KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs'ta olası bir anlaşmayla birlikte adaya 1974’ten sonra gelen Türkiye kökenlilerin gemilere konularak geri gönderileceği iddialarının doğru olmadığını söyledi. Akıncı, "Böyle bir şeyi kimse aklından bile geçirmiyor." dedi.

Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının bazı köylerinin Rumlara verileceği yönündeki iddiaların da gerçeği yansımadığını belirterek, şu ana kadar köy, ya da toprakta yüzdelik gibi konuların görüşülmediğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı bugün basın-yayın kuruluşlarının temsilcileriyle Lefkoşa Golden Tulip Otel’de verdiği kahvaltıda bir araya geldi. Akıncı’ya Müzakereci Özdil Nami, Cumhurbaşkanlığı Müşteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Erhan Erçin, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu ile Teknik Komiteler Genel Koordinatörü, Siyaset ve Tarih Özel Danışmanı Meltem Onurkan Samani eşlik etti.


Akıncı, müzakerelerde gelinen noktaya ilişkin olarak bilgilendirmede bulunarak Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile 11 Mayıs'tan bugüne 7 kez buluştuklarını hatırlattı. "Asıl hedefimiz elbette ki sorunun kapsamlı bir çözüme ulaştırılmasıdır” diyen Akıncı, 47 yıldır devam eden süreçte zaman zaman çözüm eşiğine gelinse de bir sonuca varılamadığına işaret etti. Cumhurbaşkanlığı görevini almasından sonra başlayan yeni bir süreç olduğunu dile getiren Akıncı, konuyla ilgili özelikle Rum basını kaynaklı spekülatif haberler çıktığını bu yüzden zaman zaman basına bu gibi toplantılar yapacaklarını dile getirdi.


"DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK SİYASİ EŞİTLİĞİN AYRILMAZ BİR PARÇASI"

Dönüşümlü başkanlık konusunun henüz sonuca ulaştırılamadığını dile getiren Akıncı, dönüşümlü başkanlığı siyasal eşitliğin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini kaydetti. Akıncı, "Bir Kıbrıslı Türk insanının hiçbir zaman federal yapılanmada başkanlık mertebesine, cumhurbaşkanlığı mertebesine ulaşamayacağı fikrini benimsememiz mümkün değil. Bu eşit sürelerle başkanlık olmayabilir ama makul sürelerle başkanlığın bir Kıbrıslı Türk insanı tarafından da üstlenilmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda tavrımızın çok net olduğunun altını çizmek istiyorum." şeklinde konuştu.

“SIRA MÜLKİYET VE TOPRAKTA”

Masada 6 başlık olduğunu ve bu başlıkların dönüşümlü olarak konuşulduğunu anlatan Akıncı, sıranın mülkiyete ve toprağa geldiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, garantiler ve güvenlik konusunun yıllardır masada olduğunu ancak bunların en son konuşulacak konular olduğunu anlattı. Garanti anlaşmalarının uluslararası anlaşmalar olduğundan tarafları bulunduğuna işaret eden Akıncı, bu nedenle sadece müzakere masasında tarafların karar vereceği bir husus olmadığını söyledi.

"TOPLUMUN NİHAİ KARARI REFERANDUMDA BELLİ OLACAK"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “İki lider anlaşıyor, referandum yapılmayacak” haberlerine değinerek, bunun hem 11 Şubat anlaşması uyarınca mümkün olmadığını, hem de kendisinin böyle bir yolu doğru bulmadığını söyledi. Akıncı, toplumun nihai kararının ancak referandumda belli olacağının bilinci içerisinde hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Akıncı, geçen defaki referandumda olduğu gibi sıkışık bir takvim olmayacağını kaydederek, her iki toplumun da anlaşmayı inceleme şansı bulacağını dile getirdi.


