Bayburt’ta önceki iki grup öğrenci arasında yaşanan ve sonrasında çıkan olaylara Bayburt’ta 24 Sivil Toplum Kuruluşu ortak bir basın açıklaması yaparak tepki gösterdi.
STK’lar adına Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak’ın okuduğu basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: "Bayburt Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu sınavlarına girmek için ilimize gelen çoğunluğu Mardin nüfusuna kayıtlı 13 öğrenci ile Trabzon nüfusuna kayıtlı 1 öğrenci arasında yurt binası önünde 6 Ağustos Cumartesi günü akşamı sözlü tartışma ve arbede yaşanmış olup daha sonrasında ise taraflar yurt görevlilerinin de araya girmesiyle barıştırılmıştır. Ancak bir gün sonra bu olay çarpıtılarak özellikle sosyal medyada “Üniversite yurtlarında terörist başının posteri ile bölücü örgüt bayrağının asıldığı.” yönünde aslı olmayan haberlerin yayılması neticesinde 07 Ağustos Pazar günü saat 22:00 sularında sayıları bine yakın bir kalabalık yurt önünde toplanarak taşkınlık çıkarmıştır. Olay esnasında aynı yerde park halinde bulunan ve Bayburtlu bir hemşehrimize ait olan Iğdır plakalı bir araç da yakılarak kullanılamaz hale getirilmiştir.
Bilindiği gibi 15 Temmuz 2016 tarihinde alçak bir darbe girişimine maruz kalan ülkemiz, varlığına yönelen bu mütecaviz kalkışmayı milletimizin birliği, beraberliği ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile emniyet teşkilatımızın vatansever evlatlarının kahramanlıkları ile akamete uğratmıştır. 15 Temmuz gecesi gösterdiği büyük kahramanlıkla yüzlerce yıldır bu topraklar üzerinde hesap yapan ve en son olarak da FETÖ paralel devlet yapılanmasını maşa olarak kullanan mihrakların hesaplarını başlarına geçirmiş olan milletimiz şimdi yine aynı şer odağı tarafından bir başka hain tuzağın içerisine çekilmeye çalışılmaktadır. Milletimizin malumlarıdır ki bu hain kalkışmayı tertip edenler uğradıkları başarısızlığın ardından yeni planları devreye sokmayı arzu edeceklerdir. Bu noktadan hareketle, bu menfur girişimden umduğunu bulamayan hainlerin milletimizi Kürt-Türk, Alevi-Sünni gibi etnik ve mezhepsel farklılıklar üzerinden çatışmaya kışkırtacağı ve yeni bir kaos ortamı yaratmaya çalışacağı son derece açıktır.
Hal böyle iken, ülkemizin en huzurlu illerinin başında gelen ve ismi bugüne kadar hiçbir terör olayı ile anılmayan ilimizde nereden çıktığı belli olmayan bir şayianın hızla yayılması ve şehrimiz insanının en hassas olduğu bir konuda kışkırtılması sonucu çıkan olaylar bizleri büyük bir üzüntüye sevk etmiştir. Özellikle de ‘’güvenli şehrin huzurlu üniversitesi’’ olarak bilinen ve gerek eğitim kalitesi gerekse de hoşgörü iklimiyle bölgemizde örnek gösterilen öğrenim kurumlarından biri olan üniversitemizin öğrenci adayları arasında gerçekleştiği söylenen ve aslı olmayan bir olayla insanların kışkırtılması ve provoke edilmesi bizleri ziyadesiyle üzmüştür. Modern eğitim alanları, sosyal, kültürel ve sportif tesisleri ile dörtbaşı mamur bir halde Hatay’dan Sinop’a, Edirne’den Iğdır’a kadar ülkemizin 7 bölgesinden ve 81 vilayetinden binlerce öğrenci kardeşimize huzur dolu bir ortamda yükseköğrenim imkânı sunmakta olan üniversitemizin adının da böyle bir tatsızlıkla anılması son derece üzücü bir durumdur.
