Bitlis’in Ahlat ilçesinde tutkal, mermer tozu ve zift kullanılarak yapılan "Tutkara Sanatı"nın ilk sergisi, Vali Ahmet Çınar’ın katılımıyla açıldı.
Ahlat Kaymakamlığı Proje Ofisi’nce hazırlanıp Ahlat İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce yürütülen ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından desteklenen “Tutkara Sanatı” projesinin sergisi açıldı. Tutkal, mermer tozu ve zift kullanılarak yapılan “Tutkara Sanatı” Ahlat’ta daha çok yaygınlaştırılması amacıyla Ahlat kaymakamlığı Proje Ofisi’nce hazırlanan “Tutkara Sanatının, Öğretilmesi, Geliştirilmesi, ve Yaygınlaştırması” projesi DAKA tarafından da desteklenerek hayata geçirildi. Ahlat İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ahlat Aile Destek Merkezi (ADEM) tarafından yürütülen proje kapsamında açılan kursta yapılan eserler, açılışı yapılan sergiyle birlikte görücüye çıktı. Ahlat Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde açılan sergiye Bitlis Valisi Ahmet Çınar, Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu, Bitlis İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, Ahlat Garnizon Komutanı Yüzbaşı Ahmet Zafer Bayram, Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban, kurum amirleri ve davetliler katıldı.
Serginin açılışı öncesi konuşan Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu, 700-800 yıl önce birçok sanatın ilk defa ortaya çıkışında Ahlat’ın ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, tutkara sanatıyla birlikte Ahlat’ta yeni bir sanatın ilk kıvılcımlarının da atıldığını vurguladı. Kaymakam Tekbıyıkoğlu, "Bugün buraya belki birçoğunuzun ismini ilk defa duyacağı tutkara sergimizin açılışı için bir araya geldik. Bir medeniyet yükseldiği zaman sanatıyla birlikte yükseliyor. Bizde 700 yıl önce Ahlat Devleti burada vücut bulduğu zaman, kendi içerisinde kendi sanatlarını da ortaya çıkartarak dünyaca ünlü medeniyet merkezlerinden bir tanesi oldu. Bilindiği üzere medeniyet üretilebilen yerlere 12 ve 13’üncü yüzyıllarda Kubbet-ül İslam deniyordu. Ahlat’ta Türklerin Anadolu’daki ilk çini ocaklarının bulunduğu yer. Taş işlemeciliğinde de bir zirve yapmış. UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisinde olan Divriği Ulu Camisini yapan mimarlar hepsi Ahlatlıdır. İlçemizin bir başka sanat daha bu yüzyıllarda ortaya çıkıyor. Bizim büyük mabetlerde gördüğümüz ve yine UNESCO listesinde olan Konya’daki Alaattin Camisinin minberinde de örneklerini müşahade ettiğimiz Kündekari sanatıdır. Bu sanat beşgen ve altıgen ahşap parçalarının bir birine yapıştırılmadan geçirilmek suretiyle icra edilen bir sanattır. Nasıl Ahlat 700-800 yıl önce böyle sanatların ilk defa ortaya çıkışında ev sahipliği yapmışsa, burada da yeni bir sanatın ilk kıvılcımları atılıyor” dedi.
İki yıldan beri Ahlat’ta kaymakamlık görevi yaptığını dile getiren Tekbıyıkoğlu, “Kaymakamlık makamına ilk geçtiğim zaman Ercan Hoca bu sanatın ilk örneklerinden bir tanesiyle geldi. Adını sorduğum zaman bir ismi olmadığını söyledi. Tutkal ve ziftle yapılan bir sanat olduğu için ‘Tutkara’ adını verdik. Bu sanat böylece Ahlat’ta ilk kıvılcımlarını atıyor. 2 yılda 3 tane kurs düzenledik. En son projemiz Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenerek, Ahlat Kaymakamlığı Proje Ofisi tarafından yapıldı. Yaklaşık 26 bin TL’lik bir destek aldık. 20 öğrencimiz burada bu sanatın inceliklerini öğrendi. Ortalama olarak her kursiyer 5’er adet nadide örnekler çıkardı. DAKA yetkililerine, valimize, diğer ilgi gösteren değerli kursiyerlerimize, Ercan Hocamıza, aynı zamanda Aile Destek Merkezi Koordinatörü olan eşime teşekkürü bir borç bilirim. Hayırlı ve uğurlu olsun" diye konuştu.
Bitlis Valisi Ahmet Çınar ise, emeği geçenleri tebrik ederek, tutkara sanatının tamamen yeni ve çığır açan bir çalışma olduğunu belirtti. Vali Çınar, "Bunlar öyle sergide çok kolaymış, hemen yapılıp bitiyormuş gibi geliyor insana, ama arkasında büyük emekler var. Cenab-ı Allah’ın insana vermiş olduğu yeryüzünün en büyük sanatkarı insan, ama kainatın sanatkarı ise Cenab-ı Allah’tır. Her zaman söylüyorum, toplum olarak biraz uzak kaldık. Bu işi günahkarların yaptığını ve günah işlerin alanı olarak son dönem gördük. Toplum olarak, özellikle muhafazakar ağırlıklı olan toplumumuz sanki kendisini biraz sanat alanından geri çekti. Kainatı yaratan en büyük sanatkar Cenab-ı Allah’tır. Her şeyi güzel ve estetik üzerine yaratmış. Tabiatta ne varsa; kar tanesinden su damlasına, kuşundan dağlarına kadar çok büyük, ancak Cenab-ı Allah’ın yapabileceği estetik, kalite ve görsele sahiptir. Şunu hep örnek veriyorum. Kur’an-ı Kerim’i Cenab-ı Allah bir anayasal metin gibi gönderebilirdi. Hiçbirimizin de itirazı olmazdı. İşte miras böyledir. Nikah böyledir. Bu ayetleri bir düz metin olarak bize gönderebilirdi. Ama her bir mısrası çok büyük bir şiir estetiğine sahip. Burada bize verilen mesaj kainat sanat üzerine, sanat özünde estetik temelinde yaratılmış. Kur’an-ı Kerim’i de hepimize bir şiir olarak göndermiş. O dönem hepimiz biliyoruz ki Araplarda şiir ve şairler çok şöhretli ve itibarlıydı. Ama Kur’an-ı Kerim’i gördükten sonra tüm şairler bundan daha büyük bir şiir olamaz demişlerdir. Bunu şundan dolayı anlattım, insanın hayatında sanatı, estetiği ihtiyaç olarak kullanmasına ihtiyaç var. Bunu uzaklaştırdığımız kadar hayat kalitemiz düşer, bununla iç içe olduğumuz kadar hayat kalitemiz de yükselir. Burada sanatın birçok türü var. İşte hat var. Resim var. Başka şeyler var. Tamamen yeni ve çığır açan bir çalışma. İsmini de kaymakamımız bırakmış. ‘Tutkara’ güzel bir isim olmuş. Ne güzel ustamız icat etmiş, kaymakamımız ise sanata isim vermiş. Bizde hep beraber onları destekliyoruz. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Ellerine ve emeklerine sağlık. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından “Tutkara Sanatı” projesinin sergisi açıldı. Sergiyi gezen Bitlis Valisi Ahmet Çınar ve davetliler, yapılan tabloları dikkatle inceledi. Sergi açılışı, verilen ikramın ardından sona erdi.
Serginin 21 Ekim mesai bitimine kadar açık olacağı belirtildi.