"TÜRKİYE KÖKENLİLERİN GEMİLERE BİNDİRİLİP GÖNDERİLECEĞİ DOĞRU DEĞİL"

Anlaşmayla birlikte 1974’ten sonra adaya gelenlerin “gemilere konarak yollanacağı” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Akıncı, “Böyle bir şeyi kimse aklından bile geçirmiyor. BM Özel Danışmanı Eide de geçen gün bununla ilgili mesaj verdi. Bulunacak çözümün insan haklarına saygılı bir çözüm olacağını ifade etti” diye konuştu. Kendisinin geçmişte bazı davranışlara karşı çıktığını, bugün olsa gene karşı çıkacağını kaydeden Akıncı, “5 dakikada Bakanlar Kurulu kararıyla bin 500 kişiyi vatandaş ve seçmen yapıp, Başbakanlık müsteşarının evini adres göstererek seçimlerde insanları manipüle etmeye bugün de olsa karşı çıkarım” dedi.

Akıncı “Yıllardır bu topraklara gelmiş yerleşmiş, burayı vatan bellemiş, çoluk çocuğa kavuşmuş; gerek burada evlenmiş, gerek karı koca olarak oradan gelmiş, burada artık çocukları torunları olan insanlar var. Bizim vatandaşlarımız var. Bu vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmak, bizim işimiz değil. Kimsenin de işi değildir” diye konuştu.

"SÜRECİ TÜRKİYE DE DESTEKLİYOR"

Cumhurbaşkanı Akıncı, sürecin Türkiye yetkilileriyle istişare içinde yürütüldüğünü belirterek, “Şu ana kadar sürece destekten başka bir şey görmedik” dedi. Akıncı, “Sayın Tayyip Erdoğan 20 Temmuz’da geldiğinde, özellikle Rum tarafındaki beklenti, ‘ gelecek, süreci berhava edecek’ şeklindeydi. Tam tersi oldu. Yaptığımız temaslarda da, baş başa görüşmede de, heyetler arası görüşmede de kamuoyuna yansıyan yönüyle de çözüm sürecine destek beyanı oldu sadece” diye konuştu.

İlk defa bir Türkiye üst düzey yetkilisinin, her iki toplumun liderlerinin de çözüm konusunda kararlı ve azimli bir çalışma içinde olduğunun altını çizdiğini belirten Akıncı, iki tarafta da bir irade olduğunun anlaşılması ve bunun desteklenmesinin yeni ve olumlu bir durum olduğunu söyledi. Türkiye’deki sorunların en kısa sürede en demokratik şekilde aşılması ve Yunanistan’ın da ekonomik sıkıntılarından kurtulması dileğinde bulunan Akıncı, çözüm sürecinde her iki ülkenin ortak desteğine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.


"ŞU ANA KADAR KÖY YA DA TOPRAKTA YÜZDELİK KONUSU GÖRÜŞÜLMEDİ"

Toprak konusunda son günlerde köy ismi bölge adı gibi konular hakkında yanlış haberler çıktığını kaydeden Akıncı, “Çok açık söyleyeyim, şu ana kadar toprakta yüzdelik, köy adı, bölge adı, harita masaya gelmemiştir” dedi.
Bu konuların uzlaşılan bir noktaya kadar da masaya gelmeyeceğini anlatan Akıncı, güvenlik ve garantiler gibi bunun da en son konuşulacak konulardan olduğunu söyledi.

Öte yandan gündemde olan “Bireysel Mülkiyet Hakkı” kavramının çok uzun zamandır var olan bir kavram olduğunu anlatan Akıncı, Mal Tazmin Komisyonu’nun da bu kavram çerçevesinde kurulduğunu belirtti. Tartışılanın bu hakkın nasıl kullanılacağıyla ilgili kriterler olduğunu ifade eden Akıncı, müzakereci ve heyetinin çok yoğun şekilde ve Kıbrıs Türkü’nün hak ettiği yeni bir geleceğe ulaşması için çalıştığını belirtti. “Tek hedefimiz var, artık bu toplumu hak ettiği yere taşımak, uluslar arası hukukun bir parçası haline getirmek, bu toplumun genç insanlarını gelecek belirsizliğinden kurtarmak” diyen Akıncı, Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar savunmanın ödevi olduğunu belirtti.