Bütün hemşerilerimizi kast etmiyorum fakat geneldeki anlayış bu: kıskançlık, istemezlik.

Memleket ne kayıp ettiyse bu yüzden kayıp etti.

Toplumun bütün fertlerinden ikişer insanı kuyuya atmışlar, herkes bir birine omuz verip çıkartırken, biri de çıkmaya çalışan adamı paçasından tutup çekiyormuş. Hemen sormuşlar; ‘bu kim’ kuyudakiler cevap vermiş; ‘bunlar Maraşlı bu görüntüler normal’ demiş.

Kaleye top istemeyen, Ulucami’ye halı istemeyen, TBMM’ye saat istemeyen, memleketin acil ihtiyaçlarını sıralayıp bakanları arka arkaya kentin sorunlarını tartıştırmak için kente getiren bir milletvekili bulmuşken ve bunun etrafında toplanmak dururken, aynı fırkada olduğu gibi yırtarcasına paşasından tutup çekmeye çalışıyoruz.

Siyasetin geninde var ve bu geni taşımayan çok az sayıda insan var. Siyasette kendinden üstün hizmet eden, temsil kabiliyeti üstün olan insanı zannedersem hiçbir siyasetçi istemez. Rahat bırakın da adam bir nefes alıp hizmet etmeye devam etsin. Ama olmaz, küçük hesap peşinde olduğumuz için bundan büyükte olamıyoruz.

 Kafasını öyle boş şeylerle dolduruyoruz ki; buna iftiralar da dahil enerjinin yarısını bu dedikodulara ve iftiralara ayırtarak memleketin hizmetinden çalıyoruz. Zaten Türkiye’nin sorunlarıyla da yakından ilgileniyor. Memlekete ne kalıyor?

Sonra da çıkıp ‘bizim ruhumuz burada, biz memleket sevdalısıyız’ zırvalığıyla laf üretiyoruz. Birde üzerine Gaziantep’i örnek vermez miyiz? Tam orada insanın tüm sinir sistemleri boşalıyor.

Daha parti içi demokrasi veya Başbakan’ın verdiği ünvanı hazım edemeyecek kadar düşüncesizken, birde çıkıyoruz ‘neden bakanımız yok’ diye serzenişte bulunuyoruz.

Hem nalına vuruyoruz, hem mıhına vuruyoruz.

Sözü Sayın Milletvekili Avni Doğan’ın geçenlerde yaptığı açıklamaya getireceğim. Sayın Doğan 20, 21, 22, 23. dönem milletvekili olduğunu bilmeyen yok. Yani neredeyse çeyrek ömür kadar milletvekilliği yapmış. Hiçbir iş yapmadı nezaketsizliğini bir tarafa bırakıp, şöyle arkaya dönüp birilerinin iyi muhasebe yapması gerekmez mi? 16 yıl mı yoksa 3,5 yıl mı?

Hiçbir milletvekili kırılmasın, fakat iktidarda son yıllarda kısa bir dönem içerisinde bu kadar bakanı memlekete getirerek sorunların çözümünü yerinden yapan ve bunu da tüm milletvekilleri ile teşkilata mal eden bir milletvekili varsa (Mahir Ünal dışında) bana söylesin.

Mahir Ünal’ın şahsı beni ilgilendirmez, fakat memlekete yaptığı hizmet, verdiği ağırlık, getirdiği bakanlar bizi ilgilendirdiği gibi gelecek kuşakları da ilgilendiriyor.

Siyaset makamla yapılır, makamda beceri ve duruşla alınır. Hal böyle iken hazmetmekte makam alamayanlara kalır.

Memleket olarak özellikle Kuzey ilçeleri olarak hizipçilik, hasetçilik bir tarafa, adama omuz verip bu memleketin eksiklerini zamanında giderelim. Yoksa bakırsınız çevre iller bizi fersah fersah geçmiş.

Bu arada abesle iştigal eden bir konu; Sen Ak Partide milletvekilliği yapacaksın, ‘sonra da aday adayı değilim, adayım’ diyeceksin. Aday olacağın partinin aleyhine açıklama yapacaksın. Sonrada aday olacağın partinin il başkanı çıkıp sana cevap verecek.

Ben bu işten bir şey anlamadım.

En iyi analizi kamuoyu bilir, onlar analizi vicdanlarında yapar.

Sağlıcakla kalın