Almanya'da Anayasa Mahkemesi prensip olarak başörtüsünün yasaklanmasını anayasaya aykırı olduğuna hükmetti ancak kararın uygulanmasına yönelik tartışmalar bitmedi. Kuzey Ren Vestfalya ve Bremen’de mahkeme kararı, yasağın kaldırılması şeklinde uyguladı. Başkent Berlin’de ise yasağın devamına yönelik görüşlere Türkiye kökenli vekillerin destek vermesi Türk toplumunun tepkisini çekiyor. Yasağın mağduru öğretmenler 'kimliğimizi sınıf kapısında bırakmaz istemiyoruz' diyerek siyasilerden sorunu çözmesini bekliyor.

Yüksek mahkemenin başörtüsü kararı Alman kamuoyunda geniş yankı bulmuş, Erlangen İslam ve Hukuk Merkezi Müdürü, İslam bilimci ve hukukçu Mathias Rohe, ‘"Rheinland-Pfalz eyaletindeki deneyimlerimize bakarsak, yasağın olmadığı bu eyalette sorun olan bir tek vaka bile yok. Okullarda huzurun bozulmayacağı konusunda müdürlere güveniyorum." şeklinde konuşmuştu.

Bremen eyaleti, Karlsruhe’deki yüksek mahkemenin kararını kısa sürede uygulayarak yasağı kaldırdı. Öğretmen sıkıntısının yaşandığı başkent Berlin’de ise yasağa ilişkin tartışmalar devam ediyor. Berliner Zeitung’un Forsa’ya yaptırdığı ankete göre özellikle genç nüfusun yüzde 80’inin başörtüsü takan bir öğretmenle ile sorunu yok. Halkın yarısında fazlası ise başörtüsünü problem olarak görmüyor.

Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Berlin Eyalet Meclisi’nin Bilim Hizmetleri Dairesi’ne hazırlattığı rapora göre Berlin Tarafsızlık Yasası Anayasa Mahkemesi’nin başörtüsü kararına aykırılıklar içeriyor. Senatonun eylül ayında konuyu gündeme alması ve bir karar vermesi bekleniyor.

SPD Berlin Eyalet Meclis Grup Başkanı Raed Saleh’in başörtüsüne ilişkin "Başörtülü genç eğitimli kadınlar toplumun bir parçası olması olmak istiyorlar. Onlar için başörtüsü şahsi dini bir tercih." sözleri ve yasağın kaldırılabileceği yönünde mart ayında yaptığı açıklamalar partide farklı bakış açıları olduğunu ortaya çıkardı.

SPD için hazırlanan ve başörtüsü yasağının kaldırılması yönünde görüş bildiren rapora rağmen Berlin basınına açıklamalarda bulunan SPD’nin Çalışma, Uyum ve Kadınlar Senatörü Dilek Kolat ve Milletvekili Erol Özkaraca’nın tarafsızlık yasasının kalması ve öğretmenlere uygulanan yasağın devam ettirilmesi yönünde açıklamaları Müslümanlarda kafa karışıklığına yol açtı.

Özkaraca Berliner Zeitung’a "Başörtüsüne izin, paralel yapıları destekler ve uyumu engeller. Bu şekilde liberal Müslümanlar da baskı altına alınmış olur." açıklamalarında bulundu. Özkaraca, Salı günü partisinin gazetesi Vorwärts’e "Başörtüsü devletin tarafsızlığını nasıl tehdit ediyor." başlıklı bir yazı kaleme aldı ve görüşlerini savundu.

Berlin’deki tartışmalara sivil toplum kuruşlarından da yorumlar geldi. Berlin Türk Cemaati Başkanı Bekir Yılmaz milletvekillerinin tepkilerine ilişkin "Seçim çalışmalarında başörtülü kadınların resimlerinin yer aldığı afişlerle kampanya yürüten insanların bugün bu meseleye sahip çıkması gerekir. Eyalet Milletvekili Erol Özkaraca iki ay önce bu konuyu sosyal medya hesabımda gündeme getirdiğimde konuya ilişkin destek olacağını ifade etmişlerdi. Özkaraca’nın son günlerde yaptığı açıklamayı anlamak mümkün değil." ifadelerini kullandı.

"Müslüman kadınların tercihleri tartışma konusu yapılmamalı." diyen Yılmaz "Almanya’da mültecilerin entegrasyonu için uğraşılırken uzun süredir bu ülkenin bir parçası olan insanların bu şekilde bir tartışmaya taraf yapılması doğru değil." şeklinde konuştu. Eski Almanya İslam Konseyi (Islamrat) Başkanı Ali Kızılkaya ise yaşananları "Bazı Türkiye kökenli siyasilerin direnmeleri insanımızı yalnız bırakması açısından üzüntü verici." ifadeleriyle değerlendirdi.

