Almanya, Avrupa Birliği kapsamında eşit muamele standartlarının oluşmasına tek başına engel oluyor. Eşit muamele konusunda açığı büyük olan ülkeler standartların oluşturulmasına sıcak bakarken Almanya kararın çıkmasını engelliyor. Sebebi ise engelli insanlara yönelik birtakım ‘makul’ görülen sınırlandırmaların ayrımcılık olarak sınıflandırılacak olması. Almanya, Avrupa Birliği’nin (AB) yeni eşit muamele ilkelerini bloke ettiği için tepki çekmeye devam ediyor. En son Almanya’dan ve Avrupa’nın birçok ülkesinden 50’ye yakın kuruluş ve şahıs Federal Hükümet’e çağrıda bulunarak bu politikadan artık vazgeçmesini istedi.

Ortak bir bildiri yayınlayan kuruluş ve şahıslar, 5. AB Eşit Muamele İlkeleri’ne 28 AB ülkesinden 27’sinin destek verdiğini, ayak direyen tek ülkenin ise Almanya olduğunu kaydetti. Bildiriye göre bu ilkeler, Almanya’nın zaten onay verdiği BM Engelli Hakları Konvansiyonu’nun uygulanması için gerekli somut belirlemeleri de içeriyor. Buna rağmen Almanya, din, dünya görüşü, yaş, engellilik ve cinsel tercih farklılığından dolayı ürün ve hizmetlere eşit seviyede ulaşmayı öngören bu ilkeleri veto ediyor.

HÂLİHAZIRDAKİ KANUN HEMEN HEMEN AYNI

Konuyla ilgili Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Christine Lüders, Almanya’nın tek başına Avrupa’nın tamamında ayrımcılığa karşı daha iyi bir koruma sağlayan bu girişimi bloke etmesinin tamamıyla mantığın almadığı bir durum olduğunu söyledi. Lüders Almanya’nın bu tavrıyla Avrupa’nın birçok ülkesinde engelli insanlara ofis, farklı cinsiyete sahip insanlara otel odası, Müslüman veya Yahudilere kiralık ev, yaşlılara kiralık araba verilmemesi karşısında sesini çıkarmayan bir ülke haline geldiğini dile getirdi.

Lüders’e göre Almanya’da 2006’dan beri geçerli olan Genel Eşit Muamele Kanunu’ndan (AGG) dolayı uygulama ihtiyacının başka ülkelere nazaran daha az olmasına rağmen bu ilkelerin prensip olarak reddedilmesi şaşırtıcı bir durum.

ALMANYA TEK BAŞINA ENGELLİYOR

Eşit muamele konusunda bariz değişikliğe ihtiyaç duyan ülkelerin de bulunduğu 27 AB üyesi müzakerelere hazır. Ancak bir karara varılması için oy birliğine ihtiyaç var ve Almanya’nın bu oy birliğini bloke etmesi kararın çıkmasını imkânsız hale getiriyor. Lüders, bu sebeple dezavantaj ve eşit olmayan muameleye maruz kalan grupların korumasız kaldığına dikkat çekiyor. Bildiriye imza atan kuruluşların başında Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi, Amnesty International, Der Paritätische gesamtverband, Almanya Türk Toplumu, Alman Kadın Konseyi, Alman Engelliler Konseyi, Çocuk Hakları Konvansiyou geliyor.

SEBEP ENGELLİLERE ÖZEL ‘MAKUL’ ÖNLEMLERİN AYRIMCILIK GÖRÜLMESİ

Alman İnsan Hakları Enstitüsü de bir bildiri yayınlayarak çağrıya destek verdi. Bildiride şu ifadeler yer aldı: “2006 yılında doğru bir kararla çıkarılan AGG ile sadece iş hayatında değil, sosyal ayrıcalık, eğitim, ev piyasası, sigorta hizmetleri, boş zaman faaliyetleri, kültürel faaliyetler ve diğer hizmetler de içinde olmak üzere hayatın her alanında ayrımcılıktan korumak öngörüldü. Almanya, AB düzlemindeki bu olumsuz tavrı bırakmalı ve AB içerisinde geçerli olacak bir ortak koruma standardı için aktif olarak ortaya çıkmalı.” Enstitüye göre Almanya, ilkeler taslağında engelli insanlar için düşünülen makul önlemlerin reddedilmesinin ayrımcılık olarak görülmesine karşı çıktığı için destek vermekten kaçınıyor.