Ukrayna’da 15 Şubat’ta uygulama konan ateşkese rağmen çatışmalar sona ermedi. Ayrılıkçı gruplar stratejik noktada bulunan Debaltsevo’da konrolü ele geçirdiklerini açıklarken, Kiev yönetimi, Moskova, Lugansk ve Donetsk’in ateşkesi ihlal ettiğini açıkladı.

Ukrayna Cumhurbaşkanlığı idari sorumlusu Valeri Çaliy, “12 Şubat’ta Minsk’te sağlanan anlaşmaya tüm tarafların uymasının beklenmesine karşın, ne Rusya ne de sözde Lugansk ve Donetsk Cumhuriyeti yetkilileri anlaşmaya uymadı. Debalsevo’nun kuşatma altında tutulması Minsk anlaşmasının ihlali anlamına geliyor…” dedi.

Ağır silahların çekilmeye başlayacağı bir sırada Rusya’nın desteğindeki milis güçlerin Debalsevo’yı kuşatma altına aldığını iddia eden Çaliy, “Bu durum anlaşmanın tamamı ile uygulanma şansını ortadan kaldırmaktadır.” uyarısında bulundu.

Yaşanan gelişmeler üzerine Minsk anlaşmasında yer alan Almanya, Fransa, Rusya ile Avrupa Birliği, AGİT ve NATO ülkelerine başvuru yaptıklarını belirten Çaliy, tansiyonun yükselmesinin sadece Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini tehdit etmeyeceğini, Avrupa’nın güvenliğinin de tehdit altında olduğunu iddia etti.

Donetsk Savunma Bakanı Vladimir Kononov, Debalsevo’nun milis güçlerin kontrolü altında olduğunu söyledi. Donetsk ve Lugansk’tan iki ayrı milis gücü grubunun Debaltsevo için çarpıştığını kaydeden Kononov, “Son bilgilere göre, Debaştsevo’nun büyük bir bölümü kontrol altında. Sadece Batı kısmında küçük bir alan Ukrayna ordusu tarafından kontrol ediliyor.

Donetsk lideri Aleksandr Zaharçenko da bölgede en az 5 bin Ukrayna askerinin kuşatıldığını açıkladı. Diğer taraftan yoğun çatışmaların yaşandığı Debaltsevo’ya AGİT gözlemci heyetinin ulaşamadığı da kaydedildi.

Barış anlaşmasının ihlal edildiği yönündeki iddiaları reddeden Donetsk askeri sözcüsü Eduard Basurin, “Biz Minsk belgesinde yazılan tüm şartlara uyuyoruz. Debaltsevo’da yaşananlar açısından ise, orası bizim topraklarımız. Ukrayna’yı ilgilendirmemeli. Ağır silahların mevcut sınır gerisine çekilmesi gerekiyor. Debaltsevo’dan tek başına konuşamayız. Orası bizim topraklarımız arasında yer alıyor.” eleştirisi getirdi.