Şilan Narman İstanbul’da yaşıyordu. Henüz 13’ünde hemşehrisi Mithat Topal’la tanıştı, arkadaş oldu. Mithat Topal aralarında geçenleri bahane ederek Şilan’ı “5 ağabeyin var. Yaşadıklarımızı anlatırım” diyerek tehdit etti ve Bingöl’e götürdü. Şilan’ın ailesi şikâyetçi olunca, Mithat Topal Bingöl’de bir köye saklandı ve çobanlık yapmaya başladı. İki ailenin arası zamanla düzeldi.

SÜREKLİ ŞİDDETE MARUZ KALDI

Mithat Topal sudan bahanelerle defalarca Şilan’ı öldüresiye dövdü. Her seferinde başka bir bahanesi vardı. Kimi zaman ‘Neden dışarı çıktın?’, kimi zaman ‘Sürünün yönünü çeviremedin’ oldu. Şiddetin dozu zaman zaman o kadar arttı ki, Şilan günlerce yürüyemedi ancak yine de ne bir hastane, ne bir doktor yüzü gördü. Çocuğu olursa değişeceğini düşündüğü Mithat Topal, hamileliği döneminde bile eziyetlerini sürdürdü.

İddiaya göre uyuşturucu kullanmaktan ceza alan Mithat Topal bu olayın ardından iyice agresifleşti. Şilan’ı çamaşır ipiyle bağlayıp kafasına poşet geçirdi, açıkta kalan ayaklarına ve kafasına basarak eziyet etti. Şilan ertesi gün darp raporu alarak Mithat Topal’dan şikâyetçi oldu ancak birkaç gün sonra şikâyetini geri çekti. Dayak sürünce bu kez ikinci kez şikâyetçi oldu. Mahkeme Mithat Topal’ın mahkumiyetine karar verdi. Şilan bu dönemde Bingöl’den kaçtı, kadın sığınma evine gitti. Ancak İstanbul’da, Bilecik’te nereye gitse Mithat Topal bir şekilde izini buldu. Tehditlerini sürdürdü. Mithat Topal, “Sen gidersen kız kardeşini alırım. Zaten 18’i geçtin, daha gencini bulmam lazım. Evinizi dinamitle patlatırım” diye mesajlar atıyordu. Şilan Topal eşine boşanma davası açtı, çocuğunun velayeti ve 100 bin lira tazminat istedi.