Berlin’de Federal Parlamento’da düzenlenen bir panelde göçmenlerle Almanların birlik-beraberlik duygusunu geliştirebilmeleri için ortak hedeflere sahip olmaları gerektiği saptandı. Ortak hedefler “Biz” duygusunu geliştiriyor. Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU Meclis Grubu Uyum Politikaları Sözcüsü Cemile Yusuf Almanya çapında örgütlü göçmen kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla “Biz kimiz? Alman olmanın tanımı nedir? Göçmenlerle ortak bir Alman kimliğine doğru” başlıklı bir panel düzenledi.

Federal Parlamento’da düzenlenen panelde göçmenlerle Almanların birlik-beraberlik duygusunu geliştirebilmeleri için ortak hedeflere sahip olmaları gerektiği saptandı. Cemile Yusuf'un yönettiği panelin selamlama konuşmasını Hıristiyan Demokrat Parti’nin (CDU) Genel Sekreteri Peter Tauber yaptı. Tauber, bir milleti tanımlayan unsurların tarihsel süreç içinde değiştiğine işaret ederek yeni Alman kimliği tanımını yapabilmek için bazı sorulara cevap vermek gerektiğini söyledi.

Sorulacak sorulara örnek verirken Almanların kendilerine “Göçmenlere nasıl davranıyoruz?”, göçmenlerin de “Biz kendimizi bu ülkeye ne kadar ait hissediyoruz?” sorusunu sormaları gerektiğini belirten Genel Sekreter Tauber, insanların ortak hedefler etrafında birleştiğine dikkat çekerek, ortak hedeflerin “biz” duygusunu yarattığını söyledi ve buna örnek olarak Alman Ordusu’nu gösterdi.

KAFA KARIŞIKLIĞI GİDERİLMELİ

Alman Ordusu’nda görev yapan göçmen kökenli askerlerin kurduğu “Deutscher.Soldat.e.V” adlı derneğin başkanı Dominik Wullers, CDU Genel Sekreteri Peter Tauber’in görüşüne katıldığını söyledi. Almanya’da doğup büyüyen, Afgan bir ailenin oğlu olan ve çocukluğunda dışlanmalar yaşayan Wullers “Bende ‘Evet, ben Alman’ım’ bilinci askerlik sürecinde gelişti. Ortak bir amaç için çaba gösterirken ben göçmenim diye düşünmüyorsunuz.” dedi.

Orduda görevli askerlerin yüzde 12’sini göçmen kökenlilerin oluşturduğunu ifade eden Alman Askerler Derneği Başkanı Wullers Almanya’da kimin Alman olduğu konusunda kafaların karışık olduğunu vurguladı ve askeri üniforması üzerindeyken dahi bazı Almanların kendisine “Siz hangi ülkeden geliyorsunuz?” şeklinde sorular sorduğunu anlattı. Soruların kötü niyetle sorulmadığına inandığını söyleyen Wullers başkanı olduğu derneğin kafalardaki karışıklığın giderilmesi için çaba gösterdiğini ifade etti.

Panele Müslüman Gençler Derneği Juma adına katılan LeilaYounes El-Amaire de zihinlerdeki çekmecelerden yakındı. Müslümanlara homojen bir yapıymış gibi yaklaşıldığından şikayet eden El-Amaire “Biz dernek olarak kurulduğumuzda hareket noktamız ‘biz bu ülkeye aitiz, biz Almanız’ noktasıydı. Başka bir şey olduğumuzu düşünmedik. Bu tür yaklaşımlar bizi yoruyor” dedi. El-Amaire “Uyum” (İntegration) kelimesini gerçeği yansıtmadığı için beğenmediğini de sözlerine ekledi.

DİL ÖNEMLİ

Yeni Alman Gazeteciler (Neue Deutsche Medienmacher) adlı kuruluşta “Yeni Alman Organizasyonlar” bölümünden sorumlu olan Breschkai Ferhad ortak yaşamda dil kullanımının önemine dikkat çekti ve göç tartışmalarında kullanılan kavramların çoğunun realiteyi yansıtmadığını belirterek göç tartışmalarına katılanları dil kullanımında hassas davranmaya çağırdı. “Biz kimiz? Alman olmanın tanımı nedir?

Göçmenlerle ortak bir Alman benliğine doğru”başlıklı panele Federal İçişleri Bakanlığı’dan Müsteşar GünterKrings, CDU’lu siyasetçi Martin Patzelt ile Zahnraeder Netzwerk Derneği’nden İbrahim Kahraman da katıldı. Müsteşar Krings Alman vatandaşı olan herkesin Alman olduğunu söylerken, CDU’lu siyasetçi Patzelthiç kimsenin tek kimliğe sahip olmadığını vurguladı ve eski DDR’de tek kimlikli toplum yaratma çabalarının sonuç vermediğini hatırlatarak kimlik tanımlamasının ilk etapta kişinin kendisini tanımlama biçimiyle alakala olduğuna değindi. ZahnraederNetzwerk Derneği’nden İbrahim Kahraman da toplumun ilerlemesi için çalışma yaptıklarına değinerek paneli izleyen yaklaşık 200 katılımcıya “Hepimiz aynı gemideyiz.” diye seslendi.