Valiler kararnamesi ile merkeze alınan Çanakkale Valisi Hamza Erkal, bir veda mesajı yayımladı.
Vali Erkal, Çanakkale Valiliği web sitesinden yayınladığı veda mesajında, 25 Ağustos 2015 tarihli Kararname ile Bakanlar Kurulu’nca ve Cumhurbaşkanının onayı ile atandığı Çanakkale Valiliği görevinden bugün itibarıyla ayrıldığını belirtti. Türkiye’nin manevi başkenti Çanakkale’de görev yaptığı sürece Çanakkale’ye hizmet etmeye gayret ettiğini söyleyen Vali Erkal, “Kahramanlık destanlarının yazıldığı ve 1915’te tüm dünyaya ispatlandığı mekân olan Çanakkale’de 1 yıl dahi olsa görev yapmış olmak benim için en büyük onurdur. Böyle büyük bir onuru yaşamama vesile olan tüm büyüklerime, Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Başbakanımız ve tüm Hükümet üyelerine şükranlarımı sunuyorum. Çanakkale gibi müstesna bir şehirde sizlere hizmet nasıl büyük bir onursa aynı zamanda büyük bir sorumluluktu. Elimden geldiğince sizlerle iletişim kanallarını her daim açık tutarak ve istişareyi gözeterek görevimi ifa etmeye çalıştım. Ümid ederim ki bu konuda iyi bir imtihan vermişimdir. Bu süre içinde attığım her adımda, aldığım her kararda veya önüme gelen her konuda, önceliğim hep Çanakkale olmuştur. Çanakkale ve Çanakkalelerin menfaatini her türlü vazifenin üzerinde tutmaya gayret ettim. Karşıma çıkan çoktan seçmeli sorularda tereddüt etmeden hep Çanakkale şıkkını seçtim” dedi.
Vali Erkal, “Göreve başladığımda özellikle üzerinde durduğum ve bu amaçla üstün bir gayret göstereceğimi söylediğim, şehitlerimize yaraşır bir 18 Mart törenleri düzenleme taahhüdümü yerine getirdiğimi düşünüyorum. Ve bunu yaparken halkımızı rahatsız etmeden, trafiği kapatmadan yapmaya çalıştım. Bununla birlikte yine de burada medfun ve mukim olan şehitlerin hatırasına bir şey yapabildim diyemem. Çünkü tamamen Tarihi Alan Başkanlığı tarafından yönetildiği için bütün gayretlerimize rağmen şehitlerimize yaraşır bir şeyler yapamadığımı itiraf etmek istiyorum. Şehitliklerle ilgili Cumhurbaşkanımızın emirlerini dahi gerçekleştiremediğimi açık yüreklilikle söylemek istiyorum. Bu konudaki acziyetimden dolayı hem sizlerden hem şehitlerimizden binlerce kez özür diliyorum. Çünkü o kutlu insanlar, ‘O, rükû olmasa, dünyâda eğilmeyen başlar’, biz bu memlekette huzur ve güven içinde yaşayalım diye, ‘bu al kanlı hilâl uğruna’, canlarını vermişlerdi. 15 Temmuz gibi aşağılık bir girişime karşı bu necip milletin mert duruşunun kaynağı olan “Çanakkale Ruhu” nun temelini teşkil etmelerine karşın bizler birşey yapamadık. Oysa onlar için daha iyi şeyler yapmamız gerekirdi. Tek tesellim imar planı tamamlandıktan sonra şehitlikler bölgesine daha fazla kıymet ve ihtimam gösterilmesi ümididir. ‘Makberleri Peygamberimizin âğûşu olan bu şehitler’ burada oldukça ve bizlerde inşallah ‘Asım’ın nesli gibi davrandıkça’ tıpkı 15 Temmuzda gösterdiğimiz muazzam tesanüd ve birliktelik var oldukça Allah’ın izniyle bu memleket çiğnenmez ve hep payidar kalır. Onlar sayesinde öğrendiğimiz Çanakkale Ruhu ile bizlerde 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına karşı göğsümüzü siper ederek onlara layık birer evlatlar olduğumuzu gösterdik. Tüm Çanakkaleliler olarak milletimizle beraber şehitlerimizin izinde, tek yürek-tek ses tıpkı 1915 Çanakkale Harbinde olduğu gibi nasıl işgalcilere geçit vermemişsek 101 yıl sonra da darbecilere geçit vermedik. Ve bu süreçte rabbime şükrediyorum ki sizlerle bir arada bir karşı duruş efsanesi yaşama şansı yakaladım. Daha hiç kimsede ses yokken darbe girişiminin ilk anından itibaren sağıma ve soluma bakmadan "ben varım" diyerek duruma vaziyet ettim ve sonra siz kahraman vatan evlatları sayesinde o hainlere hadlerini bildirmiş olduk. Sırf o gün, Çanakkale’de, o büyük imtihan gecesinde, vatanımızı savunmak sorumluluğu üstlenmiş olmak bile benim için mutlulukların en büyüğüdür” dedi.
