Çin'de resmi temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin'in resmi haber kanalı İngilizce yayın yapan CCTV News'e konuştu. Erdoğan, "DEAŞ gibi terör örgütleri hepsi bize göre İslam dışıdır. Bizde bir söz var. 'Bal bal demekle ağız tatlanmaz'. (Erdoğan bu sırada tercümana dönerek 'Bunu çok iyi tercüme et' dedi.) Yani biz İslam'ız, Müslüman'ız demekle Müslüman olunmuyor. Ve yaptıkları terördür, İslam'la bu işin ilgisi yoktur." dedi.

Erdoğan, Çin'in resmi televizyon kanalı CCTV'de Yang Rui'nin temaslarına ilişkin soruları cevapladı.

Şangay İşbirliği Örgütü ile ilgili bir soru üzerine "Bu soru benim için çok çok önemli" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Şangay İşbirliği ile ilgili olarak sayın Putin ile bunları çok konuştuk. Özellikle Şi Jinping ile de bunları konuşmamız gerekiyor. Son olarak buraya Hindistan ve Pakistan'ın da katılımı ile birlikte çok daha farklı bir süreç başladı. Türkiye'nin de buraya katılımının önün açılmasını çok çok önemsiyoruz. Ben bunu sayın Putin'e de ifade ettim. Bugün sayın başkanla da görüşeceğiz. Şu anda zaten diyalog ortağı olarak buradayız. Ama diyalog ortaklığında bunu artık biz tam ortaklığa dönüştürelim istiyoruz. Tam ortaklığa dönüştüğünde bu aynı zamanda şunu da beraberinde getirecektir. Yani 1,5 milyarlık İslam dünyası ile Şangay İşbirliği içerisinde çok daha farklı bir işbirliği süreci de başlamış olacaktır. Bunu başlatmak inanıyorum ki buradaki dücü çok daha artıracak, Avrupa, Asya ötesinde bir de İslam dünyası ile bütünleşmenin de bu başlangıcı olacaktır."

"ŞANGAY İŞBİRLİĞİ'Nİ ÖNEMSİYORUZ"
Rusya'ya yönelik yaptırımların sorulması üzerine de Erdoğan, şunları söyledi: "Bizim Rusya'yla da bizim stratejik işbirliği anlaşmamız var. Biz doğalgaz ihtiyacımızın büyük bir kısmını Rusya'da temin ediyoruz. Bu yönde de bir stratejik işbirliğimiz var. Ve biz bu yaptırımlar içerisinde yer almadık ve Rusya ile olan ilişkimizi aynı kararlılıkla devam ettirdik. Biliyorsunuz siyaset ülkelerle işbirliği sürecinizi kesinlikle A'dan Z'ye atma, işbirliğini kesme sanatı değildir. Görüş ayrılıkları olabilir. Ama belli konularda yine işbirliğini devam ettireceğiz. Basit bir örnek olarak İran'a her türlü yaptırımın uygulandığı bir dönemde nükleer noktasındaki anlaşmanın sağlanmış olması manidardır. Onun için Şangay İşbirliği'ni biz Türkiye olarak bu bakımdan da biz çok önemsiyoruz."

Laiklikle ilgili bir soru üzerine de Erdoğan, şu cevabı verdi: "Dünyada laikliğin tekleşmiş bir tanımı yoktur. Anglosakson laiklik başkadır. Kara Avrupası'ndaki laiklik tanımı farklıdır. Hatta sizlerin ifade ettiği Türkiye'deki o laiklik anlayışı farklıdır. Bizim getirdiğimiz laiklik anlayışı daha farklıdır. Peki, biz nasıl bir laiklik anlayışı getiriyoruz? Biz diyoruz ki; devlet tüm inanç gruplarına eşit mesafededir. Hepsinin inancı devletin güvencesi altındadır. Şu anda Batı dünyasında da kabul gören tanım budur. İslam-demokrasi ilişkisine gelince burada maalesef Batı dünyası ikircikli oynamaktadır. Demokrasi anlayışında Batı'nın demokrasiyi tam manasıyla savunduğunu söyleyemem."

"TÜRKİYE GÜVENLİ BİR LİMAN"
"Türkiye, Asya'ya karşı bir tehdit olabilir mi? Uluslararası arenada bu tür yorumlar yapılıyor." şeklindeki bir soru üzerine de Erdoğan, "Tabi bu çok çirkin bir yaklaşım tarzı, böyle bir şeyi kabullenmek mümkün değil. Türkiye siyaseti, ekomomisi, kültürü ile aslında güvenli bir limadır. Biz zaten bugünlere güven ve istikrarla geldik. Yani bizim ekonomide 3, 5, 10 kat sıçradığımız, geliştiğimiz alanlar var. Milli gelirimizin, ihracatımızın geldiği oran ortada. Şu anda dünyada en büyük ekonomiler arasında 17., Avrupa'da 6. sıradayız ve G20 ülkesiyiz. Bizlerin bütün arzusu, dünyada bütün ülkelerle diyaloğun geliştirilmesidir. Ama bir hazımsızlık var. Bu hazımsızlık özellikle bir demokratik cumhuriyet olarak düşündüklerimizi, inandığımız gibi söylemekten kaynaklanıyor. Herhalde birileri de 'düşündüklerinizi söylemeyin, biz ne düşünüyorsak onu söyleyin' diyorlar. Demokrat bir siyasetçiye de bu yakışmaz. Bizim bir ilkemiz var. Kendimiz için ne istiyorsak diğerleri için de onu istiyoruz. Barışın ve istikrarın egemen olduğu bir dünyayı kuralım diyoruz." şeklinde konuştu.

"DEAŞ, İSLAM DIŞIDIR"
DEAŞ terör örgütüne ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "İslam'da aşırıcılık yoktur. İslam; aşırılıkları reddeder, orta yolu tavsiye eder. Bu, Sevgili Peygamberimizin ifadesinde kendisini bulmuştur. Ve işlerin en hayırlısı orta olanıdır. Kaldı ki az önce de söylediğim gibi İslam 'sin' kelimesinden gelmiştir. Bunun anlamı ise barıştır. Ve İslam bir kişinin öldürülmesini tüm insanlığın öldürülmesi olarak görür. Bir insanın hayat bulmasına aracı olmayı ise tüm insanlığın hayat bulmasına aracı olmak olarak görür. Az önce söylediğim gibi DEAŞ gibi terör örgütleri hepsi bize göre İslam dışıdır. Bizde bir söz var. 'Bal bal demekle ağız tatlanmaz'. (Erdoğan bu sırada tercümana dönerek 'Bunu çok iyi tercüme et' dedi.) Yani biz İslam'ız, Müslüman'ız demekle Müslüman olunmuyor. Ve yaptıkları terördür, İslam'la bu işin ilgisi yoktur."

"MİLLETİMİ SEVİYORUM"
Siyasi hayatı ile ilgili bir soru üzerine de Erdoğan, "Bunun takdirini ben tabi hep milletime bıraktım. Son seçimlerde de milleitm yüzde 52 oyla beni cumhurbaşkanlığına getirdi. Ben milletime hep şunu söyledim. 'Sizlere efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldim'. 40 yıllık siyasi hayatımda da hep bunu yaptım. Batı dahil olmak üzere bazı farklı, muhalif çevreler tabi bana birçok yakıştırmayı yaptılar. Her türlü hakareti de yaptılar; ama bir taraftan da maalesef çok çirkin yakıştırmalar yaptılar. Kötü söz sahibinindir. Ben milletimi seviyorum, milletimle yürüyorum." cevabını verdi.