Kahramanmaraş ve ilçelerinin kültür ve turizm potansiyeli ile 2016 yılında atılacak adımlar ve yatırımların masaya yatırıldığı Kahramanmaraş Kültür ve Turizm Çalıştayı geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
 
Bu çalıştaya sağolsunlar bizleride davet ettiler,organize gayet güzeldi ve bizler mutlu olduk. Memleketim  ve ülkem adına mutlu olduk diyorum  çünkü, yıllardan  beri bu şehir adına hep bir şeyler yazmaya çalıştım.

Bu çalıştayda  ülkemin,kentimin adına  kültürün  yeşerdiği duygusunu hissetim ve umutlandım.İnsan yaşadığı şehri nasıl sevmezki,bu umutlanma beni geçmişe götürdü.

Tarihi minaresi ve görkemli çınarın altında, kuş cıvıltıları içinde geçmişin sesleriyle buluşurdum. Caminin içindeki loş atmosferde, yorulmuş ikindi güneşinin son pırıltıları derin pencerelerinden süzülürdü. Aslında kent’e açılan birer pencereydi bu yapılar.İçimizdeki yazma heyecanın da ilk mekânlarıydı bu yerler. Bu duygu içinde kentin güzelliklerini ve sancısını da daha fazla hissederiz.

Tarihi ve kültürel yapılar bizleri daha çok ilgilendirmeye başlar. Aynı gökyüzünü seyrederken, Ulu Camiden yayılan ezan sesini, Saraçhanede çınar altında yudumlanan kahvenin kokusunu, birlikte hissediyorsak, o halde biz bu şehirde yaşıyoruz demektir.

Uzunoluk çeşmesinden tarihin anılarını yüreğimize akıtırken, ecdadın bize miras bıraktığı kent’i düşünüyorum. Kahramanmaraşlının yüreğine kandiller yanarken, Mercimek tepedeki dört minareden şehri seyrediyorum.

Çünkü geçmişimizin yaşadığı evler ve konaklarda yaşanmış hayatları gözlemliyorsunuz. Bu yüzden doğduğunuz ve yaşadığınız şehri daha çok seviyorsunuz.
Her insanın önemli hatıraları olduğu kadar, şehirlerinde hatırası ve hafızası vardır. Hele o şehirde doğup, o şehirde halen yaşayıp, kentin ruhunu hissediyorsanız, o şehirle ilgili hayallerinizde büyük olmalı! Sokaklarından, caddelerinden geçerken, geçmişten bu güne uzanan bu şehrin dokusu, bütün bedenimizi sarıvermeli.

Bir şehir kendine has güzelliklerini insanına sunarken, bunun da bir bedeli olmalı. Bu bedelin karşılığı o şehre sahiplenme şeklinin içinde yatar ve şehir kendi hafızasında bunları saklar.Şehir hafızasının güncellenmesi çoğunlukla o kentin tarihçileri ve yazarları tarafından yapılır.Bu kent kendine özgü şair ve yazarlarını bu ruhun içinden çıkarmıştır.

Çalıştaydaki içeriğe döndüğümüzde; Germenicia Antik Şehri ve mozaiklerinin şehir merkezinde ve kendi yerleşim alanında sergilenecek olması önemli bir adımdı. Uluslar arası ölçekte tanıtılması için önemli bir avantaj olduğu vurgulandı.

Açılış konuşmaları bölümünde son olarak kürsüye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal kültür ve turizm alanında yapılan çalışmaları değerlendirerek, yurt dışından gelen tüm uçak seferlerine verilen 6 bin dolar yakıt desteğinin sezon sonuna kadar devam edeceğini söyledi.

Öğleden sonraki proğramda katılımcıların soruları  ve istekleri alındı.Proğramın bu bölümüde çok faydalı oldu.Bakanımızdan iki isteğim oldu kentim adına,o da duyarlıydu isteklerimize.

Birincisi şuydu
;kentimiz kültür açısından geniş bir mozaik,yöresel kültürümüz çok zengin.Düğün adetlerinden tutunda,şairinden,ozanına varıncaya kadar,doğal turizm zenginliği, Kahramanmaraş’ın zengin mutfak kültürü, dondurması ile birlikte Gastronomi turizmi ve sayamayacak kadar  yöresel zenginliğe sahip bu kentte bir Sanat  Akademisine  ihtiyaç olduğu fikriydi.Ama  bu kültür sanat akademisi halka açık ve ulusal anlamda olmak kaydiyle.

İkincisi ise;
malum civar illerdeki en güzel tanıtımlar, o şehirlerdeki çekilen dizi filmlerin etkisiydi.

Bu konuda şehrimizden giden dizi projelerine bakanlık olarak destek verilmesiydi.

Bakanımızın  bütün katılımcıların isteklerine duyarlı olacağını hissediyor,şimdiden teşekkür ediyorum!