Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Afif Demirkıran, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 15 Nisan tarihinde 1915 olayları konusunda kabul ettiği kararın, tarihi ve hukuki gerçeklerle bağdaşmadığını söyledi.

Yazılı bir açıklama yapan Demirkıran, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yılları tüm Osmanlı halkları için çok acıklı geçtiğini; sadece Ermeniler değil, Türkler ve diğer toplulukların da çok büyük acılar yaşadığına dikkat çekti. Bu dönemi bütün gerçeklikleriyle ortaya koyup anlamadan, tarihi gerçeklerden bağımsız bir şekilde acıları yarıştırma yoluna giderek bazı siyasi kazanımlar elde etmeye çalışmanın en hafif ifade ile yakışıksız bir davranış olduğunu dile getiren Demirkıran, 2005 yılından beri sürekli olarak Ermenistan ile ortak bir tarih komisyonu kurulması, ilgili üçüncü ülkelerin arşivleri de dâhil olmak üzere bütün arşivlerin incelenerek tarihi gerçeklerin ortaya konmasının önemine vurgu yapıldığını hatırlattı.

Tarihi gerçekler ortaya konmadan, Türkiye aleyhinde kara propaganda yaparak sözde soykırımı Türkiye’ye kabul ettirmeye çalışmanın, ancak gerçeklerle yüzleşmekten korkan bir ruh halinin aciz çabaları olabileceğini belirten Demirkıran, şöyle devam etti: "Zaman zaman Türkiye’nin sorumluluktan kaçmak için sözde soykırımı inkâr ettiği iddia edilmektedir. Ancak bilinmelidir ki; Türkiye’nin 1915 olaylarına ilişkin savları tamamen arşivlerde mevcut belgelere ve birçok akademisyen tarafından yapılmış çalışmalara dayanmaktadır. Türkiye bir inkâr politikası yürütmemektedir; bu, çözüm için sunduğumuz tekliflerden, attığımız adımlardan açıkça görülebilir. Ancak her fırsatta yüksek sesle dile getirdiğimiz bilgi ve belgelere dayanan tezlerimizin Avrupalı muhataplarımız tarafından bazı siyasi saiklerle duymazlıktan gelinmesi de kabul edilemez bir durumdur. Yıllardır tarihi gerçeklerin ortaya çıkarılması gerektiğini savunan, bu yönde tekliflerde bulunan ve adımlar atan Türkiye’den gerçeklerle yüzleşme talebinde bulunmak oldukça gülünç bir istektir. Avrupalı muhataplarımızın Türkiye aleyhinde yürütülen yoğun kara propagandanın etkisinde kalarak böyle iddialarda bulunması anlaşılamaz bir durumdur. Bilinmelidir ki, Türkiye, Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşadığı acıları inkâr etmemektedir. Ancak aynı dönemde diğer Osmanlı topluluklarının da büyük acılara maruz kaldığı da bilinen bir gerçektir. Avrupa Parlamentosu aldığı bu kararla geçmişte çekilen acılar arasında seçici bir bakış açısıyla ayrımcılık yapmış, 1. Dünya Savaşında hayatını kaybeden Türk ve Müslüman halkların uğradığı mezalimi görmezden gelmiş, sadece Ermenilerin acılarını öne
çıkarmıştır. Soykırım uluslararası hukukta açıkça tanımlanmış ve ispat koşullarına tabi tutulmuş ağır bir suçtur. 1915 olaylarının soykırım olduğuna dair hukuki herhangi bir karar olmadığı gibi, genel bir konsensüs de bulunmamaktadır. Biz tarihimizle yüzleşmekten asla çekinmeyiz. Ancak tarihi gerçeklerle ilgili araştırmaların
ve kararların biz politikacıların değil, tarihçilerin işi olduğuna inanıyoruz. Avrupa Parlamentosu’nun almış olduğu bu karar hiçbir şekilde konunun çözümüne katkı sağlamaz, bilakis zarar verir."