Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV), Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ekim ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.
Eylül ayında enflasyonun rekor düzeyde düşük açıklandığını anımsatan Ali Çandır, "TÜİK’in Ekim ayı tüketici enflasyonu TÜFE’yi ülke geneli için yüzde 1.44 ve Batı Akdeniz için ise yüzde 1.74 olarak açıkladı. Bu rakamlar belki rekor değil ama Türkiye geneli için 2006 yılı Ekim ayından sonraki en düşük enflasyon oldu. Bölgemizin enflasyonu ise 13 yılın ortalama değerlerinde geldi" dedi.
Ekim ayında yıllık TÜFE rakamlarının ülke geneli için yüzde 7.16 ve Burdur, Antalya ve Isparta illerini kapsayan Batı Akdeniz için yüzde 7.44 olarak açıklandığını belirten Çandır, "Ülke geneli için açıklanan yüzde 7.16 enflasyon, 2009 yılından sonraki en düşük enflasyon olmuştur. Kentimiz ve bölgemiz açıklanan yıllık enflasyon ise 2007 ve 2009’dan sonraki en düşük üçüncü enflasyon olmuştur" ifadelerini kaydetti.
"Yüksek enflasyonla karşı karşıyayız"
"Antalya ve Batı Akdeniz enflasyonu ile ülke genelinin enflasyonu arasındaki ilişkiler hızla alışılagelmiş dışına çıkmaktadır" diyen Çandır, "Mesela çok uzun bir aradan sonra 26 bölge içerisinde en yüksek enflasyonlu ilk üç bölge içine girmeye başladık. Bu ay dördüncüyüz ama üçüncü ile aramızda çok az bir seviye farkı bulunmaktadır. Keza uzun bir aradan sonra bizim enflasyonumuz, ülke geneli enflasyonunun üzerinde yüzde 1.44’e karşılık yüzde 1.74 olarak ilan edilmiştir. Aradaki fark yüzde 20’nin üzerindedir. Gelecek aylar için kentimiz ve bölgemiz nispi enflasyonu bakımından ciddi yüksek kalma riski taşıyan bir gelişme ile karşı karşıyayız" dedi.
Ali Çandır, Batı Akdeniz bölgesinin yüzde 1.74’lük enflasyonunun, uzun yıllardır 26 bölge içerisinde nispeten düşük bölgesel enflasyonlu dönemin bitmekte olduğuna işaret ettiğini kaydetti. Özellikle Antalya için her yönden zor geçen 2016 yılının enflasyon bakımından da kötüleşmeye başladığını bildiren Çandır, "Üstelik ülke büyümesinden çok uzakta olan büyümemizi, hiç olmazsa ülke ortalamasına yaklaştırmaya çalışırken yaşanacak bir aşırı bölgesel enflasyon ortamı, aradığımız ve istediğimiz bir durum değildir" değerlendirmesinde bulundu.
Faiz düşüşünde merkezin eli güçlendi
Eldeki göstergelerle TÜİK’in Merkez Bankası ve diğer bankaların faiz düşüşüne devam etmesi konusunda ellerini güçlendirdiğini kaydeden BAGEV Başkanı Çandır, "Kredi ihtiyacı olanlar için düşük sabit faizli borçlanma yolu, önümüzdeki dönemde avantajlı gözükmektedir" dedi.
Yurtiçi üretici enflasyonu yani döviz fiyatı etkisi olmadan üretim ve toptan ticaret yapan kesimin enflasyonunun, Ekim ayında yüzde 0.84, yıllık yüzde 2.84 ve 2016 yılında ise yüzde 4.66 olarak ilan edildiğini anımsatan Çandır, şunları kaydetti:
"Burada dikkat çeken konu 12 aylık ile 10 aylık iki enflasyon arasındaki yüzde 65’lik farktır. Yani biz son 10 ayda, yıllığa göre çok yüksek bir üretici enflasyonu yaşamışız. Üstelik geçtiğimiz Mart ayında beri sürekli olarak 2015 yılı enflasyonunun altında seyreden üretici enflasyonu tekrar yönünü 2015 yılı düzeyine doğru yükselmeye başlamıştır. Enerji enflasyonunun yüzde 2.35 gibi son 13 yılın en yüksek üçüncü sırasında gelmesi de bu yükselişte ciddi etki oluşturmuştur. Üretici enflasyonunun her zaman ileride yaşanacak olan tüketici enflasyonunun tetikleyicisi konumunda olduğunu unutmamak gerekir."