BİTLİS (İHA) – Bitlisli Ufuk Olcay, başından geçen anılarını kaleme alıp, sonra da kitap haline getiren ‘Nakiller’ ismini verdi.
Bitlis Öğretmenevi’nde kitabını basına tanıta Olcay, puan sistemine göre liselere yerleştirme yapıldığı için kısa süre içerisinde üç okul değiştirdiğini, gittiği her okulda öğretmenleriyle, öğrenci arkadaşlarıyla, idarecilerle ve okulun personelleriyle güzel anılarının olduğunu ve bu anıları kitap haline getirdiğini ifade etti. Olcay, “Bu anıların ölümsüzleşmesi için bu anları kaleme aldım ve anıya dönüştü. İnanıyorum ki önümüzdeki günlerde daha güzel eserler ortaya koyacağım. Hem tahsil hayatımı sürdürmek, hem de bir taraftan yazmak tabi kolay değil. Ancak sizi destekleyen birçok kişi etrafınızda olunca, azim ve kararlılığınızla birleşince tabi başarıda kaçınılmaz oluyor. Üzülerek ifade etmek isterim ki okumayan, araştırmayan bir toplumuz. Bu yüzden dedikodunun çok üst düzeyde olduğu bir toplum haline geldik. Tüm genç arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum; şairin tabiri ile okumayan insan hiçbir menzile varamaz. Memleketimizin bu kadar geri kalmasının temelinde de okumamak geliyor. Okumaktan kastım tahsil değil, dünyayı ve olayları takip etmek, doğru analiz etmektir. Bu çalışmamın vücut bulmasında emeği geçen başta arkadaşlarım olmak üzere, öğretmenlerime, idarecilerime, çalıştığım okullardaki okul personeline, abim Sefa ve Vefa beye, anneme ve babama çok teşekkür ediyorum. Yine imza günümde beni yalnız bırakmayanlara içtenlikle teşekkür ediyorum” dedi.
Ufuk Olcay’ın ‘Nakiller’ isimli kitabının tanıtımına katılan Beşminare Düşünce Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Durer ise, “Henüz yaşı çok küçükken tanıdığım, öğretmenlik yaptığım Ufuk’la başlayan diyalogumuz, eski bir öğretmeninden ziyade, bir abi kardeş, bir arkadaş gibi her geçen gün daha da güçlenerek arttı. Ufuk’a öğretmenlik yaptığım vakit, Ufuk; yerinde duramayan, sürekli spor yapmak isteyen enerji dolu, takım arkadaşlarıyla birlikte sinerji dolu, dinamik bir yapıya sahipti. Ufuk’u ilk tanıdığımda ilkokul 4. sınıfa gidiyordu. İlkokullar ayrılmadan önce, eğitim öğretim süreleri beş yıl idi. O dönemler beden eğitimi öğretmenleri 4 ve 5. sınıflarında haftada iki saat derslerine giriyorlardı. Bitlis’e tayin olduğumda Toki Ahmet Eren İlköğretim Okuluna da haftada iki gün görevlendirilmiştim. Görev yaptığım süre içerisinde tanıdığım sadece Ufuk değil, değerli öğrencilerimle, kardeşlerimle hala diyalogum sürmekte olup, zaman zaman bir araya da gelmekteyiz. Ufuk, Nakiller ismini verdiği eserinde, başından geçen bazı anılarını kaleme almış. Okuduğum kadarıyla diğer öğrenci kardeşlerimizi de, yazmaya teşvik edeceği kanısındayım. Başından geçen birbirinden güzel anıları, kendine has bir üslupta yazmış olup, muhtevasını da kıymetli görebileceğimiz bir çalışma olmuş” diye konuştu.