Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki PYD’nin PKK gibi bir terör örgütü olduğunu belirterek, “Bu noktada Avrupalı dostlarımızın da gereken hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum.” dedi.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’la görüşmesinin ardından basına açıklama yapan Erdoğan, “Bilhassa bölgesel sorunların arttığı bir dönemde bu ziyaret ayrı bir anlam taşıyor. AB ile diyalog ve istişarelerimizin derinleşmesini arzu ediyoruz. AB ile aday ülke olarak etraflı görüş alışverişinde bulunmak ve bölgemiz için ortak politikalar geliştirmek her iki tarafın da faydasınadır.” şeklinde konuştu.

Avrupa’nın kaderini ve geleceğini Türkiye’den ayrı düşünmenin mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, “AB üyeliğinin stratejik bir tercihimiz olduğunu görüşmede tekrar vurguladım. AB ile müzakere sürecimizin suni siyasi engellerden arındırılarak tekrar canlandırılması gerektiğini belirttim. Özellikle AB ile vize serbestisi diyalogunun geliştirilmesine önem atfediyoruz. Bu konularda Sayın Tusk ile mutabıkız ve kendisinin de konsey başkanı olarak göstereceği liderliğe güveniyoruz.” dedi.

“MÜLTECİ KRİZİYLE İLGİLİ HER TÜRLÜ İŞBİRLİĞİNE AÇIĞIZ”

Ağırlıklı olarak mülteciler sorununu ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye olarak 4 yılı aşkın bir süredir Suriye ve Irak’tan kaçan mültecilere kapımızı açmak suretiyle onlara en üst düzeyde ilgi ve alakayı gösteren ülke biziz. Bunu hiçbir ayrım yapmadan gerçekleştirdik. Türkiye’ye gelenleri de farklı ülkelere asla göndermedik. Bugün ülkemizde 2,5 milyona yakın göçmen var. Bunların 300 bini Irak’tan, 2,2 milyonu da Suriye’den. Bunlar Müslümandır, Ezididir, Hıristiyandır demedik. Hepsini kabul ettik. Şu ana kadar yapmış olduğumuz harcama 7,8 milyar doları buldu. Bize tüm dünyadan gelen destek 417 milyon dolardır. Fakat biz şu ana kadar açık kapı politikası ile kabule devam ettik. Avrupa’nın tamamındaki göçmen sayısı 250 bin kadar şu anda. Biz yılbaşından şu ana kadar Akdeniz’de, Ege’de sahil güvenlik botlarıyla topladığımız insan sayısı 60 bini buldu. Biz onları ölüme mahkum etmedik. Şunu büyük bir iftihar meselesi olarak belirtmek isterim: Türkiye, baştan beri uluslararası toplum adına bu yükü tek başına omuzlamış, insani ve vicdani duruşunu açıkça ortaya koymuştur. Milletimiz yeri gelmiş; evini, sofrasını, gönlünü ihtiyaç sahiplerine sonuna kadar açmıştır. Suriye krizinin sebep olduğu sığınmacı akınıyla son dönemde Avrupa ülkelerinin de daha yoğun bir şekilde yüzleşmeye başladıklarını görüyoruz. Avrupalı dostlarımız bu konuda ortak bir tutum belirleme çabası içindeler. Türkiye olarak bu konuda her türlü işbirliğine açık olduğumuzu ifade ettim.”

“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN AVRUPA’DAKİ PROPAGANDALARINA KULAK ASILMAMALIDIR”

Görüşmede terör konusunu da ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, “Türkiye gerek DAİŞ (IŞİD) terör örgütü, gerekse PKK ve DHKP-C terör örgütleriyle kararlı bir mücadele yürütüyor. Hem eli kanlı teröristlere karşı vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamaya çalışıyor hem de özgürlük-güvenlik dengesinin korunmasına azami hassasiyet gösteriyoruz.” dedi.

Türkiye’nin mücadelesinin belli bir etnik gruba ya da kimliğe karşı olmadığına dikkat çeken Erdoğan, “Mücadelemizin hedefi, öncelikle Türk vatandaşlarımızın hayatına kasteden eli kanlı terör örgütünün belini kırmaktır.” ifadelerini kullandı. 2002’den bu yana elde edilen özgürlüklerden asla geri dönülmeyeceğini söyleyen Erdoğan, “Terör örgütüne müzahir çevrelerin kendi cürümlerini örtmek için bilhassa Avrupa’da sürdürdüğü kara propagandalara asla kulak asılmamalıdır. Terörle etkin mücadelenin anahtarı, uluslararası mücadele ve dayanışmanın artırılmasıdır.” diye devam etti.

AB üyesi ülkelerin PKK’yı terör örgütü olarak görmelerine rağmen bazı ülkelerin bunu es geçmelerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Teröre karşı ortak mücadeleyi tereddütsüz sürdürmek durumundayız. Türkiye bu hususta kararlıdır. Bu terör örgütünün, Suriye’de DAİŞ’le savaş kisvesi altında meşruiyet kazanma çabalarına fırsat verilmemelidir. PYD de PKK gibi bir terör örgütüdür ve beraber çalışmaktadırlar. Bu noktada ‘iyi terörist’, ‘kötü terörist’ olamaz. DAİŞ de terör örgütüdür, PYD de PKK da terör örgütüdür. Bu noktada Avrupalı dostlarımızın da gereken hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum.

SURİYE’DE GÜVENLİ BÖLGE TALEBİ

Mülteci krizinin sebebinin Suriye’deki savaş ve adeta devlet terörü estiren Esed rejimi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, mülteci sorununu çözmek için ‘eğit-donat’, ‘terörden arındırılmış bölge’ ve ‘uçuşa yasak bölge’ ilanının yapılması gerektiğini belirtti. Erdoğan, “Burada tehdit altında olan ülke biziz. Bütün bunlar karşısında da yine ülkemize gelen mültecilere, sığınmacılara kapımızı kapatmadık.” dedi.