Oyun Tasarımcıları, Geliştiricileri, Yapım ve Yayıncılar Derneği (OYUNDER) Yönetim Kurulu Üyesi ve Women In Games Türkiye'nin kurucusu Simay Dinç, oyun endüstrisinin dünyada 111 milyar doları aşkın bir payı elinde bulundurduğunu ancak Türkiye'nin buradan çok az pay aldığını belirterek, "30 milyon oyuncumuz var, üretici şirketimiz 200 civarında. Daha çok şirket açılmalı, daha çok gençlerimiz oyun üretmeli. Oyunculuktan üreticiliğe geçmeliyiz." dedi.

Dinç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de oyun sektörünün durumu ve yapılması gerekenlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ekibiyle yaptıkları "Recontact: İstanbul" oyununun Apple tarafından Türkiye'nin en iyi oyunu seçildiğini belirten Dinç, İstanbul sokaklarında geçen şüphelilerin bulunduğu, video-bulmaca tarzındaki oyunlarının 153 ülkede en yeni ve yaratıcı oyunlar kategorisinde birinci sırada yer aldığını söyledi.

Bu oyunu geliştirerek, bir oyunla dünyaya ihraç yapabileceklerini gösterdiklerini vurgulayan Dinç, ayrıca 3 kişilik ufak kadrolarıyla dünya çapında bir oyun yapılabileceğini de kanıtladıklarını ifade etti.

Asya ve Avrupa ile kıyaslandığında Kore ve Japonya oyun sektörünün çok daha önde olduğunu aktaran Dinç, dünyada nüfusu 50 milyon civarındaki ülkelerin oyun sektöründe milyon dolarlık işler yapabildiklerini vurguladı.

Oyun endüstrisinin ekonomik anlamda önemine işaret eden Dinç, "Oyun endüstrisi dünyada 111 milyar doları aştı ancak Türkiye'nin aldığı pay çok az. 30 milyon oyuncumuz var, üretici şirketimiz 200 civarında. Daha çok şirket açılmalı, daha çok gençlerimiz oyun üretmeli. Oyunculuktan üreticiliğe geçmeliyiz." dedi.

En son bir oyunun 6.8 milyar dolara başka bir oyun şirketine satıldığına dikkati çeken Dinç, şunları kaydetti:

"Biz 80 milyonluk ülkemizde maalesef en fazla 300-400 milyon dolarlık değer yaratabiliyoruz. Malatya kayısısının ihracatına baktığımızda en iyi zamanda 350 milyon dolarlık kayısı ihracatı yapabiliyoruz. Ama bu ülkeler oyundan milyar dolarlık ihracat yapıyorlar. Kayısımız çok değerli, dünyanın en önemli üreticisiyiz ama neden oyun üreticisi olmayalım. İki değerimizi de bir arada harmanlamayalım. Bizim zenginliğimiz kültürel kodlarda saklı zaten. O yüzden kayısımıza sahip çıkacağız, teknolojiye de sıcak bakacağız."

- "Türkiye'deki aileler çocuklarını teşvik etmiyor"

Dinç, ailelerin çocuklarının oyun oynama konusundaki yaklaşımlarına da değinerek, Kore'de ebevenylerin sektördeki ekonomik getiri dolayısıyla çocuklarını daha çok oyun oynamaları için teşvik ettiğini söyledi.

Türkiye'deki ailelerin ise çocuklarını oyundan daha çok çekmeye, uzaklaştırmaya çalıştığını dile getiren Dinç, şöyle konuştu:

"Her şeyde bir denge söz konusu, buna katılıyoruz ama oyuncu olarak da üretici olarak da bu sektörden çok iyi para kazanabilirler. Eğitim politikaları yeni yeni oluşturuluyor. Oyun şirketlerimizin yaşına baktığınızda ortalama 3 yaşındalar. Daha çok yeni bir sektör. Yeni yeni lisans, yüksek lisans programları açılıyor. Onun için bekleyip göreceğiz. Devletin teşvikleri de artmaya başladı. Buna kayıtsız kalmıyor, destekliyor oyun üreticilerini. 5 sene içerisinde çok büyük ilerleme kaydedeceğimizi düşünüyorum."