120 ülkeden 36 bini aşkın medya kuruluşunun üyesi olduğu Dünya Gazeteler ve Haber Yayımcıları Birliği’nin (WAN-IFRA) Washington’daki kongresine, Türkiye’deki basın ihlallerine dikkat çekmek amacıyla başlatılan imza kampanyası damgasını vurdu.

Cihan Haber AJansı'na konuşan katılımcılar, Türkiye'deki gelişmelerden dolayı şoke olduklarını, özgür basına tam destek verdiklerini kaydettiler.

‘Türk hükümetinin eylemlerinin şiddetle kınanması, gazeteciler hakkındaki davaların derhal düşürülmesi ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması’ çağrısının yapıldığı mektuba, kongreye katılan gazeteciler geniş destek verdi. 'Türkiye’de gazetecileri serbest bırakın! Derhal!' başlığını taşıyan çağrı mektubunda, Hükümetin giderek artan otoriter uygulamaları yüzünden Türkiye'de basın özgürlüğünün ciddi tahribat gördüğüne dikkat çekildi. Gazetecilerin ve bağımsız medya kuruluşlarının, hükümetin ciddi tehdidi altında olduğu vurgulandı.

Küresel kongre esnasında imzaya açılan mektuba destek daha sonra dünya geneline yayıldı. Yüzlerce önde gelen gazeteci ve medya kuruluşu Türkiye'nin 'özgür basın' mücadelesine tam destek verdi.

VAN DER LAAN: YAŞANANLARI DUYUNCA ŞOKE OLDUM

Mektuba imza atan Hollanda’nın saygın gazetesi De Verdieping Trouw’un Genel Yayın Yönetmeni Cees Van Der Laan, WAN-IFRA Başkanı Tomas Brunegård’ın “Türkiye gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi.” ifadesini duyduktan sonra şoke olduğunu söyledi.

Türk halkının ülkeleriyle övündüğünü bildiğini kaydeden Van Der Laan, “Dışarıdan birisinin 'Türkiye gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi.' demesi onlar için de bir şok olacaktır. Belki de utanç duyacaklar.” dedi. Genel Yayın Yönetmeni olduğu Trouw Gazetesi’nin ülkeleri için doğru olduğunu düşündükleri şeyleri yazan gazete ve medya kuruluşlarını destekleyeceğini kaydetti.

GUY: GAZETECİLERİN HAPSE ATILMASI ORANTISIZ BİR CEZA

UNESCO İfade Özgürlüğü ve Medya Gelişim Direktörü Berger Guy, gazetecilerin hapse atılmasının orantısız bir ceza olduğunu kaydetti.

Görevini kötüye kullanan gazetecilerden düzeltme talep etme ya da para cezaları yoluyla hak aranabileceğini kaydeden Guy, “Birşeyleri dile getirmenin karşılığı hapis cezası olmamalı. Hapis, ciddi şiddet suçları sebebiyle olması gereken çok sert bir ceza.” şeklinde konuştu. Toplum içinde farklı görüşlerin olmasının önemine vurgu yapan Guy, “Tek bir doğru yoktur. İnsanlar arasında çok farklı anlayışlar var. Hesap verilebilirlik ve şeffaflığa ihtiyaç var. Eğer medyaya sıkıştırılırsa buna sahip olamazsınız.” dedi.

RUBINSTEIN: TÜRKİYE OTORİTER BİR YOLDA

Textalk'un Kurucusu ve Sahibi Henryk Rubinstein, Türkiye’nin giderek daha otoriter bir yola girdiğini ve bunun hoş bir durum olmadığını söyledi. Bir zamanlar Türkiye’nin mevcut halinden daha laik olduğunu kaydeden Rubinstein, “Ülkelerin laik ve özgür bir basına sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Erdoğan’ın ülkeyi yanlış yolda ilerlettiğini düşünüyorum. Ülkenin gelişmesi adına liberal görüşleri benimsemek yerine otoriter yolda ilerliyor. Bu hoş değil.” dedi.

ARJANTİN’İN EN BÜYÜK GAZETESİ: YANINIZDAYIZ

Arjantin’in en çok okunan gazetesi Clarin’in Genel Yayın Yönetmeni Ricardo Roa, Türkiye’de basının karşı karşıya olduğu baskılardan dolayı kaygı duyduklarını dile getirdi. Roa, gazetesinin ve kendisinin Türk basınının yanında olduğunu vurguladı.

Brezilya’da yayın yapan internet gazetesi A Redação’nun Direktörü João Carlos, Türkiye’de yaşananlar dolayısıyla üzgün olduğumu dile getirdi. Hükümetin basın özgürlüğünün öneminin farkına varacağını umduğunu kaydeden Carlos, “Gazetecileri hapse atmanın hükümete bir yardımı dokunmaz. Bu kesinlikle zorbalık. Böylesi ihlaller ile yüz yüze olan Türk insanı ve Türk basını ile birlikte olduğumu ifade etmek istiyorum.” dedi.

NİJERYA’NIN EN BÜYÜK GAZETESİ: KALBİMİZ SİZİNLE

Nijerya’nın en çok okunan gazetesi The Punch’ın Genel Yayın Yönetmeni Ademola Osinubi, Türkiye’de yaşananların halkın yararına olmadığını dile getirdi.

Gazeteciliğin kolay bir meslek olmadığını belirten Osinubi, “Türkiye’deki meslektaşlarımıza sempati duyuyoruz ve kalbimiz onlarla birlikte.” dedi. Özgürlüğe ulaşmanın uzun ve zor bir yol olduğunu kaydeden Osinubi, “Bugünün baskıcı, zorba ve diktatör yönetimleri sona erecek. Özgür basın yoluyla özgürlük elde edilecek.” dedi.

UGANDA’NIN EN BÜYÜK GAZETESİ: HÜKÜMET ÇOK SERT

Uganda’nın en çok okunan gazetesi The New Vision’ın şef editörlerinden Kulubya Geoffrey, dünyadaki bazı ülkelerin basına yönelik sert bir tutumda olmasının üzüntü verici olduğunu söyledi.

Uganda’nın mümkün olduğunca çok sesliliği yer vermeye çalışan ölçülü bir basını olduğunu kaydeden Geoffrey, “Türk hükümetinin, muhalif şeyler yapmaları sebebiyle gazetecilere çok acımasız davranmasını eleştiriyoruz. Hükümet ile savaşmıyorlar. Silahlı değiller. Bomba atmıyorlar. Hükümetin gazetecileri tutuklayacak kadar acımasız olması için herhangi bir sebep göremiyoruz.” dedi.

ÖZGÜR BASIN OLMADAN ÖZGÜR TOPLUM OLMAZ

Endonezya’nın saygın gazetelerinden Bisnis Indonesia’nın Geliştirme Müdürü Ahmad Djamhar, Türkiye’de basına yönelik baskıların çok olumsuz olduğunu düşündüğünü ve hükümetin basının şu andan daha özgür olması adına net adımlar atacağını umut ettiğini söyledi.

Özgür basın olmadan özgür toplumdan söz edilemeyeceğini kaydeden Djamhar, “Türkiye’deki meslektaşlarımın yanında olduğumu ifade etmek istiyorum.” dedi.