Almanya Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, İslam dinini kendi terör eylemleri için istismar eden radikallerle toplumdaki Müslümanlar arasında keskin ayırımların yapılmasını istedi.

De Maiziere, “IŞİD ve El Kaide gibi aynı kaynaktan beslenenler terörün bir virüs gibi yayılmasını istiyorlar. Bu terör örgütlerinin mağdur ettiği kişilerin çoğunun Müslüman olduğunu da unutmamalıdır. Toplumsal birlikteliğimizi kuvvetlendirerek İslam dininin istismar edilmesini birlikte engellemeliyiz.” dedi.

Berlin’de düzenlenen ve İngiltere, Belçika, Danimarka gibi ülkelerden üst düzey katılımlarla gerçekleşen Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin 12. Sempozyumunda konuşan Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Bakan de Maiziere, “Müslümanların dini inançlarına yönelik edepli bir müzakere kültürünün oluşturulması gerektiği” uyarısında bulundu. Thomas de Maiziere şunları söyledi: “Toplumsal birlikteliği kuvvetlendirmeliyiz. Bu ancak edepli bir müzakere kültürü ile mümkün olur. Farklı düşüncelerle, dini inançlarla birlikte yaşarken o değerlere saygı ile yaklaşılmalıdır. Özellikle internetteki gözlemlerim sonucunda bunun yapılmadığını görüyorum. Farklılıklara temel saygı önemlidir. Dili kullanırken dikkatli olmalıyız.”

Açıklamalarının devamında bir gazetede gördüğü “Müslüman ve Alman, bu nasıl olur” şeklindeki başlığa atfen bunu çirkin bulduğunu belirten Alman İçişleri Bakanı de Maiziere, “Alman ve Avrupalı olarak ortak kimliğimiz var. Bizi birbirimize bağlayan ortak değerlerimiz bulunmakta. Bunları ön plana çıkarmalıyız. Radikallerin istediği bizi Müslümanlarla ayrıştırmaktır, bölmektir. Toplumumuzun kutuplaştırılmasına, ayrıştırılmasına müsaade edemeyiz. Farklı inançların birbiriyle hoşgörü içinde olması önemlidir. İslam’ı istismar edenleri engellemek için birbirimize ihtiyacımız var.” dedi.

Sosyal medyayı kullanarak din istismarcısı radikallere karşı özgürlükçü fikirlerin daha kuvvetli biçimde savunulmasını talep eden de Maiziere, “Dini kullanarak kendi dini hikâyelerini anlatanlara karşı Müslüman vatandaşlarımızla birlikte mücadele vermeliyiz. Çünkü bu zihniyet Müslümanları da kendi içlerinde karşı karşıya getirmeye çalışıyor.” diye konuştu.

Almanya’da “terör potansiyeli olan” bin kişinin bulunduğunu hatırlatan Bakan bu kişilerden 270’inin ise “eylem yapabilecek durumda olduklarını” söyledi. Selefilerdeki radikalleşmenin son yıllarda internet propagandaları ile arttığına da dikkat çeken Bakan de Maiziere, 2012’de 4 bin olan Selefei düşüncedeki insan sayısının 7 bine çıktığı bilgisini aktardı.

CASUSLUK SKANDALI HAKKINDA DA KONUŞTU

Almanya İçişleri Bakanı de Maiziere, Alman dış istihbarat servisi Federal Haberalma Teşkilatı BND’nin, Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı NSA’ye yıllardır Fransız hükümeti, AB Komisyonu, Avrupalı siyasetçi ve holdingleri dinlemeye yardım ettiği yönündeki iddialar hakkında da konuştu.

Yarın Federal Meclisteki NSA komisyonu tarafından düzenlenecek toplantıda “olayın aydınlığa kavuşması için gerekli malumatları vereceğini” belirten de Maiziere, “Bahsi geçen bilgiler “gizli” veya “çok gizli” diye kategorize edilen dokümanlardan oluşmaktadır. Bu yüzden konuyla ilgili suçlamalara buradan cevap vermem doğru olmaz. Gizli bilgilerle ilgili devlet anlayışımın gereği olarak kurallara uyacağım. Maalesef üzgünüm. Ortaya atılan iftiraları bertaraf etmek tabii ki benim de çıkarımadır. İftiraların hiçbiri doğru değil ve bunların doğru olmadığı belgelerde de görülüyor. Bu nedenle de yetkili parlamento heyetine bildiğim ve hatırımda olan her şeyi severek paylaşacağım.” dedi.