T.C Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Yönetim Kurulu Üyelikleri adaylık başvuru sürecini başlattı. Yani Türkiye’de faaliyette olup, belli şarları barındıran turizm işletmecileri çeşitli yollarla başvuru yapacak ve çeşitli değerlendirilmelerden sonra üye seçilebilecek. Bildiğiniz üzere bu ajans ekonomi ve insan sağlığı için oldukça mühim. Ayrıntılar için bakanlığı takip edebilirsiniz.

Dolayısıyla acaba Kahramanmaraş’tan turizm işletmeleri başvuru yapar mı? Acaba başvursalar bile seçilebilirler mi? Acaba turizm işletmecilerimizin bu duyurudan haberleri var mıdır? Acaba böyle üst düzey bir kuruma seçilebilecek Kahramanmaraş’ta turizm işletmelerimiz var mıdır? Bence bu şimdilik biraz hayal görünüyor. Biz en iyisi gelecek güzel günleri bekleyelim. Ben olmasam da benden sonraki nesiller umarım beklediğimiz şeyin karşılığını alır. Ama olsun Kahramanmaraş’ın dondurması var. Zaten herkes dondurmaya sığınmıyor mu şehir de? Turizm mi aman siz de.

Geçenlerde bir hemşehrilerimden biri bana şunları söylemişti: Olum bırak bu müze, turizm, tarihi şehir dokusu bilmem şeyleri, biz cebimize bakarız. Bu konuşmaya şu fıkra iyi gider:

Yobazın biri, Bektaşiye gördüğü rüyadan bahsederek;

- Kaç gündür hasta idim. Dün gece şeyhimi rüyada gördüm. Bana “kalk yâ pezevenk!” dedi, kalktım. Bir şeyim kalmamış. Sen buna ne dersin? diye sorunca Bektaşi cevap vermiş:

- Ne olacak keramet, derim.

***

Bu günler herkesin her konuda uzman olduğu günler. Mesela herkes araştırmacı tarihçi olabiliyor. Ancak asıl mesele bilime saygı ve haddini bilmek. Aksi durumda üniversite kurumlarının ve lisans eğitimlerinin bir anlamı kalmaz. Ayrıca buradan her alanın kitabını okumamamız kendimizi geliştirmememiz anlamı çıkmaz. Ve buradan siyaset yorumlamayın, tarih okumayın vb. anlamlar da çıkmaz. Demek istiyorum ki: lütfen haddimiz bilelim. Yanlışlıklarla insanların kafalarını karıştırmayalım, yanlış bilgilerden uzak duralım. Her şeyin bir sistemi var.

***

Ne alaka: Kendime bir adet termik santral satın aldım. Ama kendimce bir karar aldım, ben santralimde kömürle değil tütün yakarak elektrik üreteceğim. Yerli tütünü (kaçak tütün) böylelikle değerlendirmiş olurum. Şimdi diyeceksiniz her işin bir doğrusu var. Ben de diyeceğim yok deve.