Türkiye’de hükümete muhalif gazetecilere yönelik yapılan keyfi tutuklamalara Almanya’dan tepkiler gelmeye devam ediyor. Alman hükümet ortağı Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Meclis milletvekili, Almanya-Türkiye Parlamentoları Dostluk Grubu Başkanı ve Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Michelle Müntefering, Federal Meclis AB Politikaları Komisyonu üyesi Dr. Dorothee Schlegel ve Federal Meclis milletvekili ve parti Türkiye Koordinatörü Dietmar Nietan, içinde Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’in bulunduğu gazetecilere yapılan sindirme operasyonlarına sert tepki gösterdi.

Türkiye’deki gelişmelerle ilgili ortak açıklamalarda bulunan sosyal demokrat vekiller, “Partner ülkemiz Türkiye’den kendi ülkesinde barışa ve demokratik temel haklara açık biçimde saygı göstermesi noktasında çaba sarf etmesini bekliyoruz. Bundan dolayı da özellikle muhaliflerin tutuklanmalarını, eleştirel gazetecilere karşı yapılan sindirme çabalarını ve hem de basın ve düşünce özgürlüğüne karşı yapılan saldırıları büyük bir endişeyle karşılıyoruz.” dediler. Müntefering-Schlegel-Nietan üçlüsü, “Türk hükümeti barışın ve hukuk devleti ilkesinin garanti altına alınması, demokratik hakların korunması, çoğulculuğa izin verilmesi ve 1 Kasım tarihinde özgür seçimlerin yapılmasına imkân sağlanması için her şeyi yapmalıdır.” uyarısında bulundular.

"DEMOKRASİYE İHTİYAÇ VAR"

Ankara’da düzenlenen terör saldırılarını da kınayan vekiller şöyle devam etti: “Ankara’daki saldırılar demokrasiye ve barışa karşı yapılan korkakça saldırılardır. Suçlular bulunarak mahkeme önünde yargılanmalıdır. AB düzeyinde geniş kapsamlı kararlar öncesi Türkiye’nin şimdi kendi ülkesinde sonuçları kabul edilecek ve uygulanacak demokratik ve güvenli seçimlere ihtiyacı var. Kürtlerin yoğunlukta olduğu bölgelerde de istikrar ve güvenliğin sağlanması şart. Bu yüzden de bütün grupların ve demokratik güçlerin tüm ülke çapında bunun olması için katkılarını sunmaları şart.”

Barış müzakerelerinin yeniden başlatılmasını talep eden Alman vekiller, AB’nin de etkisini kullanarak bir inisiyatif başlatmasını isteyerek “Barış ve demokratikleşmenin güçlenmesi için çabalayan sivil toplum güçlerinin bizim desteğimize ihtiyaçları var.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin AB partneri kalmasının da önemine değinen Müntefering, Schegel ve Nietan, “Türkiye, Suriye krizinin çözümü ve sığınmacılar sorusu kapsamında da önemli bir partner olmaya devam ediyor. Bugüne kadar tüm diğer ülkelerden daha fazla olarak kendisi 2 milyonun üzerinde Suriyeli sığınmacıyı kabul etti. Bunu kabul ediyor ve sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Türkiye’nin geniş çaplı yardımlarla desteklenmesi için çabalıyoruz.” dedi.

HÜKÜMET SÖZCÜSÜ: MERKEL, DEMOKRASİ VE BARIŞI HEDEF ALAN EYLEMLERİ KINIYOR

Almanya Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert ise, Twitter üzerinden yayınladığı mesajında Ankara’da meydana gelen terör saldırısını bir kez daha kınadı. Seibert, Başbakan Angela Merkel’in saldırıyı büyük bir üzüntüyle karşıladığını belirterek kendisinin “vatandaşlık hakları, demokrasi ve barışı hedef alan her tür eylemi kınadığını” söyledi. “İstikrarlı bir Türkiye, Almanya ve Avrupa’nın menfaatinedir.” diye konuşan Seibert, demokrasi vurgusunda bulundu.


FEDERAL MECLİS BAŞKAN VEKİLİ ROTH: TÜRKİYE’DEKİ NEFRET İKLİMİNİN SORUMLUSU ERDOĞAN

Almanya Parlamentosu Başkan vekili ve Yeşiller Partisi Federal Meclis milletvekili Claudia Roth da Ankara’daki saldırıları kınayarak, AK Parti hükümetinin “bilerek toplumu kutuplaştırarak Türkiye’yi gittikçe daha fazla biçimde krize sürüklediğini” savundu. Saldırıların Suruç ve Diyarbakır’daki terör eylemlerini hatırlattığını kaydeden Roth, “Saldırılar seçim propagandalarının yapıldığı, vatandaşların haklarının ihlal edildiği ve basın özgürlüğünün kısıtlandığı bir nefret ikliminde yapılmıştır. Bu iklimin sorumlusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.” diye konuştu. “Türk güvenlik birimlerinin başarısızlıkları büyük çaplı endişe verici bir durumdur.” diyen Roth, Türkiye’nin sığınmacılardan ötürü “güvenli ülke statüsüne alınamayacağını” belirtti.