"BAŞÖRTÜSÜ İLE YAPTIĞIM BAŞVURULARA OLUMSUZ CEVAP ALDIM"

Siyasetçilerin açıklamaları ve mahkemelerin kararları kamuoyunda tartışma konusu olmaya devam ederken konunun birinci muhatabı başörtülü öğretmenler de tepkili. 20 yıldır Almanya’da yaşayan ve bir teknik lisede üç yıldır bilgisayar ve matematik derslerine giren S. I yaşadığı zorlukları anlatırken "Okula girmeden başörtümü arabada çıkarıyorum. Başörtülü yaptığım başvurularda olumlu cevap alamadım. Çok arzu ederek yapmak istediğim öğretmenlik mesleği için mecburi başörtüsüz bir resimle başvurmak zorunda kaldım ve kabul edildim." ifadelerini kullanıyor.

"Öğrencilerde dine ya da başörtüsüne karşı bir sorun yok." diyen S.I.’ya göre güncel siyasal tartışmalar özellikle de Alman öğretmenlerde Müslümanlara ve başörtülülere önyargıyı artırıyor. "Kimse kimliğini sınıfa girerken bırakmak istemez.Yasaklar ile temel ve hak özgürlükler engelleniyor." diyen S. I. öğretmenlik mesleğini 'para için yapılmaz, sevmezseniz yapmazsınız' şeklinde tanımlıyor.

Berlin’de ilkokul öğretmenliği yapan Zehra Kılıç ise özel bir ilkokulda sınıf öğretmeni olarak çalışıyor. Zehra Hanım’a göre toplumda önyargının kırılması için Müslümanlara da büyük görevler düşüyor. "Toplumda birey olarak var oldukça ve kendimizi doğru anlattıkça mesafe alıyoruz." diyen Kılıç "Birçok arkadaşım bu yasak yüzünden öğretmenlik okumadı. Okuduktan sonra yasak olan eyaletlerde başörtüsüz çalışma konusunda ciddi psikolojik sorunlar yaşayanlar oluyor. Başörtüsüne yasak olmamalı. Siyasetçilerin yasak koyacağına okullara gelip durumu yerinde görmeliler. Bu daha insani bir yöntem." ifade ediyor.

Yasağın hayallerini yıktığı gençler de var. Berlin’de doğup büyüyen Hilal Akın ise İspanyolca ve İngilizce öğretmeni olmayı çok istemiş. "Başörtüsü yasağı beni ekonomi okumak zorunda bıraktı. Örtülü bir akademisyen olarak iş bulmak çok zor." diyen Akın resmini göndermeden olumlu geçen ilk temasların yüz yüze görüşmelerde olumsuz sonuçlandığını söylüyor.

EYALETLERDE YASAĞA İLİŞKİN SON DURUM

Almanya’da 8 eyalette okul yasalarında başörtüsüne yönelik yasak mevcuttu. Kuzey Ren Vesfalya’da görev yapan iki öğretmenin, eyalet yasaları gereği verilen başörtüsü yasağına itirazını görüşen yüksek mahkeme, sadece başörtüsü ve kipa (Yahudi takkesi) takmanın tarafsızlığı zedelemeyeceğine ve okulda huzurun bozulmasına neden olarak gösterilemeyeceğine hükmetti. Başörtüsü yasağı için “yeterince somut tehlike” bulunması şartı getirildi.

Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar sonrasında ülkenin en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya (KRV) ve Bremen eyaletleri kararı uygulamaya koymuş ve okularda yasağın kaldırılmasına karar vermişti. KRV’nin yanı sıra Bremen eyaleti de yasağı kaldıran bir düzenleme yaptı.

Bavyera eyaleti yasağı kaldırmayacağını, ancak okullarda başörtüsü ile çalışmak isteyenlerin okullara başvurmasını ve olumsuz cevap alması durumunda bakanlığa müracaat etmeleri gerektiğini duyurdu. Bavyera’da her bir durumun tek tek ele alınacağı ancak başvuruların olumsuz sonuçlanmasının beklenmediği ifade ediliyor.

Aşağı Saksonya’da yasağın kaldırılması aşamasına gelirken Baden Württemberg ve Berlin’de tartışmalar devam ediyor. Saarland ve Hessen eyaletlerinde ise yasağın kaldırılmasına yönelik bir adım atılmadı.

