Avustralyalı eski Başbakan Barrie Unsworth Türkiye’deki gelişmeleri ve özellikle medyaya yapılan baskınları endişe ve dikkatle takip ettiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı belediye başkanlığı döneminden itibaren takip ettiğini ifade eden eski Başbakan, kendisinin ciddi bir değişim yaşadığını ve şimdi ise 'despot' olduğunu iddia etti.

Daha önce Avustralya’nın Yeni Güney Galler Eyaleti’nde Etnik Toplum İşleri Bakanı ve Başbakanlık görevlerinde bulunan tecrübeli siyasetçi, Türkiye’de 1 Kasım'da yapılacak genel seçimlerin hemen öncesinde, İpek Medya Grubu'na yapılan polis baskınını 'çok vahim bir gelişme' olarak değerlendirdi.

Erdoğan’ı belediye başkanlığı döneminden bu yana takip ettiğini ve şahsen görüştüğünü ifade eden Unsworth, başarılı bir politikacı olan Erdoğan’ın despotluğa varan ciddi bir değişim geçirdiğine inandığını açıklayarak, "Benim gözlemlerime göre aradan geçen yıllar içinde Erdoğan belirgin bir değişim yaşadı. İlk zamanlar demokrat bir görünüme sahipti. İstanbul’un belediye başkanıydı. Bir politikacı olarak başarılıydı. Türkiye’ye yeni bir düzen getirdi. Herkes bunları büyük bir memnuniyetle karşıladı. Ancak, önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı olarak uzun bir zamandan bu yana iktidarda bulunuyor. Şimdi de her şeyi kendi kontrolü altına almanın peşinde. Bu durumun tek bir tarifi vardır ki, bu da onun bir 'despot' olduğudur. Peki despotlar iktidarda nasıl kalırlar? Muhaliflerini sustururlar. Türkiye’de de şu anda olan budur." dedi.

TÜRKİYE’DEKİ GELİŞMELERİ DİKKAT VE ENDİŞEYLE TAKİP EDİYORUZ

Gelecek seçimlerde dünyanın dikkatinin Türkiye üzerinde olacağını söyleyen Unsworth, endişelerini şu sözlerle dile getirdi: "Türkiye’de medyanın baskı altına alınmaya çalışıldığı ve bu baskının 1 Kasım’da yapılacak olan seçimleri kazanabilmek için kullanılacağı yönünde endişemiz var. Bu yüzden dünyanın gözü Türkiye’de yapılacak olan bu seçimlerin üzerinde olacak. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Çünkü ,bu bölgede Türkiye büyük bir önem taşıyor. Eğer özgür bir medya olmazsa, insanlar Türkiye’de neler olup bittiği hakkında nasıl bilgi sahibi olabilirler ki? Sadece hükümet yanlısı medyaya enformasyon verme hakkı tanınması adil olabilir mi? Bu çok endişe verici bir durum."

"Ben Türkiye’yi iki defa ziyaret ettim. Benim ailemin bütün üyeleri Türkiye’ye gittiler. Kendimizi Türkiye’nin harika bir ülke olduğunu düşünen insanlar olarak değerlendiriyoruz. Çok sayıda Türk göçmenin yaşadığı bir ülke olan Avustralya’da Türkiye’yi dost olmamız gereken bir ülke olarak görüyoruz. " diye konuşan eski Başbakan Unsworth, ülkenin içinde bulunduğu durumun sadece Türk halkı için değil; aynı zamanda Türkiye'nin dostları için de endişe verici şekilde olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin bölgesinde son derece önemli bir ülke olduğunun altını çizen Unsworth, bir Türkiye dostu olarak, Erdoğan ile görüştüğünü ve Avustralya’da yaşayan Türk göçmenlerin Türkiye konusundaki endişelerini paylaştığını ifade ederek, " 10 yıl önce başbakan olarak Avustralya’ya geldiğinde Erdoğan ile de görüştüm. Bu yüzden Türkiye’ye karşı bir yakınlık duyuyorum. Ancak son zamanlarda Türkiye’de yaşanan olaylar beni çok üzüyor. Medyaya yapılan baskınlar, hükümet muhalifi seslerin kesilmesi girişimleri var. 1 Kasım tarihinde özgür ve adil bir seçim yerine, hükümetin muhalefeti baskı altına alma ve kendisine karşı olan bütün yorumları susturma girişimleri var. Bu Türkiye kökenli pek çok iyi insanın göçmen olarak yaşadığı Avustralya’daki sivil toplum için çok üzücü bir durum. Bu insanların duygularını paylaşıyorum." dedi.

TÜRKİYE IŞİD’E DESTEK Mİ VERİYOR?

İpek Medya Grubu'na yapılan polis baskınının, Bugün Gazetesi’nde Türkiye’den IŞİD'e silah ve askeri malzeme gönderildiğine dair belge ve görüntüler içeren haberin hemen ardından gerçekleşmesini yorumlayan Unsworth, “IŞİD ile ilgili durum şu anda bütün dünya için bir sorun teşkil ediyor. Açıkçası Türkiye ve Suriye birbirleriyle sınırları olan ülkeler. Suriye ve Irak’ın önemli bir bölümü de IŞİD tarafından kontrol altına alındı. Şu anda IŞİD ile halihazırdaki hükümet arasındaki ilişkiler konusunda ve Irak ve Suriye’deki gelişmelerle ilgili endişeler var. Anladığım kadarıyla, mantığın gerektirdiği bir şekilde Türkiye Koalisyon güçlerine önemli desteklerde bulunuyor. Ancak sahada neler olduğunu anlamak istiyoruz."

GAZETECİLER 'SIRA NE ZAMAN BANA GELECEK?' ENDİŞESİ YAŞAMAMALI

Barrie Unsworth, 70’li yılların sonlarından bu yana Avustralya siyasetini en yakından takip eden tecrübeli bir politikacı. Avustralya’da oldukça heyecanlı ve tansiyonu yüksek seçim ve siyasi tartışmaların söz konusu olduğunu belirten eski başbakan, buna rağmen gazetecileri hapse atmanın hiç bir zaman bir seçenek olarak görülmediğini altını çizdi. Unsworth, “Bir gazetecinin hapse atılması bize çok yabancı bir uygulama. Şu anda, daha önce Avustralyalı gazeteci Gresta’nın hapse atılmış oluğu Mısır’da, gazetecilerin yaşadığı sıkıntılarla yakından ilgileniyoruz. Greste için büyük endişeler yaşadık. Türkiye’de de hapse atılan Türk gazeteciler için aynı endişeler söz konusu. Bizim Mısır’daki Avustralyalı gazeteci için duyduğumuz endişe, Türkiye’de hapiste olan, susturulan gazeteciler için de geçerlidir. Gazeteciler, 'Sıra ne zaman bana da gelecek endişesi içinde olmamalılar.' Bu çok kötü bir durum." ifadelerini kullandı.

AVUSTRALYA'DA EN SON 50 YIL ÖNCE BİR GAZETECİ HAPSE ATILMIŞTI

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın halen hapiste tutulmasına da atıfta bulunan Unsworth, "Avustralya’da en son 50 - 60 yıl önce bir gazeteci hapse atılmıştı. Bu da ilk ve son defa gerçekleşmiş bir hadiseydi. Bizim Avustralya’da gazetecileri hapse atmak gibi bir uygulamamız yok." dedi.