Göçmenlerin eğitimi, sağlığı ve ayrımcılıkla mücadelede sınıfta kalan Almanya, 38 ülke arasında gerçekleştirilen “MIPEX” adlı araştırmada 22’nci sırada yer aldı. Raporu inceleyen uzmanlar, ayrımcılık olaylarının istatistiklerde ayrı bir başlık olarak yer almasını ve Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi’nin daha etkin hale getirilmesini istiyor. Almanya’nın göçmenlerin eğitimi, sağlığı ve ayrımcılığa uğramalarını engellemede, uluslararası sıralamalarda hiç de iç açıcı durumda olmadığı ortaya çıktı.

Dördüncüsü gerçekleştirilen “Göçmen Entegrasyon Politikaları Endeksi” (MIPEX) adlı araştırmada, ayrımcılıkla mücadele ve sağlık politikalarında Almanya 22’nci sırada yer aldı. Göç Kurulu (RfM) Almanya’yı bu haliyle “sorunlu ülkeler” kategorisinde değerlendiriyor. Bununla birlikte Almanya göçmenlerin entegrasyonunda istatistiksel olarak nispeten iyi durumda bir ülke olarak öne çıkıyor.

AB üyeleri, ABD, Kanada ve Japonya gibi endüstri ülkelerinin yanı sıra Türkiye’nin de içinde yer aldığı MIPEX endeksindeki 38 ülke arasında Almanya’nın “göçmen entegrasyonu puanı” 100 üzerinden 61 çıkarken, genel ortalamanın 52 puanda kaldığı görülüyor. Ancak araştırmalar entegrasyonu hukuki boyutuyla ele aldığı için uzmanlar Almanya’nın durumu hakkında kesin kanaat belirtmekten kaçınıyor. Almanya en azından eldeki rakamlara göre istihdam piyasasında ve vatandaşlık verme konusunda göçmenlere “iyi” davranıyor.

RfM Yönetim Kurulu Başkanı Werner Schiffauer’e göre göç ülkesi olduğunu geç kabul eden Almanya bu gerçeği artık siyasete ve kanunlara yansıtıyor. Schiffauer, “Almanya kendini ne kadar güçlü bir şekilde göç ülkesi olarak tanımlarsa, buna bağlı siyasi reformlar da o kadar çok ispat edilebilir hale geliyor.” diyor. Diğer yandan çifte vatandaşlığa yasal zemin sağlanmaması Almanya’nın aldığı puana olumlu yansımıyor. Araştırmacılar çifte vatandaş olma imkanı sunulmadığı için ülkede uzun süredir yaşayan göçmenlerin Alman vatandaşı olma hakkından yararlanmadığına dikkat çekiyor.

“AYRIMCILIĞA UĞRAYANLAR HAKKINI ARAYAMIYOR”

Humboldt Üniversitesi’nden Naika Foroutan ise bir taraftan meslek eğitimi diplomalarının tanındığını ve yeni göçmenlere entegrasyon imkanları sunulduğunu belirtirken, diğer taraftan ırkçı saiklerle işlenen suçların ayrı bir başlık olarak ele alınmadığını, ayrımcılık vakalarının istatistiklerde tek başına gösterilmediğini ve nadiren mahkemeye taşındığını söylüyor. Foroutan’a göre ayrımcılığa maruz kalan göçmenlerin hukuk yolunu seçmesi de zorlaştırılıyor.

Göç Kurulu’nun diğer bir şikayeti de Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi’nin yeterli kamusal güce sahip olmaması. RfM bu yüzden ayrımcılıkla mücadele politikası ve ırkçılığa karşı mücadelenin entegrasyon politikalarının bir parçası olarak görülmesini ve yaşanan ihlallerin istatistiklere daha doğru yansıtılmasını istiyor.

GÖÇMEN ÇOCUKLARI EĞİTİMDE HÂLÂ AYRIMCILIĞA UĞRUYOR

MIPEX araştırmasına göre Almanya’nın diğer bir açığı da eğitim alanında gözleniyor. Örneğin rapora göre göçmen kökenli bir ilkokul öğrencisi, notlarına bakılmaksızın sadece isminin yabancı olması nedeniyle “Gymnasium” tipi liseye gitmesini sağlayacak tavsiyeyi çok zor alabiliyor. Naika Foroutan’a göre de entegrasyon alanında çok fazla uğraş verilmesine karşın, eğitim alanında yeni yollar denenmiyor. Göçmen ailelere mensup öğrenciler ile diğer öğrenciler arasındaki farkın devam etmesinden şikayetçi olan Naika Foroutan, eğitim ve sağlık başlıklarının da uyum politikalarının bir parçası olarak görülmesinden yana tavır koyuyor.