Fis’te PKK’nın kuruluşunu gerçekleştirdikten hemen sonra Öcalan, nihai hedefi olan Birleşik Büyük Kürdistan’ı kurmak amacıyla Türkiye, Irak, İran ve Suriye üzerine yoğunlaştı. Dört ülkeden dört parçayı ayırmayı hedefleyen teröristbaşı Öcalan’ın bu amacını gerçekleştirmek amacıyla oluşturduğu organizasyonun Suriye’deki kolu PYD-YPG oldu. PYD’nin etkinlik sağlamayı amaçladığı Suriye bölgesi ise Irak sınırından başlayıp bugün Afrin’i de içine alan Kuzey Suriye olarak belirlendi.
Bölgenin demografik yapısının, 2011’deki Suriye iç savaşı sonrasında PKK ya da Suriye’deki adıyla PYD’nin lehine değişmesi, örgütün bölgedeki hakimiyetini hızlandırdı. PKK’nın Amanoslar üzerinden Batı Anadolu’ya geçiş güzergahı olarak kullandığı Afrin bölgesi, son üç-dört yıldır PYD’nin silahlı grubu YPG’nin elinde. Zeytinciliğin yaygın yapıldığı, kısmen engebeli arazi yapısına sahip olan Afrin’de halk, PKK’nın bölgeye hakimiyetiyle birlikte daha güçlü bir Kürt milliyetçiliğinin etkisi altında.
YPG BÖLGELERİ
Türkiye’nin, sınır güvenliğinin sağlanması çerçevesinde bölgenin PKK ve bağlı gruplarından temizleneceği konusundaki ısrarlı tutumu, PYD’nin silahlı kolu YPG’nin, Afrin ve çevresinde yoğun biçimde silahlanmasına neden oldu.
İstihbarat birimlerinin tespitlerine göre; YPG’nin silahlı grupları, Afrin kent merkezinin yanı sıra Rajo, Şeyh Al Hadid, Jindires, Maabatll, Bulbul, Sharran, Tall Rıf’at ve Rajo’da konuşlanmış vaziyette.
Aynı zamanda, ABD’nin DAEŞ’le mücadele için verdiği konvansiyonel silahların bir bölümü, Türkiye’nin bir süredir yapmayı planladığı askeri güvenlik harekatı için YPG’ce Afrin ve çevresinde saklandı.
TSK’nın Zeytin Dalı adını verdiği askeri güvenlik harekatı ikinci haftasına giriyor. Özgür Suriye Ordusu’nun rehberliğinde TSK’ya bağlı askeri birlikler, hava desteği ile birlikte sınırdan giriş yaparak bölgeye sahip olmaya başladı.
Operasyonun başlamasıyla birlikte nasıl bir harekat planması yapıldığını, hangi bölgelerin ne kadar süre içinde kontrol altına alınacağı yönünde bilgilere sahip değiliz. Ancak görüldüğü kadarıyla, YPG’nin konvansiyonel silahları kullanacağı yönündeki istihbarat bilgileri nedeniyle TSK’nin son derece kontrollü hareket ettiğini söylemek yanlış olmaz.
Harekat kapsamında örgütün, özellikle Afrin kent merkezi çevresinde önemli ölçüde silah yığınağı yaptığı bilgileri Ankara’ya ulaşıyor.
Silah yığınağıyla birlikte örgütün yine kent merkezi ve çevresinde, tıpkı Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki il ve ilçe merkezlerindeki gibi hendek ve barikatlar ile bomba tuzaklamaları yaptığı belirtiliyor.
Yanısıra, ABD’den elde edilen ve Türkiye’deki çatışmalarda kullanılanlardan daha etkili konvansiyonel silahların örgütün elinde bulunması Afrin harekatında Türkiye’nin farklı bir taktiğe geçmesine neden olabileceği değerlendiriliyor.
Konvansiyonel silahların içinde 12.7 mm’lik mermi atabilen ağır silahları, havanları, doçkaları, yeni nesil antitank roketlerini ve hatta Katyuşa füzelerini sayabiliriz. Ayrıca, Afrin’in, Türkiye’de hendek-barikat çatışmalarının yaşandığı il ve ilçelerden alan/nüfus olarak daha büyük olduğu gerçeği var. Bu durum, önemli bir parametre olarak görülüyor.
Bu veriler ışığında, harekatta yer alan güvenlik güçleri, ‘konvansiyonel silahlara karşı sınırötesi hendek savaşı’na girmek zorunda kalabilir.
Söz konusu zorunluluk bir süredir Ankara’da değerlendiriliyor.
TSK’nın harekata katılan askeri unsurlarında çoğunlukla cephe savaşında etkin rol alan ağır zırhlıların bulunması nedeniyle Afrin’e giriş ve kentin kontrol altına alınmasında Jandarma ve Polis Özel Harekat timlerinin görevlendirilmesi olasılığı belirdi.
Ağır zırhlı araçların kentin dar sokaklarında istenilen etkinliğini sağlayamayacağının öngürülmesi sonrasında özellikle yurt içindeki hendek ve barikat çatışmalarında başarı sağlaması, yeni olasılığı güçlendiriyor.
Yine, polis ve jandarmanın envanterindeki hafif zırhlı araçların sokak çatışmalarında hareket kabiliyetinin kolay ve etkin olması diğer bir parametre.
Örgütün üç yıldır bomba tuzaklı sokak çatışmalarına hazırlanması, mevziler oluşturması, üstelik elinde konvansiyonel ağır silahların bulunması, Afrin ve çevresinde PÖH ve JÖH’lerin devreye girmesini kaçınılmaz kılabilir.