Bu şehri...

Kurtuluş Savaşı'nın simge ismi bu Kahraman şehri...

Gıybet, iftira ve haset oklarıyla kalbinden vurdunuz...

Yükselenin eteklerinden çektiniz, çelme taktınız...

Düşene bir tekme de siz vurdunuz.

İşinizi hiç bir zaman iyi yapmadınız... Ama işiniz gücünüz işini yapanlarla uğraşmak oldu. Eleştiriye hiç tahammülünüz yoktu ama eleştirmekten de hiç geri durmadınız.

Yüzü yüzünüze dönük olanı övdünüz, arkasını dönene sövdünüz.

Bu gün, gücü kuvveti yerindeyken karşısında el penç divan durduklarınızı, yarın gücünü kaybettiğinde tanımadınız.

Şehrimiz için hiç bir şey istemeyi bilmediniz.

Kentimiz için isteyeceklerinizi kendiniz için istediniz.

Sadece siz ve avaneleriniz vardı, başka da kimse yoktu...

Sırça köşklerinizden halkın içine bir defa bile inmediniz.

Halkın içinden geçerken de o batasıca gururunuzu yanınızdan hiç ayırmadınız.

Siz ve gururunuz birbirinize çok yakışıyordunuz...

Ama bu şehre hiç yakışmadınız...

Zaten siz de bizi kendinize hiç yakıştırmadınız.

...

Siz bu şehri kalbinden vurdunuz...

O övündüğümüz Kurtuluş Ruhunu öldürdünüz.

Dostlarımızı ağlattınız, düşmanlarımızı güldürdünüz...

Ne siz yükseldiniz, ne yükselmek isteyenlere izin verdiniz.

Sizlerin tomar tomar parası

Şehrin kalbinde iflah olmaz bir hasetlik yarası...

...

Siz bu şehrin

Uçmasın diye kanatlarını kırdınız...

Gıybet, iftira ve hasetlik oklarıyla kalbinden vurdunuz...