Berlin’in Spandau ilçesi iki Belediye Meclisi üyesinin 15 Aralık 2014 tarihinde “göçmenlere yönelik daha fazla kabul kültürü olduğu ve hukuk devleti prensiplerine riayet ile zamanın ruhuna uygun iç politikalar yapıldığı ” gerekçesiyle Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nden (CDU) istifa ederek Sosyal Demokrat Parti (SPD) Grubuna geçişleri tartışmalara yol açmıştı. Ancak bu kişilerle ilgili ortaya çıkan yeni bilgiler istifa olayının farklı bir boyutunu gün yüzüne çıkardı.

Andreas Hehn und Jochen Anders isimli siyasetçilerin SPD’ye geçmeden önce İslam ve göçmen karşıtı çıkışlarıyla tanınan popülist “Almanya için Alternatif” (AfD) isimli parti ile görüşmelerde bulunarak bazı pazarlıklar yaptığı ortaya çıktı. Skandalın SPD genel merkezinde de tartışmalara yol açtığı öğrenildi. İki ismin Sosyal demokratlara geçişleri konusunu irdeleyen BZ gazetesi yine Spandau ilçesinden Berlin Eyalet Parlamentosuna seçilen Arap kökenli SPD Berlin Eyalet Meclis Grup Başkanı Raed Saleh’in polis kökenli bu kişilere eyalette yeni görevler vaat ettiğini iddia etmişti.

Büyük tartışmalara yol açan iddiaların üzeri kapatılırken yeni ortaya çıkan detaylar yine eleştirileri de beraberinde getirdi. Buna göre, SPD’ye “göçmenlerle ilgili zamanın ruhuna uygun iç politikalar yapıyor ve hukuk devleti prensiplerine riayet ediyor” şeklinde övgülerde bulunan belediye meclisi üyelerinin yabancı ve göçmen karşıtı AfD ile gizlice pazarlık masasına oturduğu kaydedildi. Aynı gazetede yer alan habere göre “AfD Başkanı Klaus Schulze ve yönetimiyle Ekim 2014’den itibaren birçok kez görüşüldü.”

Schulze tarafından yapılan açıklamaya göre ilçe belediye meclisinde AfD grubu kurmaya çalışıldı, ancak SPD’ye geçen iki kişi grup kurmak için gerekli olan üç sayısına ulaşamadı. Belediye Meclisi’nde yer alan farklı kişilerin ikna edilmesi sonuç vermeyince aynı kişilerin SPD’ye geçtikleri belirtildi. Skandala adı karışan yeni sosyal demokratların konuyla ilgili açıklama yapmamaları dikkat çekti.