Bitlis’in Ahlat ilçesinde darbe girişimine karşı vatandaşlar demokrasi nöbetine devam ederken, bir araya gelen yüzlerce kişi İstiklal Marşı okuyarak birlik mesajı verdi.
İlçenin Yukarı Çarşı Meydanı’nda askeri kalkışmaya ilk günden itibaren tepki gösteren vatandaşlar, 4 gündür meydanlardan ayrılmadı. Bir araya gelen yüzlerce vatandaş hep birlikte İstiklal Marşı’nı okuyarak tekbir getirdi. Toplanan kalabalık sık sık "15 Temmuz cuntaya mezar olacak", "Devlete sadakat şerefimizdir" ve "Millete uzanan eller kırılsın" sloganları attı.
Daha sonra bir konuşma yapan AK Parti Ahlat İlçe Başkanı Oğuz Atılgan, demokrasi nöbetinin dördüncü gününde de meydanlarda olduklarını ifade ederek, "Bizi bu alanlarda yalnız bırakmayan tüm halkımıza teşekkür ederim. Bu halkın önünde; hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan adına saygıyla ve hürmetle eğiliyorum. Çok kıymetli vatan sevdalıları, bilindiği üzere darbe kalkışması başta Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan ve kadrolarına karşı yapılmak istenmiştir. Ancak gerek kurucu başkanımız Recep Tayyip Erdoğan gerekse dik duruşlu vatandaşlarımız sayesinde bu girişim engellenmiştir. Sosyal medya ve cuntacı medyada bazı yanlış bilgilendirmeler var. Bunlara itibar etmemek gerek. Her Türk asker doğar. Mehmedimiz bizim kınalı kuzularımızdır. Yaş ve kuru muhakkak ayırt edilecektir. Muhakkak suçsuz olanlar suçlu olanlardan ayrılacaktır. Biraz sabır ve zamana ihtiyacımız var. Bu davanın hak ile batılın davası olduğunu hemen hemen herkes biliyor. Bunlardan önceden Sultan Abdulhamithan’ı ‘kızıl sultan’ ilan edip sürgün ettiler. Bunlar Adnan Menderes’i idam ettiler. Rahmetli dedem derdi ki ‘keşke o zaman meydanlara inseydik.’ Turgut Özal’ı zehirlediler. O zaman büyüklerimiz belki çok bilinçli değildiler. Ama çok şükür bugün çok bilinçli bir toplumumuz var. Biz Recep Tayyip Erdoğan’ı kimseye yedirmeyiz. Kalpleri en iyi bilen Allah’tır. Kimin ne niyetle bu nöbete geldiğini en iyi Allah bilir" dedi.
Daha sonra bir konuşma yapan Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban ise, "Allah’ın izniyle Cumhurbaşkanımızın dediği gibi dikleşmeden dik duracağız. Hiç kimse unutmasın ki bu Müslüman milletin başını şu ana kadar bin yıldır İslam tarihinin içerisinde bin 100 yıldır Abbasilerden bu tarafa alemi İslam’a bayraktarlık yapan şu milletin başını daha şimdiye kadar kimse yere eğemedi ve Cenab-ı Allah’ın muhafazası altındadır. Hep beraber burada İstiklal Marşını okuduk. Bunda ki gayemiz İstiklalimizi ilan etmektir. Şu ahlaksız heriflerin gasp etmeye çalıştığı ise sizin hürriyetiniz ve istiklalinizdir. Bizim için o kutsaldır. Bu milletin dini, namusu, şerefi elbette ki hürriyeti ile alakalıdır. Onu gasp ettiler. Suriye’de milletin namusu ile oynadılar. Onu gasp ettiler, Irak’ta milletin dini ile oynadılar. Bu kapıyı da çaldılar. Şu Amerika’nın ahlaksızları, şu batının ahlaksızları bugünde Türkiye’nin kapısını çaldılar. İçeriden de uşaklar buldular. Elbette ki şu millete el uzatan kim varsa kahrolsun. Milletin devletimize, hükümetine, meşru güçlerine el uzatan eller kırılsın. Allah onlara fırsat vermesin" dedi.
Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu ise, "İçişleri Bakanlığı bana bir yurt dışı görevi vermişti. Yerel kalkınmayla alakalı bir konuda Japonya’ya gidecektim. Cuma günü hazırlıklarımı tamamladım ama kader önümüze başka türlü şeyler çıkardı. Cumartesi gününden itibaren Ahlat’a gelmek için çok büyük gayret sarf ettim. Havalimanları kapalıydı, ancak dün akşam gelebildim. Ankara’daydım. Orada olağanüstü günler yaşadık. Milleten maaşını alan zat, asker diyemeyeceğim onlara, çünkü asker milletini korumak için görev alır. Milletin parasıyla, milletin kurşunuyla millete kurşun sıktılar. Saat 22.30 civarında Ankara’daki biraderim aradı. Anladık ki memlekette olağanüstü bir durum var. O haysiyetsiz adamlar, koynumuzda beslediğimiz yılanlar milletimize ve devletimize bir oyun oynuyorlar. Mustafa Kemal Paşa’nın Kurtuluş Harbine başladığı zaman Amasya genelgesinden diyor ki ‘Milletin kaderini yine millet tayin edecek.’ Milletin kaderini yine millet tayin etti. Hep beraber sokaklardaydık. Bu milletimizin başına, devletimizin başına örülen bu belayı hep beraber def ettik. Kahraman polisimiz çok önemli rol oynadı. Üç kuruşluk adamlara karşı hiç mevzilerini kaybetmediler. Vatandaşımızın hepsi sokaklardaydı. Şu veya bu partili demek istemiyorum. Çünkü basın açıklamalarını sizde biliyorsunuz ki herkes bunu bir vatan görevi bildi. Son zamanda hepimiz Akif’in dediği gibi ‘Bir milletin, millet ki nasıl milletmiş’ dediği gibi olduk. Bu hadsizlere hep beraber hadlerini bildirdik. Bu işi başaramasaydık çok büyük belalarla karşılaşacaktık. Çünkü yanı başımızdaki coğrafya ateşli bir coğrafya. Bu işi başaramayanlar oldu. Bizim milletimiz gibi davranamayanlar oldu. Hepimiz şahit olduk. Bunlar yönetimi ele geçirdiler. Çok kanlı bir şekilde yönetime devam ettiler. Ama bizim milletimiz tankların üzerine çıkarak, sokaklara dökülerek, helikopterlere göğsünü açarak buna dur dedi. 208 şehit verdik. Allah bu şehitlerimizin hepsini peygamberimize komşu etsin. Allah devletimizi daim etsin. Allah milletimizi var etsin. İlçemizde böyle bir girişim olmadı. Jandarma komutanımız ile görüştüğüm zaman ‘Kaymakam Bey sizin emrinizdeyim’ dedi. Allah onlardan da razı olsun. Bizde bu acıyı burada hissettik" dedi.
Konuşmaların ardından yapılan dualarla birlikte demokrasi nöbeti devam etti.