Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin, Suriye’de ‘güvenli bölge’ konusundaki çağrılarının ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade etti.

Belçika Kraliyeti Uluslararası İlişkiler (Egmont) Enstitüsü’nde konuşan Erdoğan, Avrupa’ya mülteci akının kökenine inmek gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Suriye’ye barışın gelmesi ya da istikrarın yeniden tesisi, rejimin değişmesini sağlayacak kontrollü bir geçiş süreciyle mümkün olabilir. Bu rejim, önce DAİŞ (IŞİD) gibi vahşi ve barbar bir örgütle işbirliği yaparak terörün önünü açtı. Sonra da bununla mücadele etme sorumluluğunu uluslararası topluma yükledi. Pek çok ülke de sırf kendi işine geldiği için bu oyuna ortak oldu, eşlik etti. Suriye’de terör ve aşırıcılıkla mücadeleyi ancak tüm Suriyelileri kucaklayabilen meşru bir hükümet verebilir. Bu hükümet (Esed rejimi) değil. Çünkü bunlar bir terör devletinin yöneticileridir. Yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin ‘terörden arındırılmış bölge’ veya ‘güvenli bölge’ konusundaki çağrılarının ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdi. Suriye’de DAİŞ’ten temizlenen bölgelerin ılımlı muhaliflerle güvenlik altına alınabilmesi sorunun çözümüne yönelik çok önemli bir adım olacaktır. Suriye’de yaşananlar eğer bir an önce çözüm yolu açılmazsa, tüm bölge ve dünya için ciddi bir tehdit haline dönüşme yolundadır. Uluslararası toplumun artık üzerine düşeni bir an önce yapması gerekiyor. Zaman, hepimizin aleyhine dönüşüyor.”

Suriye’de en kısa sürede bir geçiş hükümetinin kurulması gerektiğini belirten Erdoğan, “Türkiye, bu konuda üzerine düşeni yapmaya hazırdır.” dedi.

Terörizmi herhangi bir din ya da etnik grupla ilişkilendirmenin kabul edilemez olduğunu ve bunun sadece teröristlerin işine yarayacağını ifade eden Erdoğan, "Bu bakımdan, 'mücahit', 'İslamcı', 'cihatçı'; bu tür kavramların dini istismar eden terörist gruplar için kullanılmasına kesinlikle karşıyız. Bu kavramların, İslam dininin mensupları için taşıdığı anlama herkes saygı göstermelidir." ifadelerini kullandı.

"ÇÖZÜM SÜRECİNİ BOZAN PKK'DIR"

Türkiye'de 20 Temmuz'dan itibaren düzenlenen saldırıları hatırlatan Erdoğan, "Çözüm sürecini bozan PKK terörüdür. Bu terör örgütü, tıpkı bölgedeki diğer terör örgütleriyle olduğu gibi bunlarla mücadele hakkımız bakidir. Pek çok uluslararası kurumun ve ülkenin terörist listesinde bulunan bu örgüte karşı Avrupa'da ve tüm dünyada güçlü bir dayanışma sergilemek mecburiyetindeyiz. AB üyesi bütün ülkeler, AB'nin bir kararıyla PKK'yı terör örgütü olarak kabul ediyor mu, ediyor. Öyleyse bu terör örgütüne karşı hep birlikte dayanışma içerisinde olmamız şart." diye konuştu.

Erdoğan, bölgedeki tüm terör örgütlerinin; insanlığı, evrensel hakları ve demokrasiyi tehdit eden terörist unsurlar olduğunu kaydetti. Terörle mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, "Güvenlik alanında aldığımız tedbirler; ekonomik, siyasi ve sosyal reformlardan vazgeçtiğimiz anlamına kesinlikle gelmiyor. Biz, özgürlüklerle güvenlik alanındaki dengeyi kurma konusunda önemli tecrübelere sahip bir ülkeyiz. Bu konuda tüm dostlarımız müsterih olsun.