Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Osmancık Şubesinin Düşünce Seminerlerinin bu haftaki konusu Yaşar Değirmenci’nin yazmış olduğu Zaman Risalesi adlı kitabı üzerinden zaman israfı ve zaman yönetimi oldu.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Osmancık Şubesi Başkanı Kazım Sekili, Yaşadığımız çağ, ruh ve düşüncenin kirletildiği, zihinlerin dağınık hale getirildiği, insanların lüzumsuz yere meşgul edildiği, zaman katillerinin ve zaman hırsızlarının istila ettiği bir zaman dilimi olarak hatırlanacağını söyledi.
Şube Başkanı Sekili, ”Zamansızlıktan şikayet edenlerin çoğu zamanı iyi kullanmayı bilmeyenlerdir. Zamanın kıymetini bilen kimseler onu faydalı işlerde kullanmak ve hayat sermayesinin dakika ve saniyelerini bile israf etmemek mecburiyetindedirler. Bir memleketin medeniyet ölçüsü, çalışma disiplinidir. Çalışmadan, üretmeden tüketen bir toplum olduk. Hırsızların en zararlıları zamanımızı çalan hırsızlardır; çünkü hırsızın her çaldığını telafi etmek mümkündür. Zamanı çalanların ise çaldığını telafi asla mümkün değildir. Bir insanın kültür seviyesini öğrenmek istiyorsanız, boş zamanlarında ne yaptığını sorun. Kararsızlık ve gecikme başarısızlığın iki önemli sebebidir. Mü’min zamana ait olan değil, zamana sahip olandır. Felaketlerin en büyüğü vakti boşa geçirmektir. Elden gittikten sonra geri döndürülmesi imkânsız olan dört şey vardır. Ansızın ağızdan çıkan bir söz, yaydan fırlayan bir ok, olmuş bir kaza, boşuna harcadığım bir ömür. Nakdimizi harcarken gösterdiğimiz özeni vaktimizi harcarken de aynen göstermeliyiz. Yani nakdimizi kuruşu kuruşuna hesap ettiğimiz gibi vaktimizi de saniye saniye olumlu işlerde değerlendirmeliyiz. Kişi arkadaşının yolu üzerinedir. Vasıflı insan olmak zorundayız. Diplomalarımız tek başına yeterli değildir. Çalışanlar kötülük düşünmeye vakit bulamazlar, çalışmayanlar ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar. Namazları ertelemenin sorumluluğundan çekinen bir mü’min, Allah’ın davası için üstlendiği bir göreve de aynı gözle bakabilmelidir. Para ve kariyer getirmeyen şeylere zaman harcamak israf olarak görülüyor. İdealsiz bırakılan gençlik, keyif ve rahat adamlığını, vurguncu tipini örnek alır hâle gelir. Allah, işini düzgün, sağlam ve güzel yapan kulunu sever. Okuma alışkanlığı âdeti, geleneği, birikimi olmayan insanımız TV bağımlısı durumuna düşüp kaybolup gitmiştir” ifadelerini kullandı.
Seminer karşılıklı sohbet havasında devam edip Kazım Sekili’nin Zaman Risalesi adlı kitabı herkesin tefekkür ederek okuması gerekir temennisiyle son buldu.