Almanya'nın Gelsenkirchen şehrinde gençlik dairesi skandalının etkileri devam ediyor. Gençlik dairesi yetkili müdürlerinin yurtta kalan çocukları kendi kurdukları Macaristan'daki yurtlara göndererek devletten para kazanmalarına savcılık el koydu. Görevden el çektirilen iki müdürün iddiaları reddetmelerine rağmen belediyenin görevlendirdiği bağımsız şirket araştırmalarına hemen başladı. Olayın halkta da büyük yankı uyandırması üzerine Gelsenkirchen Büyükşehir Belediye Başkanı Frank Baranowski'nin çağrısı üzerine bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Bilgilendirme toplantısı belediyenin tüm birimlerinde gerçekleştirildi. Böylece bundan sonraki yapılacaklar konusunda siyasiler göreve çağırılmış oldu. Bu arada yurt işletmecilerinin denetilmesinin sistem gereği iyi çalışmadığı ortaya çıktı. İhaleyi aldıktan sonra şikayet olmadığı müddetçe herhangi bir denetimin söz konusu olmadığı ifade edildi. Gençlik dairelerinden yurt ihalesi alabilecek şirketlere yetki veren LWL Eyalet Gençlik Dairesi Başkanı Markus Fischer durumu şu örnekle anlatıyor: "Eğer durumu trafik ile örneklendirecek olursak biz TÜV (ürün ve hizmetlere sertifika veren kurum) gibiyiz ama polis değiliz."

Skandalın en önemli noktasının da çocukların niçin yurt dışında bir yurtta barındırılmaları oluşturuyor. Çocukları Koruma Derneği (Kinderschutzbund) Başkanı Heinz Hilgers bunu çok ters görmemekle birlikte denetim konusundaki büyük açık olduğuna dikkat çekiyor. Bu yurtlar için devletten yüksek meblağlar alan müdürlerin çocukları yurdun kapasitesinin çok üstünde sayı ile doldurmaları ise suistimalin işareti olarak değerlendiriliyor. Buna ek olarak çocuklara verilmesi gereken pedagojik ve psikolojik eğitimlerin ise yok denecek seviyede olması savcıların elindeki şimdilik en büyük delil olarak görülüyor.