Avrupa Konseyi, eski 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik ile 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer "örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklanmasını kınadı. Türkiye'nin de üye olduğu Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Hakimleri Danışma Konseyi (CCJE) Pazartesi günü yaptığı görüşmede Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve polis memurlarına tahliye kararı verdiği için tutuklanan hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in durumunu ele aldı.

CCJE'nin yaptığı yazılı açıklamada, "Bu olayda görüldüğü gibi bir hakimin kararının uygulanmaması kabul edilemez. CCJE yargı kararlarının uygulanmasının hukukun temel bir kuralı olduğunu hatırlatır. Bir tahliye kararının uygulanmaması açıkça yargının çalışmasının engellenmesidir ve katiyen kabul edilemez bir durumdur." denildi.

CCJE açıklamasını Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Coşkun Yorulmaz'ın Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thobjorn Jagland'a yazdığı mektup üzerine yazdı. CCJE, Karaca'nın bir yargı üyesi olmadığı için utukluluğu hakkında doğrudan inceleme yapamayacağını belirtti. Ancak, Karaca'nın tahliye kararının uygulanmamasının ve tahliye kararı veren hakimlerin tutuklanmasının yargı bağımsızlığına ağır bir darbe vurduğu ifade edildi. Hakimlerin kararlarıyla ilgili eleştiriler ya da disiplin cezası işlemlerin mümkün olduğunu vurgulayan CCJE, "Ancak, disiplin suçlarıyla ilgili yasaların çizdiği çerçevede yürütülmesi gereken bir soruşturma yerine, bireysel olarak hakimleri verdikleri bir karardan dolayı cezalandırmak asla kabul edilemez. CCJE, bu tip uygulamalara her koşulda sert bir şekilde karşı çıkacaktır." açıklamasını yaptı. CCJE, iki hakimin tutuklanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ve Avrupa Konseyi'nin yargının bağımsızlığına ilişkin kararlarının açık bir ihlali olduğunu vurguladı.

Özçelik ve Başer'in tutuklanmasıyla ilgili bir çok hakim ve yargıçtan tepki mesajı aldıklarını belirten CCJE üyeleri, şu açıklamayı yaptı:

"Hakim Özçelik ve Hakim Başer'in görevden alınması ve tutuklanması nedeniyle ağır bir endişe duyuyoruz. Tartışılamayacak açıklıktaki hadiseler iki hakimin verdikleri karardan dolayı tutuklandıklarını göstermektedir. Bu gelişme, bugüne kadar yeterli seviyede görülen Türk yargısının bağımsızlığıyla ilgili derin şüphelerin oluşmasına neden olmuştur."

İki hakime yönelik görevden alma ve tutuklama kararlarının bundan sonra yargı mensuplarının görevini ifa etmesi önünde büyük bir engel oluşturacağını belirten CCJE, "Her hakimin kararı yerine getirilmeli ve eğer yanlış bir karar verildiyse temyiz davasıyla düzeltilmelidir. Bir hakimin kararının katipler tarafından uygulanmaması açıkça kabul edilemez bir durumdur." ifadelerini kullandı.

CCJE üyeleri, iki hakimin hukuki durumunu yakından takip edeceğini belirtirken, "Hukuka güvenin tekrar tesis edilmesi, her hükümetin ve yargı yönetiminin en büyük önceliği olmalıdır. Avrupa Hakimleri Danışma Konseyi, bu konuda Türkiye'ye her türlü desteği vermeye hazırdır." dedi.