Çanakkale şehitlerinin 15 Temmuz’da yol gösteren ay ışığı olduğunu da belirten Erkal, “Vatanımızı borçlu olduğumuz o kutlu insanlara gönlümüz hep hasret iken, ‘artık öyle insanlar kaldı mı?’ diye hayıflandığımız bir dönemde başımıza gelen 15 Temmuz musibetinde, onlar bize yol gösteren Ay ışığı oldular, vatan nedir nasıldır bizlere öğrettiler ve bizde Türk Milleti olarak bu dersimizi çok iyi aldığımızı tüm dünyaya gösterdik. Çünkü bizim için ‘Mesele Vatansa gerisi teferruattır’. Görev sürem boyunca bütün mesai arkadaşlarımla birlikte aziz halkımıza sunduğumuz bütün hizmetlerde temel yaklaşımımız; insan merkezli, hukuka bağlı, hesap verebilen, insan haklarına saygılı, katılıma açık, toplumumuzun bütün kesimlerini kucaklayan, güler yüzlü bir yönetim olmuştur. Ayrıca gözettiğim en önemli ilke adalet ve hakkaniyete riayet etmek olmuştur. Sürekli vatandaşımızın arasında ve yanında olmaya gayret ettim. Mesaimin yoğunluğu sebebiyle gidemediğim veya devletin desteğine ve şefkatine ihtiyaç hisseden her yere eşimi göndermeye gayret ettim. Çanakkale’mizin daha ileriye taşınması için var gücümüzle bu güzide ilin bir hemşehrisi, bir gönüllüsü ve bir sevdalısı gibi çalıştım. Sarsılmaz bir iradenin tecellisi olarak abideleşen bir tarihe ve Allah vergisi muhteşem bir doğaya sahip olan Çanakkale’nin bir marka kent olması için elimden gelen bütün gayreti gösterdim. Sayın Milletvekillerimiz başta olmak üzere mahalli idareler, adli ve askeri kuruluşlar, üniversite, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, basın ve medya kuruluşları ile sürekli beraber olmaya gayret ettim ve Çanakkale’mizi 2023 Türkiye’si hedefine hazırlamaya çalıştım. Hiçbir zaman anlamsız ifadelerle süslenen gerekçelerin arkasına sığınmadım. Yatırımcı dostu, yaşanabilir ve yenilikçi bir şehir vizyonunu hayata geçirmek için çaba sarf ettim. İlimizin güçlü olduğu alanları öne çıkararak, yerel ve bölgesel kalkınma perspektifiyle her alanda yeni ve uygulanabilir projeler hazırlayıp uygulama gayreti içerisinde oldum. Gelecek nesillere daha güzel ve yaşanabilir bir Çanakkale bırakmak için hep çalıştım” dedi.
“Üzgünüm ama hiç kimseye kırgınlığım yoktur”
Tevdi edilen görevi kısa bir süre için bile olsa en iyi şekilde yaptığını düşündüğünü söyleyen Vali Erkal, şunları söyledi; “Bununla birlikte eksik kaldığım noktalar var ise yine de yüksek hoşgörünüze sığınıyorum. Görev değişikliğimle ilgili olarak kamuoyunun yaygın kanaatini tasdik etmekten öteye söz söylemeyeceğim. Ama şunun bilinmesini isterim ki ‘mahkeme kadıya mülk değildir’. Hiçbir makamda baki değildir. Beni Çanakkale’ye atayan siyasi irade ne ise aynı irade beni buradan almıştır. Üzgünüm ama hiç kimseye zerre kadar kırgınlığım yoktur. Benim için önemli olan görevimi layıkıyla ve hakkıyla yapabilmektir. Tek tesellim bu kutlu mekanda hoş bir sada bırakabilmiş olmaktır. Çanakkale’mize veda ederken elbette ki en büyük teşekkürüm atandığım ilk günden itibaren şahsım ve aileme gönüllerini açan tüm Çanakkalelilere olacaktır. Kıymetli hemşehrilerim sizlerle aynı şehirde geçirdiğim her gün için ayrı ayrı teşekkür ediyor, sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Ben ve ailem bu bayram gününde cennetten bir köşe olan Çanakkale’den ayrılıyoruz. Ancak Çanakkalelilerden asla ayrılmıyoruz. Onlar bizim hep gönlümüzde ve dilimizde olacaklar. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.”