankaya Belediyesi’ne teşekkür ediyorum" diye konuştu.
YARGI VE BASIN ARASINDAKİ DİL KÖPRÜSÜ
Açılış konuşmasının ardından kurultayın ilk oturumu "Yargı ve Basın Arasındaki Dil Köprüsü" başlığıyla düzenlendi. Oturumu Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı yönetirken, konuşmacılar arasında, Çankaya Kent Konseyi Başkanı Tevfik Kızgınkaya, Eski YARSAV Başkanı ve Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu vardı.
Oturumda ilk sözü alan Kent Konseyi Başkanı Kızgınkaya, basın ve yargının son on yılda karşı karşıya kaldığı yoğun baskı, şiddet ve sansür uygulamalarını eleştirdi. Son bir yılda açılan davalar ve akredite mekanizması nedeniyle 645 medya mensubunun yargı eliyle sansüre uğradığına dikkat çeken Kızgınkaya, "Yargı ve basın üyeleri arasında üç temel köprü vardı. Vicdan, bağımsızlık ve demokratik dayanışma. Bugün bu üç köprü de iktidar eliyle yok edilmiştir. Son dönemde yargı eliyle basına 1843 dava açılmış, 200’den fazla basın mensubu şiddet görmüştür. Bu Türkiye için kabul edilemez bir durumdur" diye konuştu.
Yargı ve basının sorunlarının irdelendiği ilk oturum ardından kurultay, "Sosyal Medya’da Çatallaşan Dil" ve "Basının Siyasallaşması" başlıklı iki ayrı toplantıyla sona erdi.