Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki Yunus Emre Enstitüsü’nde 1 ay boyunca açık kalacak olan, "Kanuni Sultan Süleyman-Macaristan’da Kalan Yürek" isimli minyatür ve fotoğraf sergisinin açılışını yaptı.
Sergi açılışına Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı, TİKA Başkanı Serdar Çam, Yunus Emre Enstitüsü Başkan Vekili Prof. Dr. Şeref Ateş, Kocaeli Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, DEİK Türkiye-Macaristan İş Konseyi Başkanı Adnan Polat, YTB Orta Avrupa Temsilcisi Suat Karakuş, MÜSİAD Macaristan Temsilcisi Fadıl Başar, Türk parlamenterler ve Macar misafirler katıldı.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak yaptığı konuşmada, Kanuni Sultan Süleyman’ın vefatının 450. yıldönümü nedeniyle açtıkları sergiyle Kanuni Sultan Süleyman’ı vefat ettiği ülke olan Macaristan’da anacaklarını söyledi. Kaynak konuşmasında Macar misafirlere 15 Temmuz darbe girişimi hakkında da bilgi vererek, Macaristan’da FETÖ terör örgütünün faaliyet göstermemesi için Macar makamlarından yardım istediklerini, bu ülkede yaşayan Türk vatandaşlarının da bu süreci takip ederek Türkiye Büyükelçiliği’yle koordineli bir şekilde çalışması gerektiğine değindi.
Sergiyi gezdikten sonra Macaristan’da yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Türk vatandaşlarının sorunlarını ve isteklerini dinledi. Daha sonra hep birlikte aile fotoğrafı çektirildi.
Sergi sonunda İHA muhabirine konuşan Kaynak, sergi açılışında Macar davetlilere 15 Temmuz’un ne kadar hain ve vahşi bir darbe girişiminin olduğunu, milletin parasıyla alınmış silahların, milletin evlatları tarafından yine millete karşı doğrultulduğunu, uçaklarla bombalar atıldığını, F16’larla, tanklarla, helikopterlerle ateş edildiğini seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın canına kastedildiğini, başbakanın aracının tarandığını, parlamentonun bombalandığını, bütün milletin geleceğine yönelik girişimin olduğunu anlattığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Kaynak, bu hususta ilk ciddi demokratik tepkinin Macaristan’dan geldiğini, bu nedenle Macar hükümetine ve halkına teşekkür ettiklerini belirterek, ‘‘Bizim için Türkiye’nin bu darbe girişimini bertaraf etmesi ve sonraki tedbirleri bizim için önemli ama, dünyanın 160-170 ülkesinde bu ağ okulları vasıtasıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla maalesef var. Bizim dost ve kardeş ülkeleri, ortak tarihsel mirasa sahip olduğumuz ülkeleri bu hususta uyarma görevimiz var. Yunus Emre Vakfı’mız Budapeşte’nin en prestijli caddesinde çok tarihi bir mekanda yer alıyor. Burada biz Kanuni’nin 450. Ölüm yıl dönümüyle bir Kanuni sergisi açtık. Sergi açılışında yapılan slayt film gösteriminde Şehzadebaşı Camii’ni görünce aklıma o da geldi. Düşünün ki Şehzadebaşı Cami ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasındaki caddede 18 sivil vatandaş katledildi. Ve Şehzadebaşı ateş altına alındı. Bütün dünyaya bu vahşi terörü göstermemiz lazım. İkincisi de bütün dünyaya bunun sivil İslami dini bir hareket olmadığını, sapık bir dini anlayışını, sapkın bir din anlayışını, sapık bir örgüt başı tarafından adeta robotlaştırılmış mensuplarınca işlendiğini anlatmamız lazım’’ diye konuştu.