MÜSLÜMANLARA ‘ÇOCUKLARINIZI EĞİTMİYORSUNUZ‘ ELEŞTİRİSİ GETİRENLER YASAKLARDAN ARTIK VAZGEÇMELİ

Konuyla ilgili açıklama yapan Berlin Türk Cemaati Başkanı Bekir Yılmaz, şunları söyledi:

"Bu konuda taleplerimiz Anayasa Mahkemesi’nin kararının da öncesine dayanıyor. Temsil edildiğimiz Berlin Uyum Kurulu’nda bu sorunun çözülmesi için önerge verdik. Kurulun Başkanlığı’nı Dilek Kolat Hanımefendi yapıyor. Maalesef üç senedir bu konuda oyalanıyoruz. 2005 yılında hazırlanan tarafsızlık yasası Berlin Uyum Kurulu’nun hazırladığı çerçevede yasalaştı. Sorunun başladığı yerde çözülmesi gerektiğine inanıyoruz.

Sorunu Eylül ayında tekrar gündeme getireceğiz. Türk kökenli siyasetçilerin ‘kraldan çok kralcı‘ tavırlarını anlamak mümkün değil. Ayrıca başörtüsü konusunda din adamı rolünde yapılan açıklamaları yadırgıyorum. Seçim çalışmalarında başörtülü kadınların resimlerinin yer aldığı afişlerle kampanya yürüten insanların bugün bu meseleye sahip çıkması gerekir.

Devletin tarafsızlığının başörtüsü üzerinden tartışılmasını doğru bulmuyorum. Müslüman kadınların tercihleri tartışma konusu yapılmamalı. Almanya’da mültecilerin entegrasyonu için uğraşılırken uzun süredir bu ülkenin bir parçası olan insanların bu şekilde bir tartışmaya taraf yapılması doğru değil. Müslümanlara ‘çocuklarınızı eğitmiyorsunuz‘ eleştirisi getirenlerin bu tür yasaklardan da artık vazgeçmesi gerekiyor."

"YASAĞIN KALKMASINA İTİRAZ EDENLER ÖZGÜRLÜKLERLE SORUNU OLAN İNSANLAR"

Eski Almanya İslam Konseyi (Islamrat) Başkanı Ali Kızılkaya ise şu ifadeleri kullandı: "Başörtüsü tartışmasını Anayasa Mahkemesi’nin kararı çözdü. Bitmiş bir tartışmaya karşı bazı siyasilerin tavrı esef verici. Bazı Türkiye kökenli siyasilerin direnmeleri insanımızı yalnız bırakması açısından üzüntü verici. Müslümanlar yıllardır bu haktan mahrumlar. Anayasa Mahkemesi bu hakkı iade etti. Ancak karardaki dini sembollerden dolayı huzur bozma ihtimalinden bahsedilmesinden dolayı da eksiklik var. Başörtüsü neden sorun olsun. Buna itiraz edenler özgürlüklerle sorunu olan insanlar. Din özgürlüğü ve temel haklar başkalarının keyfiliğine bırakılamaz. Bir kamu görevlisi huzuru bozuyorsa herkese uygulanan kanunlar ona da uygulanır."

ÖZKARACA: TARAFSIZLIK YASASINA BAKIŞIM HİÇ DEĞİŞMEDİ

Berlin Eyalet Milletvekili Erol Özkaraca’nın ofisinden yapılan yazılı açıklamada ise Özkaraca’nın tatilde olduğu, kendisinin tarafsızlık yasasının kalması yönündeki tavrının değişmediği ifade edildi. Özkaraca’nın ‘yasağın kalkmasına destek olacağını söylediği‘ yönündeki iddiaların doğru olmadığı ifade edildi. Yapılan açıklama ile tarafsızlık yasasının kalması dolayısıyla yasağın devam etmesi yönündeki görüş yinelendi.

SENATOR DİLEK KOLAT: MAHKEMENİN KARARI SON SÖZ DEĞİLDİR

Sosyal, Uyum ve Çalışma Senatörü Kolat ise konuya ilişkin görüşlerini Berliner Zeitung’da yayımlanan yorum yazısında ele aldı. Kolat yazısında, "Berlin’de 250 farklı dünya görüşünden ve inançtan insan yaşıyor. Bu seviyede inanç çeşitliliği olan bir toplumda devletin tarafsızlığı özel önem taşımaktadır." ifadelerini kullandı. Başörtüsünün dini bir gereklilik olduğu konusunda mahkemenin görüş bildirmesini ilginç bulan Kolat "Mahkemenin kararı son söz değildir. Başörtüsünün dini bir gereklilik olduğu tartışmalıdır." iddiasında bulundu.