Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Merkez bankası kendi kararını kendisi verir, faiz oranı da buna dahil’’ dedi.

New York'ta temaslarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi'nin (CFR) yıllık kurumsal konferansına şeref konuğu olarak katıldı. Kriz dönemlerinde çok sıkı tartışmaların yaşandığını belirten Davutoğlu, ‘‘Demokratik toplumlarda krizin nasıl aşılacağına dair tartışmalar yaşanır, bu da doğaldır. Günün sonunda Merkez Bankası’nın görevini yerine getirmesi önemlidir. Bizlerin burada anlaması gereken husus; evet Merkez Bankası bağımsızdır ve kararlarını da bağımsız alır. Merkez Bankası’nın performansı da ülke ekonomisinin performansının bir parçasıdır. Merkez Bankası’nın işlevi fanus içinde izole edilmiş değildir. Merkez Bankası elindeki ekonomik işlevselleri hükümetin ekonomi politikaları ile uyumlu şekilde kullanması önemlidir’’ dedi.

"İÇ GÜVENLİK PAKETİ AB KRİTERLERİNE UYGUN"

Programın moderatörü CFR Başkanı Richard N. Haass'ın "Neden toplumun geniş kesimleri ve Meclis’teki muhalif partiler iç güvenlik paketini protesto ediyor?" şeklindeki sorusuna Davutoğlu, "Hükümetin çıkarmak istediği paket Avrupa Birliği kriterlerine uygun. Paket yalnızca güvenlikle ilgili değil, özgürlükleri de koruyor. 6 - 7 Ekim olaylarında gösterilerin bastırılmasında hükümet olarak AB kriterlerini esas aldık. Pakette, AB kriterlerine aykırı bir madde yok. Fransa’da polis soruşturma için 24, savcılık ise 48 saat süre ile gözaltında tutuyor. İngiltere'de ise polis 36 saat gözaltında tutuyor. Türkiye’de polisin hiçbir hakkı yok. Bu yeni kanun ile polise biz aynı Fransa’da tanınan hakları vermiş olacağız’’ diye konuştu.

Richard N. Haass'ın, Davutoğlu'nun Dışişleri bakanlığı döneminde ortaya koyduğu 'komşularla sıfır sorun’ politikasını hatırlatması üzerine Başbakan, Türkiye’nin İran, Bulgaristan ve Yunanistan ile doğrudan bir sorunu olmadığını, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Irak, Gürcistan ile ise son derece iyi ilişkileri olduğunu kaydetti.

Moderatör Haass, Davutoğlu’na, ‘‘Rusya ile ilişkilerinizde sorun yoksa bu bir sorun. Türkiye’nin Rusya’dan tam bağımsız hareket ettiğini savunuyorsunuz ama bizim buradan gördüğümüz doğalgaz ihtiyacınızın yüzde 60’ını Rusya’dan karşılıyorsunuz. Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’da sebep olduğu sorundan dolayı izole edilmesini istemiyor’’ dedi. Davutoğlu ise şöyle konuştu; ‘‘Size sorayım neden Türkiye, Suriye rejimini destekleyen Rusya’nın izole edilmesini istemedi? Amerika ile diğer ülkeler 300 bin insanı öldüren Esed’i destekleyen Rusya’yı neden izole etmedi? Yoksa Suriye’de ölen 300 bin insanın Müslüman olmasından mı yoksa Ukrayna’da ölenlerin Hırıstiyan olmasından mıdır? Neden öyle olmuştur? Bizlerin tutarlı olması gerek’’ diye konuştu.

Türkiye’nin dış politikasının prensiplere dayalı olduğunu, Kahire’de, Şam’da demokratik çabaları desteklediklerini belirten Davutoğlu, ‘‘Batı ülkelerinin başkentinde demokrasi nutuğu vermek kolaydır. Zor olan ise Mısır’da asker darbe yaptığı zaman doğruyu dile getirebilmektir. Ve bunu da Türkiye’nin ulusal çıkarları zarara görebileceğini göze alarak yapabilmek’’ şeklinde konuştu.

‘‘BİZ SINAVI GEÇTİK, SIRA AB'DE’’

Türkiye’nin AB’ye üye olup olamayacağı yolundaki soruya Davutoğlu, "Bu iki taraflı bir konu. Türkiye, adaylık müzakerelerine başladığında fakirdi ve kriterlere uygun ülke değildi. AB’ye girebilmek artık bizim için bir sınav olmaktan çıkmıştır. Biz bu sınavı ekonomik kriterler ve diğer tüm demokratik kriterleri yerine getirerek geçtik. Şimdi AB’nin nasıl bir Avrupa istediğine karar vermesinde sıra. Her nasıl bir karar verecek ise AB, biz buna hazırız’’ dedi.

Bir katılımcının, "İç Güvenlik Paketi uluslararası standartlardan uzak, yalnızca polisin değil diğer devlet yetkililerin de insanları daha uzun süre ile gözaltında bulundurma yetkisi veriliyor. Hükümetin yargı bağımsızlığa müdahil. Yargıyı neden kontrol ediyor?" şeklindeki sorusuna Davutoğlu, valilerin ancak 24 saat süre ile gözaltında insanları tutabileceği şeklinde cevap verdi. ABD’deki polise verilen haklar ile Türkiye’deki polisin haklarını karşılaştıran Davutoğlu, bir aracın dahi aranması için Türkiye’de mahkeme kararı gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, ‘‘Polis, Türkiye’de mahkemeden arama kararı istediğinde hakim bu kararı verebilmesi için delil istiyor. Batı’da, ABD’de ve dünyanın her yerinde polisin bir arabayı kontrol etme, arama hakkı var. Ama bizim ülkemizde yok’’ şeklinde konuştu.