Diğer taraftan 3.Lig’de mücadele eden Bayburtsporumuzun bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanından rakiplerinin ağırlandığı ilimizde en küçük bir hadise cereyan etmemiş, ilimize gelen bütün spor kulüpleri de şehrimizin kadim kültürünün gereği olarak misafirperverlikle ağırlanmışlar, baş tacı edilmişlerdir. Asparagas bir haberin sosyal medya ortamında bir anda yayılması ile cereyan eden bu tatsız hadise, şehrimizin ve bu şehirde yaşayan insanların asla hak etmediği son derece talihsiz ve yüz kızartıcı bir olay olmuştur. Bu üzücü hadise göstermiştir ki bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına hepimize çok önemli görevler düşmektedir. Özellikle ülkemizin içinden geçtiği badireler göz önüne alındığında toplumu oluşturan bireyler olarak sorumlu ve soğukkanlı davranmanın bir daha bu tür kışkırtma denemelerine fırsat verilmemesi açısından teşkil ettiği ehemmiyet bir kez daha görülmüştür. Yüzyıllardır sahip olduğu huzur iklimi, kadim kültürü, örfü ve ananeleriyle Türk-İslam medeniyetinin beşik kentlerinden biri olan bu şehirde bir daha fitneye asla ve asla imkân verilmemelidir.
Yaşanan bu üzücü olayın hiç bir vatandaşımızın ve güvenlik görevlimizin tırnağına dahi zarar gelmeden atlatılmasında en büyük katkının sahibi olan ve topluluktaki son ferdin olay yerinden ayrılanmasına kadar büyük bir gayretle çaba gösterip ilimizde yeniden sükûneti ve suhuleti tesis eden Valimiz Sayın İsmail Ustaoğlu başta olmak üzere, öfkeli kalabalığı sağduyuya davet ederek bu talihsiz olayın daha vahim sonuçlar doğurmadan sonlandırılmasına büyük katkı sağlayan Milletvekilimiz Sayın Şahap Kavcıoğlu’na, Belediye Başkanımız Sayın Mete Memiş’e, İl Garnizon Komutanımız Jandarma Albay Sayın İbrahim Ayhan Vural’a, Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Hasan Uğurlu’ya, Emniyet Müdürümüz Sayın İsa Bülent Kaya’ya, Bayburt Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Selçuk Coşkun’a, Ak Parti İl Başkanı Sayın Hakan Kobal’a ve MHP İl Başkanı Sayın Bekir Kasap’a teşekkürlerimizi sunuyoruz. Olayların yatıştırılmasında askeriyle, polisiyle güvenlik güçlerimiz birbirleriyle son derece büyük bir uyumla hareket etmişler, toplum psikolojisine uygun davranışları ve soğukkanlılıkları ile bu talihsiz olayın daha da büyümeden sonlandırılmasında çok önemli rol oynamışlardır. İlimizin bir daha böyle bir olayla anılmaması için bir musibetin bin nasihatten evla olduğu idrakiyle bu çirkin olaydan da dersler çıkarmamız gerekir. Varlığını ülkenin çatışmalı bir ortam içerisinde bulunmasına dayandıran örgütler böylesi durumları istismar ederek geçmiş acıları kaşımaya, toplumda bir çatışma ve gerilim ortamı yaratmaya çalışmaktadırlar. Türkiye’nin yeniden kargaşa ortamına geri dönmesi ve Türk-Kürt vatandaşlar arasında çatışma yaratılması üzerinden kendi pozisyonlarını tahkim etmeye yönelik terörist odakların amaçlarına hizmet edecek tutum ve davranışlardan kaçınmalı ve böylesi bir provokasyon ortamı yaratmak isteyenlere karşı toplum olarak yediden yetmişe uyanık olunmalıdır. Şunu bilmemiz gerekiyor hangi inanış ve milliyetten olursa olsun, kişileri mensubiyetlerinden dolayı ötekileştirmemeliyiz. Biz tarih boyunca birlikte yaşama idealine daima sahip çıktık. Türkiye’yi büyük yapan en önemli hasletlerimizden biri de budur. Buna zarar verecek davranışlardan hepimizin kaçınması gerektiğinin altını bir kez daha ve önemle çiziyoruz.
Bu vesileyle bizler, aşağıda isimleri yer alan Bayburt sivil toplum örgütleri, bu olayı asla tasvip etmediğimizi, ülkemizin en güvenli ve en huzurlu şehirlerinden biri olan Bayburt’umuzun adının bu tür bir olayla anılmasından duyduğumuz rahatsızlığı bildiririz. Kıymetli hemşehrilerimize de bu tür toplumsal olaylarda kışkırtıcıların tuzaklarına düşmemelerini ve bizleri birbirimize düşürecek tavır ve davranışlara asla itibar etmemelerini önemle hatırlatır, bu olayların bir daha yaşanmaması için toplumumuzu oluşturan her kesimi sağduyulu, duyarlı ve itidalli olmaya davet ederiz."