ABD ile Türkiye arasında vize krizine neden olan İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un Adil Öksüz ile irtibatı açığa kavuştu. Topuz’un muhbiri Nizamettin Çelikbilek ifadesinde İl Jandarma KOM Müdürü Asım Sürer’in kendisine “Öksüz, Metin Topuz’un hem paşası hem efendisidir” dediğini anlattı.

BD İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Topuz’un, ‘ Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme’, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçlamalarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 18 yıldan 29 yıla kadar hapsi istendi.

SİYASİ VE ASKERİ CASUSLUK

Topuz’un, kumpas soruşturmaları kapsamında ele geçen dinleme kayıtları ve bilgileri soruşturmaları takip ederek ele geçirdiğine dikkat çekildi. Bu bilgilerin casusluk kapsamında ele alınması gerektiği vurgulanan iddianamede Topuz’un, ABD’deki Hakan Atilla davasına dayanak olan belgelerin yurt dışına çıkarılmasında rolü olduğu ifade edildi.

DOSYAYI YÖNLENDİRDİ

Metin Topuz’un 17-25 Aralık darbe girişiminde rol oynayan soruşturmaları yürüten emniyet birimleri ile görevi kapsamında açıklanamayacak şekilde çok yoğun irtibatının olduğuna dikkat çekildi. Topuz’un örgütün giriştiği kumpas soruşturmalarında kendisine iletilen bilgiler ışığında soruşturmaları yönlendirmede aktif rol aldığı vurgulandı. Örgütün siyasi ve askeri casusluk maksadıyla ele geçirdiği bilgilerle giriştiği hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik girişimine iştirak ettiği belirtildi.

Topuz’un 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nde yakalanan firari Adil Öksüz’le de irtibatlı olduğu ortaya çıktı. Yapılan incelemelerle ortaya çıkarılan detay ise soruşturma kapsamında ifadesi alınan Nizamettin Çelikbilek sayesinde gerçekleşti. Çelikbilek, 2001-2002 yılları arasında Silivri’de İlçe Jandarma Komutanı Murat Koçyiğit’e muhbir olarak çalıştığını söyleyerek, Koçyiğit’e seyahat halindeyken bir telefon geldiğini, Koçyiğit’in kısa bir süre sonra Metin Topuz isimli kişiyle buluşarak araç dışında görüştüğünü anlattı.

"ADİL BEY BENİ ARASIN"

Topuz’un Koçyiğit’e bir zarf verdiğini söyleyen tanık Çelikbilek ifadesine şu şekilde devam etti: “Murat Koçyiğit arabaya döndüğünde zarfı kastederek, ‘Bana bundan sonra kurmay diyebilirsin’ dedi. Kısa bir süre sonra Koçyiğit kurmaylık sınavlarını kazandı. Daha Sonra İstanbul İl Jandarma KOM Müdürü Asım Sürer’le tanıştırıldım. O da beni Metin Topuz’la irtibatlandırdı. 2007-2008 yıllarında bir alışveriş merkezinde otururken Metin Topuz’a bir telefon geldi. Yanımdan kalkarak konuşmaya başladı. Telefonda karşısındakine, ‘Bu isteğiniz beni aşar hocam, beni direkt arasın. Başka türlü bu isteğinizi gerçekleştiremem. Adil bey arasın’ şeklinde beyanda bulundu.

PAŞASI DA EFENDİSİ DE KENDİSİ

Bu konuşma içeriğini Komutan Asım Sürer’e aktararak konuşmada geçen Adil’in kim olduğunu sordum. Kendisi bana ‘Adil Öksüz’ü duymadın mı?’ şeklinde beyanda bulunarak, ‘Metin Topuz’un paşası da, efendisi de odur’ şeklinde beyanda bulundu.”

Bir dönem DEA birimine muhbir olarak çalışan Feyyaz Öztürk’ün ‘tanık’ sıfatıyla ifadesi alındı. Öztürk, ifadesinde Topuz’a 2008 yılında çeşitli belgeler ve bir adet telefon verdiğini, Topuz’un ise kendisine, ‘Amerika ile ne hesabın varsa gör ama bu işe hizmet erlerini karıştırma’ dediğini söyledi. Feyyaz Öztürk ifadesine şu şekilde devam etti: “FETÖ mensupları ihbarcı olarak gösterilerek bu sayede örgüte nakdi yönden destek olunuyordu. Bir dönem Topuz, Tufan Ergüder’e FETÖ faaliyetleri kapsamında dernekleşmeye hız verilmesi gerektiğini bu sayede örgüte para aktarılmasının kolaylaşacağını ifade etti.

KAYNAK: YENİŞAFAK