Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Komiseri Federica Mogherini, “Yolsuzlukla mücadele olmadan iyi yönetişim olmaz.” dedi. Uzun vadeli istikrar ve güvenliğin ancak insan hakları ve özgürlüklerle elde edilebileceğini belirten Mogherini, AB’nin, barışın temel ilkesi olarak insan hakları ile uluslararası insani hukuka saygıdan geçtiğine inandığını dile getirdi.

New York’ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) konuşan Mogherini, demokrasinin olmadığı yerde güvenliğin de olamayacağına dikkat çekti. Mogherini, “Demokrasi olmadan istikrar yoktur. İnsan hakları olmadan hiçbir güvenlikten söz edilemez. İstikrar ve güvenlik için adil bir yargılama sistemi, hukukun üstünlüğü ve yolsuzlukla mücadele olmadan iyi yönetişim olamaz. Güvenlik ve istikrar bahanesi ile insan hakları ihlalleri sorundur. Ve biz bu tuzağa asla düşmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

'TERÖR SALDIRILARININ İLK KURBANLARI MÜSLÜMANLAR'

DEAŞ’ın (IŞİD) terör saldırılarına ilk başta maruz kalanların Müslümanların olduğuna dikkat çeken Mogherini, şöyle konuştu: “Hem Sünni, Şii hem de Araplar, Afrikalılar ve Asyalılar olduğunu unutmamak gerekir. Bu, İslam ile Batı arasında bir kavga değil, medeniyetler çatışması da değil. Bu asil bir dinin terör suçu işlemek için suistimal edilmesidir.”

Dünyanın her yerinde aşırıcılık ve radikalizmle mücadelenin gerekliğine dikkat çeken Mogherini, terörün yol açtığı sorunlar sebebiyle bugün milyonlarca insanın ülkelerini, evlerini terk etmek zorunda kaldığını dile getirdi. Mogherini, “Sığınmacı ve göçmen olgusuna farklı perspektiflerden bakmamız gerek; uluslararası yardım, kriz yönetimi, sınır kontrolü, entegrasyon, sosyal kapasite (içerme) gibi. Tüm bu konularla etkin mücadele gerek. Bizlerin bir şeyi asla unutmaması gerek. O da; bu can meselesi, asıl olan insan hayatını kurtarma.” ifadelerini kullandı.

KIRIM VE UKRAYNA KRİZİ

Mogherini, Ukrayna’da devam eden sorunun, Balkanlar’da 1990’larda yaşanan savaşlardan sonra Avrupa için en büyük kriz olduğunu söyledi. Ukrayna’nın istikrara kavuşmasının acil öneme haiz olduğunu belirten Mogherini, bugüne kadar 6 bin insanın yaşamını yitirdiğini ve binlercesinin de yaralandığını aktardı. Temel uluslararası hukuk ve BM Şartları’nın bugün kifayetsiz hale getirildiğini savunan Mogherini, “AB, Kırım ve Sivastopol’un ilhak edilmesini, uluslararası hukukun hiçe sayılması olarak görüyor ve bunu da kınıyor” dedi.

12 Şubat’ta tarafların imzası ile kabul edilen Minsk anlaşmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Mogherini, ağır silahların geri çekilmesinin anlaşmanın sadece ilk adımı olduğunu ifade etti. Mogherini, tarafların acil bir şekilde anlaşmanın hükümlerini yerine getirmesinin soruna politik çözüm bulma açısından çok önemli olduğunu aktardı. Mogherini şöyle konuştu: “Ukrayna'ya yönelik politikamız son derece açıktır. Çatışmaların bir an önce son verilmesini istiyoruz. Bu çatışmaları sonlandırmak gerekir. Ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğü korunmalıdır. Avrupa, işbirliği ve prensipler üzerine inşa edilmiştir. Bu hem kendi sınırlarımız içinde hem de komşularımız ile ilişkilerimizde böyledir. Bu bizlerin temel politikası olmaya devam edecektir. İçinde yaşadığımız çatışmalı, karmaşık dünyanın işbirliğine ihtiyacı son derece fazladır. Hem de her yerde.”

'DAHA FAZLA İŞBİRLİĞİ ŞART'

“Dünyanın iki kutuplu süper güç bölünmesi üzerinden uzun zaman geçti ve bugün karşı karşıya kaldığımız tehditler hiç bu kadar karmaşık olmamıştı." diyen Mogherini, şöyle devam etti: "Bu sorunlara cevaplar üretmek hepimizin sorumluğu. Bölgesel ve küresel aktörlerin sayısı arttı. Bunların hiçbiri (Bölgesel ve küresel aktörler) karşı karşıya kalınan sorunların çözümüne talip olmadığı gibi fırsatları da faydaya dönüştürme arzusunda değil. Bizlerin her zamankinden daha fazla işbirliğine ihtiyacımız var. Yeni küresel düzen çok taraflı olacak ya da olmayacak, bu bizlere bağlı.”

AB ile BM’nin işbirliğinin her zaman anahtar role sahip olduğunu vurgulayan Mogherini, bunun yanında bölgesel güçlerle işbirliğinin de kendileri için önemli olduğunu dile getirdi. Terörizm, insan kaçakcılığı gibi sorunların hem küresel hem de bölgesel işbirliği ile üstesinden gelinebileceğini kaydeden AB’li diplomat, bu bağlamda Libya’nın istikrara kavuşmasının önemine atıfta bulundu. AB’nin Suriye’de BM’nin çabalarına sonuna kadar destek verdiğine işaret eden Mogherini, BM’nin Suriye Temsilcisi Staffan de Mistura’nın, politik çözüm yolunda yerel (bölgesel) ateşkes planına önem verdiklerini dile getirdi.

'GAZZE’DE İNSANİ DURUM ACİLEN ELE ALINMALI'

Güvenlik Konseyi’ne yaptığı konuşmada Filistin-İsrail sorununa da değinen Mogherini, AB’nin iki devletli çözümü desteklediğini ifade etti. Göreve geldikten sonra ilk ziyaretini İsrail ve Filistin’e yaptığını hatırlatan Mogherini, “Gazze Şeridi’ni ziyaretimde karşılaştığım manzara bana, insani durumun acilen ele alınması gerektiğidir. Hem de çok acilen. Temel altyapı ve hizmetler restore edilmeli. AB, Gazze'nin yeniden imarı yönünde uluslararası toplumun ortak vaatte bulunması memnuniyet verici ancak artık bunların vaatten çıkıp acilen eyleme geçmesi gerekmekte” dedi.