Alman Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizière ülkeye yıl sonuna kadar iltica talebiyle 800 bini aşkın kişinin gelmesinin beklendiğini söyledi. Bakan, bu sayının Almanya için korkutucu bir sayı olmadığını belirterek, "Bilakis üstesinden gelebileceğimiz bir sayı. Eyaletler ve federal hükümet el ele verip mültecilere gerekli yardımları yapabiliriz." dedi.

MÜLTECİ SAYISI BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 93 ARTTI

Federal Göç Kurumu (BAMF) tarafından temmuz ayına ilişkin yapılan açıklamada ülke genelinde 37 bin 531 iltica başvurusu yapıldığı ve bu sayının geçen yılın aynı ayına göre göre yüzde 93,2 artış gösterdiği bilgisi verildi. Başvurulatın 22 bin 710’u sonuçlandırılırken Cenevre Mülteciler Konvansiyonu’na göre ülkede mülteci statüsü kazananların oranı yüzde 37,6 oldu. Hukuken ülkeye sığınmak için gelenler ‘ilticacı’ olarak tanımlanırken, hukuki süreç sonunda kalma hakkı kazananlara sığınmacı ya da mülteci statüsü veriliyor.

Son yedi ayın başvuru rakamları incelendiğinde en çok başvurunun yapıldığı ülke kanlı bir iç savaşın yaşandığı Suriye oldu. Toplamda 44 bini aşan Suriyeli ilticacı sayısı, Haziran ayında 7 bin 562, Temmuz ayında 9 bin 413 oldu.

Almanya’da ‘ekonomik nedenli ilticacı’ olarak adlandırılan ve ülkeye gelmesi istenmeyen Balkan ülkelerinin iltica başvurularının sayısında da yüksek artış devam ediyor.

Kosova, 33 bin kişi ile yılın ilk yedi ayında en çok ilticacı gelen Balkan ülkesi oldu. Arnavutluk’tan Ocak-Temmuz döneminde yaklaşık 30 bin, son üç ayda 18 bin 500 kişi Almanya’ya iltica başvurusu yaptı. Arnavutluk’un yanı sıra Sırbistan, Bosna Hersek, Kosova, Makedonya ve Karadağ’dan gelen ve iltica başvurusu yapanların toplam ilticacıların içindeki oranı yüzde 39,5 oldu.

BM’DEN ALMANYA’YA DESTEK VERİLMESİ ÇAĞRISI

Almanya’da ciddi bir kriz haline gelen ve mültecilerin cep harçlıklarının kesilmesine kadar varan tartışmalar kamuoyunun birinci gündemi olmaya devam ediyor. BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, Avrupa kıyılarına bu yıl içerisinde çoğu savaştan kaçan 240 bin mültecinin geldiğini ve bu insanlara Avrupa’nın sahip çıkması gerektiğini ifade etti. Guterres sorumluluğun Avrupa geneline dağıtılması gerektiğini ve sadece İsveç ve Almanya’nın katkılarıyla sorunun çözülemeyeceğini söyledi.